Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Türkiye'nin özellikle son yıllarda hızlanan
ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde fikir,
ifade özgürlüğü ve kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde gerçekleştirdiğini, yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı
baskı ve sınırlamaların zaman içinde azaldığını ya da ortadan kalktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin onur konuğu olarak katıldığı 60. Frankfurt
Kitap Fuarı'nın açılış töreninde bir konuşma yaptı.
''
Kültür,
Sanat ve özellikle edebiyat alanındaki gelişmelerin, birikimlerin paylaşılacağı bu ortamda sizlerle olmak benim için bir ayrıcalıktır'' diyen Gül, Türkiye'nin
fuarın onur konuğu olmasından da memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Dünyanın birçok
ülkesinde
insan hakları standartlarının yükselmesinin, fikir ve ifade özgürlüğüne daha çok saygı gösterilmesinin, evrensel kültür hayatını doğrudan etkilediğini anlatan Gül, yazarların daha çok saygı görmeye ve onurlandırılmaya başlandığını, önlerindeki engellerin göreli olarak azaldığını belirtti.
SAVAŞ VE TERÖR KÜTÜPHANE VE YAZARLARI VURDU'
Cumhurbaşkanı Gül, geçen 60 yıl içinde dünyanın yaşadığı ekonomik, sosyal veya siyasi krizlerin kültür hayatını da doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkilediğini işaret ederek, bu etkinin kültürel çatışmalar ve kimlik bunalımlarına ve kültürel yozlaşmaya yol açtığını söyledi.
''
Savaş, şiddet ve
terör kütüphaneleri ve yazarları da vurmaktan geri kalmamıştır'' diyen Gül,
Saraybosna ve Bağdat'taki milli kütüphanelerin başına gelenlerin hala hafızalarda yerini koruduğunu ifade etti. Gül, buralarda yüzlerce yıllık el yazmalarının yok edildiğini belirtti.
TÜRKİYE'DE BASKI VE SINIRLAMALAR AZALDI VEYA ORTADAN KALKTI
Cumhurbaşkanı Gül, son yıllardaki bu gelişmelerin Türkiye'yi de
doğal olarak etkilediğini dile getirerek şunları kaydetti:
''Türkiye'de yayınlanan kitapların sayısı, çeşitliliği ve kalitesi giderek artmıştır.
Yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve sınırlamalar zaman içinde azalmış veya ortadan kalkmıştır. Bu süre içinde terörizme
kurban verdiğimiz yazarlar da olmuştur. Bugün memnuniyetle söyleyebilirim ki Türkiye özellikle son yıllarda hızlanan ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde gerçekleştiren bir ülke haline gelmiştir. Şüphesiz ki bu konuda yapacağımız şeyler olduğunu göz ardı etmek istemiyorum ama daha önceyle mukayese ettiğimizde Türkiye'deki bu olumlu gelişimi de ifade etmek isterim. Kültür hayatımız giderek daha özgür ve özerk bir kimliğe bürünmektedir.''
Nobel edebiyat ödülünü geçen yıl Türk yazarı Orhan Pamuk'a verilmesinin Türk edebiyatının evrensel olarak kabul edildiğini bir kez daha teyit ettiğini dile getiren Gül, salonda bulunan Orhan Pamuk'a hitaben ''Bundan gurur duyuyoruz. Türkçeyi dünyaya duyurdunuz. İçinde yaşadığınız dünyanın, kültürün dünyaca tanınmasına büyük katkınız oldu. Teşekkür ederim'' dedi.
Türk kültürünün tarihsel derinliklerine değinen Gül, ''
Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünü yaptığı çağdaş
Türkiye Cumhuriyeti zamanın imbiğinden süzülüp gelen zengin kültürler tortusunu çağdaşlıkla harmanlamayı başarmıştır. Demokrasi, insan hakları ve temel özgürlükler konusundaki giderek artan duyarlılığımızla kültür hayatımızı hoşgörü temelinde yoğurarak bugünkü içeriğine kavuşturmuş bulunmaktayız'' diye konuştu.
