Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde bulunduğu TÜRGEV’e arsa bağışladığı iddialarına yanıt olarak “verenin anasını, alanın anasını, verdi diye söyleyenin anasını...” diyen işadamı Ali Ağaoğlu “meğerse dönemin bakanına” sövmüş.
Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın isteğiyle Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ağaoğlu’na ait bir arsanın TÜRGEV’e devredilmesi için çalışıyor. Bir nevi Erdoğan Bayraktar’ın Ağaoğlu itirafı da sayılabilecek telefon görüşmesi, 17 Aralık 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sadece 7 gün önce, 10 Aralık 2013’te gerçekleşmiş.
BAYRAKTAR BÜROKRATINA TALİMATI VERİYOR
Cumhuriyet'in haberine göre, Bayraktar, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna gözaltına alınan bürokratlarından Emlak Konut GYO Başkanı Murat Kurum’a, “Ağaoğlu ile konuş, ona göre hepsini organize edelim de bunu bir an evvel başlayalım, çünkü Başbakan şey yapıyor takip edip duruyor, sorup duruyor. Konuşayım o zaman şey Bilal’le. Biz kime alacağız bunu TÜRGEV’e mi alacağız yoksa oradaki şirkete mi alacağız diye ondan ben şey yaparım ondan sonra ben seni gene ararım. Sen Ağaoğlu ile konuş bu arada. Konuş de ki burayı söz vermişsin de onu biz senden alacağız de yani sen bunu şey Bilal’le falan kendin konuşmadın o zaman ben konuşacağım” diyor.
10 Aralık 2013 günü yapılan bu itiraf gibi konuşma, Ağaoğlu’nun geçen günlerde söylediği sözleri daha da anlamlı kılıyor. Konuşmadan Ağaoğlu’nun TÜRGEV’e arazi için söz verdiği ve bu sözü bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan’ın takip ettiği anlaşılıyor. 17 Aralık’ta gözaltına alınan isimlerden Ağaoğlu’nun geçen günlerdeki sözlerinden anlaşılıyor ki, ya “arsa Bayraktar’ın konuşmasında geçtiği gibi TÜRGEV üzerine değil başka bir şirket üzerine yapılmış” ya da “arsanın devri 17 Aralık operasyonu nedeniyle bir süreliğine ertelenmiş”...
"AĞAOĞLU'NU ARSA İŞİNİ BİLAL'LE BİR KONUŞAYIM"
Ağaoğlu’nun geçen günlerde basına yansıyan açıklamalarının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında hazırlanan fezlekede yer alan ve Adalet Bakanlığı’na gönderilen yasal dinleme kaydının önemi daha da arttı. Tarih: 10 Aralık 2013. Saat: 12.00… Telefonun bir ucunda Bakan Bayraktar, diğer ucunda Emlak Konut GYO Başkanı Murat Kurum var. İki isim soruşturma kapsamında dinlemeye takılıyor.
İşte savcılık fezlekesine giren o konuşmanın tam metni:
Murat Kurum: Buyurun Bakanım.
Erdoğan Bayraktar: Murat hayırlı günler bu şeyi planları buraya e-mail mi attın ne yaptın geldi de şimdi burada bu 3382/2 parseldeki 14 bin metrekare yerin 3 bin 500 metresi Emlak Konut’un gibi gözüküyor öyle mi?
M.K: Hemen açıyorum buradan maili şeyi biz.
E.B: Bu şeyi.
M.K: 3500 evet evet evet toplam 9348 metre bizim hisse hisseli bunlar bakanım.
E.B: Ha bu şeyin yerleri bunlar bunu bizim TÜRGEV’e TÜRGEV’e şey yapacağın yer.
M.K: Evet evet evet.
E.B: Ha bu İsmail ile ilgisi yok bu işin ya dün gelen İsmail Karaosmanoğlu’yla ilgisi yok.
M.K: İsmail Karaosmanoğlu’nun dediği yeri buldum bakanım o şöyle bizim normal devlet kreşi var bir tane.
E.B: He.
M.K: Mülkiyeti bizde kalmış 6 milyon 900 bin lira değeri var ama devlet yeri yani onu diyor.
E.B: Kamu alanı yani.
M.K: Kamu alanı evet dok parseli yani onu hani bizim ona o şekilde vermemiz zaten hani kamulaştırılacak parsel gözüküyor.
E.B: Özel sektör yeri mi?
