Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk'teki toplantıya 'jaguar' marka otomobiliyle geldiği ortaya çıkan Bilkent Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Alper Yasin Altınel'le ilgili açıklama yaptı. Resmi ziyaret için Yemen'e giden Cumhurbaşkanı Gül, Esenboğa Havalimanı'nda soruları yanıtladı. İşte Gül'ün açıklamaları: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'de tutukluların sayısının hükümlülerden çok olduğunu, bunun Türkiye'ye yakışmadığını belirterek, ''Ayrıca tutukluluk sürelerinin uzaması, bunlar çok büyük haksızlıklara sebep olabiliyor. Bütün bunların giderilebilmesi için köklü bir şekilde ve sürekli bir şekilde, herkesin el birliğiyle yargı reformuna katkı vermesi gerekiyor'' dedi. Gül, Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh'in davetlisi olarak Yemen'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun tutukluluk süresiyle ilgili 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından yaşanan tartışmaların hatırlatması ve ''Tutukluluk sürelerini ve yargı ile hükümet arasındaki bu tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Gül, ''Türkiye'de yargı reformu köklü bir ihtiyaçtır ve bunu başından beri söylüyorum, buna herkes de katılıyor'' dedi. Yargı reformunun, ''yargı sürecinin hızlandırılması, yargının, hakimlerin, savcıların ihtiyaçlarının karşılanması, kanunların daha modernleştirilmesi olduğunu'' kaydeden Gül, şöyle devam etti: ''Bütün bunlar, yargı reformunun içerisine giriyor. Daha önce TBMM'de yaptığım konuşmamda da söyledim, yargı reformunun gecikmesinden dolayı -ki adım adım görüyorsunuz bunlar da gerçekleşiyor- birçok haksızlıklar, yanlışlıklar, üzüntüler de ortaya çıkıyor. Bunların giderilmesi için, bunların süratle el birliği içerisinde yapılması gerekir. Türkiye'de tutukluların sayısının hükümlülerden çok olduğunu biz konuşmalarımızda da söylüyoruz. Böyle bir şey Türkiye'ye yakışmayan bir şey. Ayrıca tutukluluk sürelerinin uzaması, bunlar çok büyük haksızlıklara sebep olabiliyor. Bütün bunların giderilebilmesi için köklü bir şekilde ve sürekli bir şekilde, herkesin el birliğiyle yargı reformuna katkı vermesi gerekiyor.'' Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bilkent Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Alper Yasin Altıner'in ''Çankaya Sofrası''na Jaguar marka arabasıyla gelmesiyle ilgili tartışmalar konusunda, ''(Öğrencilerin) seçtikleri kişinin Jaguar'ı olur veya hiçbir şeyi olmaz, burslu öğrenci olur, devlet bursuyla hayatını kazanır, bu bizim karışabileceğimiz bir şey değil'' dedi. Gül, Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh'in davetlisi olarak Yemen'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında, Türkiye'den Yemen'e Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretin gerçekleştirileceğini söyledi. Yemen'in, dünyanın en önemli su yollarının geçtiği stratejik bir güzergahta bulunduğunu ifade eden Gül, Türkiye'nin, Arap Yarımadası'nın en fazla nüfusuna sahip Yemen ile köklü, tarihi bağlara ve ortak kültürel değerlere dayanan özel ilişkilere sahip olduğunu hatırlattı. Gül, ''Bu ilişkileri derinleştirerek her alanda daha da ileri götürme konusunda her iki tarafta da güçlü irade mevcuttur'' dedi. İki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda hızla geliştiğini memnuniyetle gözlemlediklerini anlatan Gül, bunda karşılıklı üst düzey ziyaretlerin önemli rol oynadığını dile getirdi. Yemen'de Başbakan Ali Muhammed Mücavir ve Dışişleri Bakanı Ebubekir El Kırbi ile görüşeceğini, Türkiye-Yemen İş Forumu'na hitap edeceğini belirten Gül, şöyle konuştu: ''Ziyaretim vesilesiyle Türkiye-Yemen İş Konseyi Kurucu Anlaşması da imzalanacak. Yemen'de son 8 yılda Türk şirketleri yaklaşık 1.5 milyar dolarlık proje üstlenmiştir. Bana eşlik eden iş adamlarımız da Yemenli muhataplarıyla görüşmelerde bulunacak ve yeni işbirliği imkanlarını değerlendireceklerdir. Merkezi İstanbul'da bulunan İslam Tarihi Sanat Kültür Araştırma Merkezinin katkılarıyla 'Fotoğraflarla Tarih Boyunca Türkiye-Yemen Dostluğu Sergisi'ni açacağız. Yemen'i ziyaretimizi tarihi ve anlamlı kılan en önemli etken, şüphesiz ki bu ülkede şehit düşen Türk askerleri anısına inşa edilen Türk şehitliğinin açılışı olacaktır. Hüznü hala yürüklerimizde saklı, adına ağıtlar yakılan, türküler söylenen şehitlerimizi ölümsüzleştirecek bu anıt, ortak kaderimizin ve Türk-Yemen dostluğunun büyük nişanesi olacaktır.'' Cumhurbaşkanı Gül, ziyareti sırasında Yemen'in ekonomik kalkınmasına ve kapasite inşaasına önem veren Türkiye tarafından donatılan Türk-Yemen Endüstri Meslek Lisesi'nin açılışını da gerçekleştireceklerini bildirdi. Türkiye'nin Yemen'e ikili düzeyde ve Yemen'in Dostları Gurubu çerçevesinde verdiği desteği bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayan Gül, ''Ziyaretim, Türkiye'nin Yemen'in güvenlik ve istikrarına, ekonomik ve beşeri kalkınmasına katkılarının en üst düzeyde güçlü bir şekilde teyidi bakımından önemli bir vesile teşkil etmektedir'' diye konuştu. Gül, Yemen Cumhurbaşkanı Saleh ile yapacağı görüşmelerde iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları tüm yönleriyle ele alacaklarını anlattı. -ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİYLE BULUŞMASI- Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, ''Üniversitelerin öğrenci konseyleri başkanlarıyla Çankaya Köşkü'nde bir yemek yediniz, ardından YÖK Başkanı ve İçişleri Bakanıyla bir görüşme gerçekleştirdiniz. Bu görüşmeler konusunda bir değerlendirme alabilir miyiz? Öğrencilerden bir tanesinin Jaguar'ıyla gelmesi çok eleştirilmişti, bunun kamuoyunda algılanış biçimiyle ilgili yorumunuzu alabilir miyiz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Ben, Ankara'daki üniversitelerin öğrenci konseyleri başkanlarını çağırdım. Öğrenci konseyleri başkanları nasıl seçiliyor? Bütün üniversitelerin önce bölümlerinde açık bir şekilde herkes aday oluyor, onların içerisinden bir bölüm temsilcisi seçiliyor. Bölüm temsilcileri bir araya geliyor, fakülte temsilcisini seçiyor. Fakülte temsilcisi bir araya geliyor onlar da üniversite temsilcisini, yani öğrenci konseyi başkanını seçiyor. Seçtikleri kişinin Jaguar'ı olur veya hiçbir şeyi olmaz, burslu öğrenci olur, devlet bursuyla hayatını kazanır bu bizim karışabileceğimiz bir şey değil. Bu öğrencilerin bu seçim süreci içerisinde verdikleri karar, öğrencilerin bilecekleri iş, ona ben bakmam. Cumhurbaşkanı kimleri davet eder, kimleri etmesi gerekir, kimleri muhatap alması gerekir? Böyle açık bir süreç içerisinde herkesin aday olarak seçildiği öğrenci konseyleri başkanlarını mı davet eder, yoksa çok sayıda dernek var, çok sayıda farklı düşüncede grup var. Bunların hangisini çağırır bir cumhurbaşkanı, ne yapar? Cumhurbaşkanı'nın herhalde çağıracağı, öğrenci konseyleri başkanları. Öğrenci konseyleri başkanları senato toplantılarına giriyor, buralarda bazıları oy kullanıyor, bazıları oy kullanmıyor. Dolayısıyla, 'neyse dertleriniz açık seçik buradan söyleyin ki ben de bileyim' dedim. Söylediklerini danışmanlarımız derlediler, YÖK başkanına ve diğer ilgililere tabii ki iletiyorum. Önümüzdeki günlerde de yine şikayetlerle ilgili bazı muhataplar var, onları da davet edip konuşacağım.''