TÜRK EDEBİYATÇI DÜNYAYA KOLAY ULAŞIYOR
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecinde sanat ve kitaba verilen önemin devam ettiğini belirterek, Türk okurunun dünya edebiyatındaki gelişmeleri eş zamanlı
izleme imkanına kavuştuğunu, Türk edebiyatçıların da dünyadaki edebiyat severlere daha kolay ulaşmaya başladığını ifade etti.
Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'na onur konuğu olmasının çok boyutlu Türk-
Alman dostluk ilişkilerine daha büyük katkılar yapacağını dile getiren Gül, ''Kitapların ve sanatın halklarımızın birbirini daha iyi tanıyarak daha da yakınlaşmasında üstlendiği seçkin işlevi çok önemli buluyorum'' dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in konuşmasında ifade ettiği Türkiye'de bir Alman üniversitesi açılması konusunu desteklediğini belirten Gül, bu konuda
Dışişleri Bakanı olduğu dönemde de çalıştığını ve bu fikrin bir an önce gerçekleşmesini istediğini söyledi.
Gül, Türkiye'nin fuara onur konuğu olarak katılmasını sağlayan Alman yetkililere teşekkür etti, Türk Pavyonunun hazırlanmasında katkıları bulunan Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay ile diğer ilgililere takdirlerini iletti.
Açılış töreninin ardından Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye onur konuğu'' pavyonunun resmi açılış törenini yaptı ve beraberindekilerle gezdi.
ORHAN PAMUK TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRDİ
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, Türkiye'de
son yüz yılda yazarlara yönelik baskıların Türk kültürünü zenginleştirmediğini, aksine fakirleştirdiğini söyledi.
Pamuk, bugün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nda yaptığı konuşmasında,
"Son yüz yılda kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse atmak, onları vatan haini ilan edip sürgüne yollamak, basında hep bir ağızdan yazarları aşağılamak Türk kültürünü zenginleştirmedi, tam aksine fakirleştirdi. Devleten yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığı hala devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarı susturmak, sindirmek için kullanılan Türk Ceza Kanunu'nun 301 numaralı maddesi yüzünden, yüzlerce yazar ve gazeteci şu anda mahkemelerde yargılanıyor, mahkum oluyor'' dedi.
Pamuk, bu yıl yayımladığı
roman için çalışırken, eski Türk filmlerini seyrettiğini ve eski şarkıları dinlediğini belirtirken, "Bu işi kolayca
Youtube ile yapmıştım, ancak aynı şeyi şimdi yapamam. Çünkü Youtube ile birlikte yüzlerce
yerli ve uluslararası web sitesine girmek siyasi nedenlerle Türkiye'de yaşayanlara yasak. Siyasi
iktidar sahipleri tüm bu baskılardan memnun olabilirler, ancak biz yazarlar, yayıncılar, sanatçılar, Türkiye'nin kültürünü yaratan ve onu izleyen herkes, kültürümüzün, edebiyatımızın dünyaca tanınmasından bu baskıları anlamıyoruz" diye konuştu.
Sorunlara karşın Türkiye'deki yazarların hevesinin kırılmadığını, son 15 yılda Türk yayıncılığının şaşırtıcı bir hızla büyüdüğünü ifade eden Pamuk, günümüzde her zamankinden daha fazla kitap yayınlandığını,
İstanbul kitapçılarının zenginliğinin de şehrin çok katmanlı, çok kültürlü tarihini temsil ettiğini kaydetti.
"Biz Türkler, özellikle son yüz yılda dünyaca kötü tanınmaktan o kadar şikayet etmişizdir ki, bu düşünceyi ulusal kimliğimizin bir parçası yapmışızdır" diyen Pamuk, Batı'nın geliştirdiği eşitlik, kadın hakları,
demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi idealleri "
yabancı" bulmanın herhangi bir milli kimliğe uymayacağını sözlerine ekledi.