M.K: Yok bakanım kamulaştırılacak alan yani KOP parseli.
E.B: Yani devletin sizden onu alması lazım öyle mi.
M.K: Evet evet kamulaştırması gerekiyor ya da biz vereceğiz.
E.B: Verebilirsin sen onu kamuya.
M.K: Kamuya verebilirim bağ yani derim ki kreş yapılmak üzere Milli Eğitime bağış yapabiliriz o ordan alabiliyorsa alsın bakanım yani.
E.B: Tamam sen şimdi burada 9348 metrekare yerleri şeye vereceksin TÜRGEV’e bunların şeyini yapıp.
M.K: Evet.
E.B: Nedir o Aliseydi organize edecek bunların planını biz yapacağız ta..dıktan sonra biz burada 18 uygulaması yapacağız.
M.K: Evet.
E.B.: Sen Ağaoğlu ile konuş o zaman.
M.K: Tamam.
E.B: Ağaoğlu ile konuş ona göre hepsini organize edelim de bunu bir an evvel başlayalım çünkü Başbakan tavsi şey yapıyor takip edip duruyor sorup duruyor.
M.K: İyi...
E.B: Güzel bir plan yapalım buraya sen burayı şey yap kaç paraya ver.. konuşayım o zaman şeyle Bilal’le.
M.K: Tamam.
E.B: Biz kime alacağız bunu TÜRGEV’e mi alacağız yoksa oradaki şirkete mi alacağız diye ondan ben şey yaparım ondan sonra ben seni gene ararım.
M.K: Tamam tamam bakanım biz o işlemi başlatıp bitirirsek ondan sonra Ağaoğlu’nunki de biter öyle öyle bittikten sonra yapmak lazım şeyi de.
E.B: Sen Ağaoğlu ile konuş bu arada.
M.K: Tamam tamam bakanım…
E.B: Konuş de ki burayı söz vermişsin de onu biz senden alacağız de yani sen bunu şey Bilalle falan kendin konuşmadın o zaman ben konuşacağım.
M.K: Tamam bakanım ben sizden haber bekliyorum ben kimseyle bir Ağaoğlu ile konuşacağım.
E.B: İyi tamam peki Ağaoğlu ile konuş hadi iyi günler.
M.K: Sağolun bakanım…
ATAŞEHİR'DEKİ ARAZİ Mİ?
Bizzat Ali Ağaoğlu’nun isminin geçtiği kayıtta Başbakan Erdoğan’a söz verilen araziyle ilgili yer adı geçmiyor. Ancak bu önemli görüşmeden yani 10 Aralık’tan sadece 11 gün önce yapılan bir başka görüşme arazinin Ataşehir’deki o meşhur arsa olduğunu gösteriyor.
Tarih: 29 Kasım 2013... Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar bu kez TOKİ İstanbul Emlak Dairesi Başkanı Ali Seydi Karaoğlu görüşüyor.
Erdoğan Bayraktar: Ya neyse, ya bu bizim şeydeki Ataşehir’deki TÜRGEV’in işi var ya…
Aliseydi Karaoğlu: Evet sayın bakanım.
E.B.: onu bir halledelim, onu nedir, sende değil o iş şimdi şu anda.
A.K.: Bende efendim bende, şimdi ben öyle plan tadilatına yönelik kurum görüşlerini yazdım.
E.B.: Onları ver bana işte onları ver de yarın ben Başbakan’a arz edeyim. Onları bana sordu onu şimdi orayı bitirmediniz diye.
A.K.: He tamam.
E.B.: Sen bana onu e sabahleyin ben, 12.30’da şeyden gideceğiz biz Yeşilköy’den gideceğiz.
A.K.: Tamam efendim.
E.B.: Onu bir güzel bilgi notunu yap da öyle krokisini planını mılanını arkasına sabahleyin hazırlattır da birine erken.
A.K.: Tamam, oldu bilin bakanım.
E.B.: ben biraz erken gelirim, olmazsa şeyde buluşuruz havaalanında, bana verirsin onu.
Kim bu İsmail Karaosmanoğlu?
Ali Ağaoğlu’yla ilgili kayıtın başında geçen ve merak uyandıran bir isim de İsmail Karaosmanoğlu. Karaosmanoğlu tanıdık bir ismin oğlu. AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu olan İsmail Karaosmanoğlu bir dönem AKP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı da yapmış.
