Gül,
Kanal A'da yayınlanan "Gündem
Ankara" adlı programda çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı.
"Geçtiğimiz hafta bazı
PKK itirafçılarının, Amerikalıların PKK
terör örgütüne
silah konusunda
destek verdiğini söyledikleri" hatırlatılarak, "Amerikalıların doğrudan destek verdiği yönünde tespitler var mı?" yönündeki soruya, Gül şu yanıtı verdi:
"Bizim ispatladığımız bir durum yok. Ama ortada böyle bir iddia var ve bu iddiayla ilgili sorgulamada da inandırıcı bir şekilde itiraflar söz konusu olunca, bunlarla ilgili girişimde bulunuldu, bunlarla ilgili bilgi istendi.
Irak kaos, kargaşa içerisinde. Tabii ki,
ABD ordusu da bir çok
Avrupa ordusu da Irak'a silah veriyor, Irak'ta yeni bir ordu oluşturuluyor. Oradan satılabilir, oradan verilebilir. Nitekim bazı teröristler üzerindeki yakaladığımız silahların menşeini araştırdığımızda, bunların iyi niyetli olarak Irak ordusuna verilen silahlar olduğunu öğrendik."
ABD'nin
terör örgütü PKK'ya silah sağlıyorsa bunun mutlaka ortaya çıkacağını kaydeden
Abdullah Gül, şöyle devam etti:
"Böyle bir şey ortaya çıktığında da her türlü ilişki darmadağın olur. Araştırıyoruz. Kendisi, terör örgütü olarak ilan etmiş. Kendisi, terör örgütünün başının bir zamanlar yakalamış, bize teslim etmiş.
Mali kaynaklarını kurutmak için müşterek çalışmalar yapılıyor, böyleyken tutup da kendi arabalarıyla götürüp silah vermeleri pek akıllıca iş değil. Yani verecekse el altından verir, verecekse Irak arabalarıyla götürür verir. Bu bakımdan hemen doğru diyemeyiz. Bunlar oyun da olabilir. Bunlar
Türkiye ile ABD arasını bozmak için de olabilir. Madem ki böyle bir iddia var, bununla ilgili girişimde bulunmak, bunun arkasını takip etmek durumundayız."
Türkiye ile ABD arasında imzalanan "Ortak
Vizyon Belgesinin" uygulanıp uygulanmadığının sorulması üzerine de Gül, belgenin sadece
terörle mücadele ile ilgili olmadığını, ekonomi, bilim, kültürel çalışmalar,
finans gibi alanları da kapsadığını hatırlattı ancak, "Terörle mücadelede belli bir noktaya gelindi ama arzu edilen düzeye henüz erişilemedi" dedi.
"IRAK'IN KENDİNE BİR FAYDASI YOK Kİ, BİZE TEHDİT OLACAK"
Bakan Gül, "Size göre
Kuzey Irak'tan, oradaki
Kürt yönetiminden Türkiye'ye dönük bir tehdit var mı?" yönündeki bir soruya ise şu karşılığı verdi:
"Irak'ın kendine bir faydası yok ki, bize tehdit olacak. Ama şöyle bir durum var, bir ülkede kaos, kargaşa, otorite noksanlığı varsa o ülkede her türlü terör örgütü cirit atar. Düşünebiliyor musunuz, insanların bulunduğu bir
pazar yerine
patlayıcı yüklü bir TIR girip, patlatılıyorsa bu tamamen bir terör olayıdır. Böyle bir ortam olduğu için bundan dolayı bir tehdit var. Otorite boşluğu, kaos, bundan faydalanan
terör örgütlerinin serbest hareket etmesi ve orada her türlü silaha, patlayıcıya daha rahat ulaşabilmelerinden dolayı, terör örgütünün orayı serbest
bölge gibi kullanabilmeye başladı, bunun yarattığı tabii bir
tehlike var."
-IRAK'IN KUZEYİNE OLASI OPERASYON-
Önümüzdeki 1 ay içinde Irak'ın kuzeyine
sınır ötesi bir harekat yapılmasının beklenip beklenmediğine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Gül, bu konuda birşey diyemeyeceğini ancak şartlara, gelişmelere göre herşeyin değişebileceğini belirtti.
Terör örgütü PKK'nın, Iraklılar veya Amerikalılar tarafından
kontrol altına alınması durumunda Türkiye'ye gerek kalmayacağını ifade eden Gül, "Ama eğer hiç kimse birşey yapmaz ve onlar da Türkiye aleyhinde faaliyetlerine devam ederlerse, biz de elimiz kolumuz bağlı durmayız" diye konuştu.
TUZHURMATU'DAKİ SALDIRI VE KERKÜK REFERANDUMU
Dışişleri Bakanı Gül, Irak'ın kuzeyindeki
Tuzhurmatu kentindeki saldırının ardından Türkiye'nin yaptığı yardımları hatırlatarak, "
Saldırıyı yapanların bazı uluslararası terör örgütleri olduğu yönünde bize bilgiler geldi" dedi.
Kerkük referandumunu ertelenme olasılığına ilişkin ise Gül, "Ertelenmesini büyük bir ihtimal olarak görüyorum" diyerek, Türkiye'nin referandumun ertelenmesi için çok çalıştığını kaydetti.
ABD ASKERLERİNİN IRAK'TAN ÇEKİLMESİ
Irak'tan
Amerikan askerlerinin 120 gün içerisinde çekilebileceğini tahmin etmediğini söyleyen Gül, Iraklılara bir gün Amerikalıların gideceği ve Türkiye ile komşusu olarak yaşayacaklarını hatırlattıklarını, özellikle de Irak'ın kuzeyindeki Kürtlere "Türkiye ile dostluğunuzu bozmayın" mesajını verdiklerini belirtti. Gül, "Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir, düşmanlığı da çok tehlikelidir" dedi.