Frankfurt Kitap Fuarı'na ilk katıldığında heyecanlandığını, ancak "Burada Türk yazarlarını kim tanır?" şeklinde düşündüğünü anlatan Pamuk, "Ancak artık Türkiye'nin
genç yazarları, içlerine dönüp kendilerini ilginç bir yazar yapacak iç seslerini buldukları
vakit, 'Kimse Türk bir yazarla ilgilenmez' diye karamsarlığa kapılmayacaklar" dedi.
Frankfurt'a gelerek böyle bir duyguya düşmeyecek bir yazar olamayacağını savunan Pamuk, "Yalnız kitapların kalıcı, bizlerin geçici olduğunu hissettirdiği için değil, tüm kitapların, insanlığın tüm hafızasının, tüm seslerinin yanında bizim yerimizin ne kadar
küçük olduğunu hissettirdiği için de Frankfurt'ta bulunmanın, tıpkı bir camide, bir kilisede, bir tapınakta bulunmak gibi insanı alçak gönüllülüğe davet eden bir yanı var" şeklinde konuştu.
Almanya'nın Hessen eyaleti İçişleri Bakanı Volker Bouffier, Almanya'da yaşayan Türklerin iki ülke ve kültür arasında
köprü oluşturduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katıldığı uluslararası 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın açılışında konuşan Bouffier, Almanya ve Türkiye arasındaki geleneksel dostluğa işaret ederek, ''Almanya'da yaşayan Türkler iki ülke ve kültür arasında köprü oluşturmaktadır'' dedi.
Almanya'da yaşayan Türklerin uyum sürecinin başarılı olduğunu, ancak gelecekte de bazı yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan zorlukların ve hayal kırıklıklarının yaşanacağını belirten Bouffier, bu konuda fuarın iki halkın birbirini daha iyi anlamasına da katkı sağlayacağını ifade etti.
Kitap fuarının Frankfurt'ta bir yıl boyunca düzenlenen tüm fuarların doruk noktasını oluşturduğunu kaydeden Bouffier, bu etkinliğe katılımın kendileri ve diğer ülkeler için de bir gösterge olduğunu, bu nedenle Türkiye'nin bu yılki katılımına teşekkür ettiğini söyledi.
Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Petra Roth da fuarın gelecek 5 gün boyunca dünyada kitabın merkezi olacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Gül'e ve Türk heyetine de katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Türkiye'nin, kapılarını edebiyata açacağını ifade eden Roth, Türklerin Frankfurt kentinde, Almanya'da ve tüm Avrupa'da kültür, edebiyat, sanat ve ekonomi alanında başarılı olduklarını, bunu da gurur duyarak söylediğini kaydetti.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'u da öven Roth, Türk kültürünün
Balkanlar ve Orta Doğu'nun etkisiyle de zenginleştiğini sözlerine ekledi.
Fuar Müdürü Jürgen Boos konuşmasında, kitapların farklı kültürleri tanımalarına vesile teşkil ettiğini belirterek, herkesi Türk edebiyatını keşfetmeye çağırdı.
Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği Başkanı Gottfried Honnefelder de Türkiye'nin fuarda onur konuğu ülke olmasından büyük mutluluk duyduğunu, Türk yazarlarla sohbet imkanı bulacağı için de sevindiğini söyledi.
NOTLAR
Uluslararası Franfurt Fuar Alanı'nda gerçekleşen açılış törenine, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi
Hayrünnisa Gül'ün yanı sıra Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin
Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Franfurt Belediye Başkanı Petra Roth,
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Aydın Doğan, Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk ve çok sayıda yazar ve davetli katıldı.
Açılış törenine, Türk ve yabancı basın kuruluşları büyük ilgi gösterdi.
Yaklaşık 2 bin kişilik kapasitesi bulunan Spectrum Salonu neredeyse tamamen doldu.
Cumhurbaşkanı Gül, açılış töreni öncesinde üst düzey katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Türk pavyonunun açılışının ardından konuklara ikramda bulunuldu.