Başbakan Erdoğan, ''Sizin uzlaşmayla ilgili ifadenizden sonra bu sanki Sayın Gül'ün dışlandığı gibi yorumlara da yol açtı. Sayın Gül ile bunu konuştunuz mu? Sayın Gül'ün ismi hala masada mı?'' şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
''Şunu çok açık, net söylemem lazım;
Tayyip Erdoğan olarak benim Sayın Gül'ü dışlamam diye bir şey asla düşünülemez. Ben bunu benimle görüşen bütün gazetecilere söyledim. Ama
hedef saptırıyorlar. Bir defa Sayın Gül'ün buradaki takdiri, buradaki iradesi benim için çok önemlidir. Neden? Çünkü Sayın Gül benim bir yol arkadaşım olarak, bir
dava arkadaşım olarak, bu gelişmelerde çok ciddi manada bir haksızlığa uğratılmıştır.
Geçen
akşam, Bahçeli, baktım, benimle dava arkadaşımın arasını açma yöntemleri deniyor. Ben manevra yapmışım da onu böyle bir pozisyona itmişim. Sayın Bahçeli; Boşuna böyle şeylerle uğraşma, o sizin karakterinizdir, bizim kardeşlik anlayışımız, dava arkadaşlığımız farklıdır. Biz bulunduğumuz koltuklara yapışıp kalanlardan değiliz. Öyle bir derdimiz yok. Nasıl ki, Sayın Gül başbakanlık görevindeyken, başbakanlık görevini bana teslim etme nezaketini gösterebildiyse, ben de cumhurbaşkanlığı noktasında kararımı verdikten sonra o makama kardeşimin, arkadaşımın layık olduğu nezaketini gösterme durumundaydım ve bunu da yaptım.
Bunu yaparken de en geniş manada istişarelerimi yaptım, bütün arkadaşlarımla, teşkilatımla,
sivil toplum örgütlerinin bazılarıyla, bazı gazeteci arkadaşlarımla da görüştüm. Hepsiyle görüştükten sonra da bu kararı verdim. Ama maalesef beklemediğimiz, ummadığımız tuzaklarla karşı karşıya kaldık.''
''Sayın Gül'ün ismi hala masada mı?'' sorusuna da Başbakan Erdoğan, ''Tabii kesinlikle. Ama diyorum ya, irade onun'' cevabını verdi.