Toplumsal Hafıza.com internet sitesindeki habere göre
Gürsel Tekin ile ilgili önemli iddialar mevcut
Yargıtay’daki
dosyasından evrak çalınan Tekin, "Evrakta sahtecilik
davasından kurtuldum" derken, milletvekili
adaylığı bile tehlikeye girdi.
OLAY NASIL OLMUŞTU
Suadiye Movieplex
Sinema Salonu`nun yapımıyla ilgili
Kadıköy Belediye Encümeni 10
Mart 2005 tarihinde, ruhsata aykırı ilave bulunduğu gerekçesiyle
yıkım ve para cezayı kararı alır. Ancak dönemin Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin yasaları hiçe sayarak sayı numarası vermeden 26
Mayıs 2006 tarihinde buraya ruhsat verir.
Gürsel Bey`in burada attığı
imza yargıya taşınır. Gürsel Tekin hakkında Kadıköy 5. Asliye
Ceza Mahkemesinde, “görevi kötüye kullandığı” iddiasıyla ilgili dava açılır. Ne var ki
mahkeme işlenen suçun, “görevi kötüye kullanma” değil; “evrakta sahtecilik” olduğuna kanaat getirerek dosyayı Kadıköy 3.
Ağır Ceza Mahkemesine gönderir.
Kadıköy 3.
Ağır Ceza Mahkemesi, 24
Aralık 2009 tarihinde, Gürsel Tekin’in işlemlerini resmi belgede sahtecilik olarak tesbit etti ve 2 yıl 6 ay
hapis cezası ile cezalandırdı. Gürsel Tekin, söz konusu cezayı temyize götürdü.
YARGITAY BAŞSAVCISI DOSYAYI 1.5 YIL TUTTU
Gürsel Tekin’in dosyası Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığında yaklaşık 500 gün bekletildi. Konunun basına yansıması üzerine dosya, Baş
savcılıktan
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne gönderildi.
Şimdi Gürsel Tekin, siyasi hayatının bitmesiyle karşı karşıya. Çünkü ceza onanırsa, Gürsel Tekin cezaevine gidecek.
Bu dosyanın onanması durumunda Gürsel Bey`in siyasi hayatı bitmekle kalmayacak, siyasi rakiplerine dosyalar üzerinden saldıran, Başbakan`a her fırsatta “
kalpazan” yakıştırmasında bulunan Kemal Bey ve
CHP`nin elindeki tek malzeme de güme gidecek.
İHBAR MEKTUBUNDAKİ ŞOK İDDİA
Gürsel Tekin ile ilgili iddiaları içeren bir yazı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaşınca, savcılık derhal
soruşturma başlatır.
İhbar içeren bu yazının bir nüshası da Yargıtay’a gider ve Yargıtay alt üst olur. Yargıtay’da da soruşturma başlatılır.
Peki,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Yargıtay’ı harekete geçiren ihbar içerikli yazıda neler vardı:
“2 Aralık 2010
Perşembe günü saat 14-15 arasında Ö. A. isimli bir
avukat, Gürsel Bey`in Yargıtay’daki dosyasından, temyiz incelemesinde karar vermeyi engelleyecek şekilde evrak “çıkarır”. Yargıtay ve avukatlar arasındaki jargon ile; dosyayı boşaltır. Bunu organize eden de, İstanbul`dan CHP
milletvekili adaylığına kesin gözüyle bakılan H.S. isimli bir eski yerel
yönetici ve iş adamdır. Hukuk çevrelerindeki jargonla “dosya boşaltma” diye anılan eyleme akçeli işler karıştığı iddiası savcılığa suç duyurusu olarak sunuldu.
11. CEZA DAİRE’DE DAHA ÖNCE NELER YAPILDI?
Yargıtay 11. Ceza Dairesi de oldukça ilginç bir daire. Kamuoyu sözkonusu daireyi,
terör örgütü üyesi zanlısı
Erzincan eski
Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile ilgili verdiği kararla tanıdı.
Bu kararla dünya hukuk tarihine geçen 11. ceza dairesi, Terör faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesi ile
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca sorgulanan ve sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanan
İlhan Cihaner’in bu faaliyetlerini idari suç kapsamına almış ve dosyayı beklemeden fotokopi üzerinden karar vermişti. 11. Ceza Dairesi, bu karar ile daha önce verdiği birçok kararını çiğnemişti.
TEKİN’İN SİYASİ HAYATI BİTECEK Mİ?
Yargıtay’daki dosyasında evrakın kaybolması ile ilgili Gürsel Tekin medyaya açıklamada bulunmuş ve konudan haberdar olmadığını söylemişti.
Peki Yargıtay’ın Cihaner veya
Haberal dosyalarında olduğu gibi özel kurye kullanarak yerel mahkemeden aynı evrakı isterse ne olur?
Gürsel Tekin
milletvekili adayı olamaz. Ve Önümüzdeki Genel Seçim’de CHP’nin ağır yenilgisinden sonra hedeflediği Genel Başkanlık koltuğuna da oturamayacak. Eğer daha önce aldığı bir ceza var ise, bavulunu hazırlayıp cezaevine doğru gidecektir. Yoksa, cezası tecil edilecek ve siyasi hayatı bitecek.
Ama Yargıtay, klasik "Olayı Unutturma Yöntemi"ne başvurursa, Gürsel Tekin milletvekili olur. Dokunulmazlık Zırhı’na bürünür ve dava 10 yıl sürer böylece zaman aşımına uğrar.