Nahçıvan'daki Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi'nden dönerken uçakta gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Gül, "Türk dünyasını buluşturuyorsunuz,
Türkiye'nin liderleri ne olacak?" sorusu üzerine, zirve için zemin yokladığını ifade etti.
Liderlere birbirlerine karşı kırıcı olmaktan kaçınmaları tavsiyesinde bulunan Gül, büyük partilerin temel konulara yaklaşımları arasındaki farkların esasla ilgili olmadığını ve aşılabileceğini kaydetti. CHP'nin Meclis'te ayağa kalkmayarak gösterdiği tavır için de, "Açıkçası benim için fark etmez. Herkesin kendi takdiri." demekle yetindi.
Ermenistan açılımına da değinen Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin başlattığı süreç sayesinde donmuş ve unutulmak üzere olan Yukarı Karabağ konusunun kıvama geldiğini ve artık akması gerektiğini söyledi. Tuttuğu takımla ilgili de konuşan Gül,
Beşiktaş'ın
taraftar artırma şansını nasıl kaçırdığını izah etti.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün Nahçıvan dönüşü iç ve dış konularla ilgili açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Başkanlık sistemi değil ki hükümet işlerine karışayım
Benim çalışma metodum ve
siyaset tarzım günlük değildir. Temkinli ve çok düşünerek hareket ederim. Önemli meselelerde adım atmadan çok kafa yorarım. Türkiye'de
başkanlık sistemi yok ki, hükümetin işlerine karışayım. Ancak Türkiye'de hükümetleri aşan temel meseleler var. Ben bunlarla ilgilenmeyi görev kabul ediyorum.
Partiler arası gerilime karşı liderler zirvesi girişimi
Liderler zirvesi şartlarını iyi pişirmek gerekir. Bunun için uğraşıyorum. Daha önce de siyasî liderler bir
masa etrafında toplandı. Ama bu, yaptım demek için yapılmaz. Ortamı iyi oluşturmalı ki, fayda versin. Ortam oluşursa partileri bir araya getirmek için çalışacağım. Herkesin görüşünü ve kaygılarını dikkatle takip ediyorum. Aslında büyük partiler arasında metot farkı dışında büyük ideolojik karşıtlık görmüyorum. Öyle olsa zor olurdu. Özde değil de siyaset tarzından kaynaklanan farklar, kırgınlıklar var. Zaten en önemli konu, bir daha oturup konuşamayacak kadar kırgınlığa yol açmamak. Parti başkanları da insan. Kişisel rencide edici tavırlar iyi değil. Bunu hepsi için söylüyorum.
Hükümete de tavsiyelerim oluyor
Özellikle dış meselelerde ve
terörle mücadele konusunda yer yer 'hızlı hareket edin, azimli olun' çağrısında bulunuyorum. Fırsatlar kaçmasın diye ikaz ediyorum. Bu çağrıların muhatabı, elbette hükümettir. Çünkü bunlar başkasının değil, hükümetin yapacağı işler.
Türk dünyası liderleriyle iki zirve yapılacak
Baş başa görüşmelerimizde çok samimi konuştuk. Toplantıda "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur" deyince, liderlerin her biri "Bu bizim de sözümüz." dedi. Daha sık bir araya gelme konusunda liderler istekliydi. Türk Konseyi çerçevesind
e devlet başkanları biri resmî, diğeri gayri resmî iki kez buluşacak. Zaten hadiseye, sadece Türkiye'nin bu ülkelerle yakınlaşması olarak bakmamak lazım. O ülkelerin birbiri arasındaki bağların güçlenmesi de çok önemli. Birbirinin ülkesini ziyaret etmemiş liderler, ilk kez bu vesileyle bir araya geldiler.
Rusya ile ilişkilerimizden Türk dünyası memnun
Rusya ile ilişkileri güçlendirmemizi, Türk dünyası liderleri çok olumlu karşıladıklarını söylediler. Rusya'ya yaptığım ilk devlet ziyaretini çok yakından takip etmişler.
Moskova-
Ankara ilişkilerinin güçlenmesinin, onları rahatlattığını gördüm. Benzer şekilde Çin'e yaptığımız ziyaretle ilgili de olumlu kanaatlerini dile getirdiler.
Samsun-Ceyhan'a petrol, Almatı-
İstanbul tren yoluna yük sözü.
Ekonomik ilişkilerin güçlenmesi de çok önemli. Siyasî liderler olarak Nahçıvan'da görüşürken, Türk dünyası merkez bankaları başkanları da İstanbul'da toplanıyordu.
Nazarbayev, Samsun-Ceyhan'a petrol sözünü teyit etti. Ayrıca
Kazakistan, Almatı'dan İstanbul'a uzanacak tren yoluna 10 milyon ton yük sağlama sözü verdi.
Azerbaycan'ın Türkiye'ye güveni tam
Bakü, Türkiye'nin Kafkaslar'daki sorunların çözümü için samimi çalıştığını ve bunun herkesin faydasına olduğunu görüyor. Süreç açısından, Kişinev'de
Aliyev ve
Sarkisyan arasında yapılacak görüşme çok önemli. Aliyev, konuya birinci dereceden taraf büyük ülkeler Rusya ve ABD'den Karabağ'da çözüme dair olumlu izlenimler edindiğini aktardı. Eskiden alt düzeyde memurlarla konuyu görüşürken, şimdi konunun Obama,
Medvedev,
Clinton düzeyinde ele alınmasından memnunlar. Herkes Ermenistan açılımının başarısı için Karabağ'da ilerleme olması gerektiğinin farkında ve ilk kez dünya, bu düzeyde konuya odaklanıyor. Önceleri alt düzeyde yapılan toplantılar haber bile olmazdı. Bu gelişme, Türkiye'nin girişimi sayesinde oldu. Sorunun çözümü için bir kıvama gelindi. Donmuş bir mesele çözüldü, artık akması lazım.
Beşiktaş taraftar kazanma fırsatını nasıl kaçırdı?
Cumhurbaşkanı Gül, takımı Beşiktaş konusunda içinde taşıdığı ukdeyi paylaştı. Gazetecilere, "İçinizde Beşiktaşlı var mı?" sorusuna olumlu tek
cevap bile alamayan Gül, hayal kırıklığını şöyle ifade etti: "Çift
kupa aldık. Bu, çok zor işti. Ama bunu bile coşkuyla Türkiye çapında kutlayamadık. Halbuki yüz binlerce
forma dağıtılmalı ve ancak bu sayede Beşiktaş'ın Fener ve Galatasaray'ın taraftar sayısına yaklaşması sağlanabilirdi. Ama olmadı." Cumhurbaşkanı Gül, Beşiktaş başkanı, hocası ve Rüştü'yle ilgili tartışmaya ise üçünün de takıma büyük katkıları olduğunu hatırlatarak girmek istemedi.
ABDÜLHAMİT BİLİCİ ZAMAN