ALİ'YE ZORLA BAĞIŞ TARİFESİ
Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında hazırlanan fezlekede yer alan ve Adalet Bakanlığı’na gönderilen yasal dinleme kayıtları, “iktidarın işadamlarını bağışa zorladığını” belgeliyor. Bağış miktarı devletin alacağı resmi harç parasına endekslenmiş. İşadamından 1 milyon TL harç parası alınacaksa, aynı miktardaki paranın da işadamı tarafından yönlendirildiği vakfa yatırılması gerekiyor. 17 Aralık sabahı gözaltına alınan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman’la görüşen Bayraktar’ın, “Bir milyon devlete yatırsın, bir milyon vakfa yatırsın” sözleri dinlemeye takılıyor. Görüşmeden bağış olayının “rutin” bir olay olduğu anlaşılıyor.
'BİR MİLYON DEVLETE, BİR MİLYON VAKFA'
Tarih: 31 Temmuz 2013... Saat: 17.50... Konuşma süresi 1 dakika 19 saniye sürer. Telefonun bir ucunda Bakan Bayraktar, diğer ucunda bürokrat Kahraman bulunuyor.
Mehmet Ali Kahraman: Bakanım buyrun.
Erdoğan Bayraktar: Mehmet Ali, bu Bahçeşehir’in o planının onay vereceğin adam ne yatıracak? Gene harç mı verecek yoksa kentsel dönüşüme mi yatırım, öyle bir para yatıracak mı?
M.A.K.: Evet bakanım ..siye bir harç var yaklaşık işte 1 milyona yakın bir harç tutuyor.
E.B.: Eee eee
M.A.K.: E onu biz zaten, kendisiyle de beraberiz, Ali Bey’le de beraberiz, size de saygıları var bakanım.
E.B.: He tamam, başka onun harici yatacak mı?
M.A.K.: Onun haricinde başka bir şey yok.
E.B.: He tamam o zaman, onu yatırsın sadece öyle mi, bir de onu bağı mağış bir yere alacan mı?
M.A.K.: E yani belki vakıf düşünebiliriz bakanım.
E.B.: İlk önce vakfa yatırsın.
M.A.K.: Evet evet.
E.B.: Resmen makbuzlu yatırsın 2 milyon lira.
M.A.K.: Tamam, tamam tamam.
E.B.: Hepsi hepsi 2 milyon yatırsın. başka alma ondan bir şey.
M.A.K.: Tamam bakanım, tamam.
E.B.: 1 milyon da devlete yatırsın, şeye e şey döner sermayeye mi ,yatacak kentsel dönüşüme mi?
M.A.K.: Evet evet, döner sermayeye döner sermayeye..
E.B.: Tamam, 1 milyon oraya yatırsın, 1 milyon da vakfa yatırttır ona.
M.A.K.: Tamam bakanım.
E.B.: Tamam, hangi vakfa yatırtıyorsan yatırt.
M.A.K.: Tamam, tamam tamam oldu, tamam.
E.B.: Resmen yatırsın.
M.A.K.: Tabii tabii bakanım, tamam.
E.B.: Makbuzlu peki?
M.A.K.: Tamam.
E.B.: 1, 1-2 hepsi, hepsi 2.
‘Baş.. onu biliyor kendisi’
Bu görüşmeden yaklaşık bir dakika sonra ikili bir kez daha görüşür. Görüşmeden Ali isimli işadamının daha önceden yönlendirildiği vakfa 1 milyon TL yatırdığı için başkaca bir vakfa yönlendirilmek istediği anlaşılıyor. Bu kez konuşma yalnızca 33 saniye sürüyor. Aynen aktarıyoruz:
Mehmet Ali Kahraman: Bakanım buyrun.
Erdoğan Bayraktar: Şimdi o vatandaş bir gene başka bi yere 1 yatırmış.
M.A.K.: Evet
E.B.: 1 yatırmış, 1 daha aynı şekilde daha değişik bir yere yatırması gerekiyormuş.
M.A.K.: Hı evet.
E.B.: Yani ona göre, yani sen şimdi ona resen makbuzla 1-1 2 yatıracaksın.
M.A.K.: Evet.
E.B.: 1 yatmış 1 daha yatıracak, baş.. onu biliyor kendisi.
M.A.K.: Tamam tamam bakanım.
E.B.: ... ...cekler ona bilmiyorum yani.
M.A.K.: Tamam tamam bakanım, tamam tamam.
E.B.: Peki.
M.A.K.: Tamam tamam.