Dışişleri Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı Abdullah Gül,
AK Parti iktidarı döneminde,
yasaların veto edilmesi ve
Anayasa Mahkemesinin durdurma kararlarıyla daha önceki yıllarla kıyaslandığında "kabul edilemeyecek bir dirençle" karşılaştıklarını söyledi.
"Hükümetiniz sırasında karşılaştığınız en büyük engeller nelerdi?" yönündeki soruya Gül, şu yanıtı verdi:
"Çok sayıda yasa veto edildi ve bazen
sürpriz mahkeme kararları çıktı. Buradan her
mahkeme kararı yanlıştır, her veto yanlıştır anlamı çıkmasın. Ama daha önceki yıllarla karşılaştırıldığında burada gerçekten kabul edilemeyecek bir dirençle karşılaştık. Öyle şartlar oldu ki, savaş dönemini yaşadık. Hükümeti ilk kurduğumuzda komşumuzda büyük bir savaş hazırlığı oldu, onun çalkantılarını biz de hissettik. İçerden de bize göre engelleme oldu bunlar. Kendileri açısından haklı olabilirler ama biz biraz daha yapacağımız şeyleri yapamamış olduk."
AK Parti kurulmadan önce oluşturan acil
eylem planında ilan edilen işlerin büyük bir kısmının yapıldığını belirten Gül, yapılamayanların kendi ellerinde olmadığını, bunların bir kısmının Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildiğini, bir kısmının da
Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulduğunu kaydetti. Gül, Sosyal
Güvenlik Sistemi ve Genel
Sağlık Sigortasını bunlara örnek gösterdi.
22 Temmuz seçimleri konusunda bütün vatandaşların oyunu almaya talip olduklarını belirten Gül, AK Partiyi "ideolojik bir parti" olarak görmemek gerektiğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu seçimi güçlü bir şekilde kazanırsak ki, böyle olacağına inanıyorum. Yüzde 40'ın üzerinde oy alacağımıza inanıyorum. Geçen seçimlerden çok daha fazla oy alacağımıza inanıyorum. Yaptığımız reformlara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bir ev düşünün ki, orada
yangın vardı, o yangını söndürdük biz, bu evin döşenmesi lazım. Buna başladık, bunun devam etmesi lazım, yapacağımız şey budur.Türkiye'yi bir dönem daha kararlı ve güçlü bir şekilde yönetirsek, Türkiye'nin 4-5 sene sonra kişi başına 10 bin dolarlık gelire ulaşmasını kimse önleyemez. Bütün bunlar için istikrara, AK Parti'nin tek parti iktidarı olarak devamına ihtiyaç vardır ve şimdiye kadar yaptığımız bütün reformları sağlamlaştırmaya ihtiyaç vardır."
KABUL EDİLEMEYECEK BİR DİRENÇLE KARŞILAŞTIK
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AK Parti iktidarı döneminde, yasaların veto edilmesi ve Anayasa Mahkemesinin durdurma kararlarıyla daha önceki yıllarla kıyaslandığında "kabul edilemeyecek bir dirençle" karşılaştıklarını söyledi.
Gül,
Kanal A'da yayınlanan "Gündem Ankara" adlı programda
gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
"Hükümetiniz sırasında karşılaştığınız en büyük engeller nelerdi?" yönündeki soruya Gül, şu yanıtı verdi:
"Çok sayıda yasa veto edildi ve bazen sürpriz mahkeme kararları çıktı. Buradan her mahkeme kararı yanlıştır, her veto yanlıştır anlamı çıkmasın. Ama daha önceki yıllarla karşılaştırıldığında burada gerçekten kabul edilemeyecek bir dirençle karşılaştık. Öyle şartlar oldu ki, savaş dönemini yaşadık. Hükümeti ilk kurduğumuzda komşumuzda büyük bir savaş hazırlığı oldu, onun çalkantılarını biz de hissettik. İçerden de bize göre engelleme oldu bunlar. Kendileri açısından haklı olabilirler ama biz biraz daha yapacağımız şeyleri yapamamış olduk."
AK Parti kurulmadan önce oluşturan acil eylem planında ilan edilen işlerin büyük bir kısmının yapıldığını belirten Gül, yapılamayanların kendi ellerinde olmadığını, bunların bir kısmının Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildiğini, bir kısmının da Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulduğunu kaydetti. Gül,
Sosyal Güvenlik Sistemi ve Genel Sağlık Sigortasını bunlara örnek gösterdi.
22 Temmuz seçimleri konusunda bütün vatandaşların oyunu almaya talip olduklarını belirten Gül, AK Partiyi "ideolojik bir parti" olarak görmemek gerektiğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu seçimi güçlü bir şekilde kazanırsak ki, böyle olacağına inanıyorum. Yüzde 40'ın üzerinde oy alacağımıza inanıyorum. Geçen seçimlerden çok daha fazla oy alacağımıza inanıyorum. Yaptığımız reformlara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bir ev düşünün ki, orada yangın vardı, o yangını söndürdük biz, bu evin döşenmesi lazım. Buna başladık, bunun devam etmesi lazım, yapacağımız şey budur.Türkiye'yi bir dönem daha kararlı ve güçlü bir şekilde yönetirsek, Türkiye'nin 4-5 sene sonra kişi başına 10 bin dolarlık gelire ulaşmasını kimse önleyemez. Bütün bunlar için istikrara, AK Parti'nin tek parti iktidarı olarak devamına ihtiyaç vardır ve şimdiye kadar yaptığımız bütün reformları sağlamlaştırmaya ihtiyaç vardır."