Ergenekon davasının
tutuklu sanığı
Emin Gürses'in
avukatı Mehmet Taşdelen,
Danıştay saldırganı Avukat
Alparslan Arslan'ın arkasında MOSSAD'ın olduğunu savundu. Taşdelen, Arslan'ın
Cumhuriyet gazetesine
bomba atmasını
teklif ettiği bir şahsı ise
mahkemeye götürmek istediğini ancak bu şahsın tehdit edilmesi üzerine korkarak gelmediğini anlattı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, savunması ve çapraz sorgusu tamamlanan
sanık Emin Gürses'in avukatı Mehmet Taşdelen'in savunması tamamlandı. Müvekkili ile Danıştay saldırıları ile yaptığı konuşmalar nedeniyle isminin geçtiğini belirten avukat Taşdelen, uzun uzun Danıştay olayını ve saldırgan Alpaslan Arslan'ı anlattı. Arslan'ı öğrencilik döneminden itibaren uzun yıllar tanıdığını belirten Taşdelen, "
Milliyetçi biriydi ve ocaklara gelir giderdi.
Radikal dinci bir durumu yoktu. Olayı ilk duyduğumda başörtüsü için yapmayacağı kanaati oluştu. Akçeli bir iştir, para almıştır, hakimlerle tartışmış kafayı sıyırmıştır o nedenle yapmıştır diye düşündüm. İlk ifadesinde de başörtüsü için yaptığını söylemiş." diye konuştu. Arslan ile
mezun olduktan sonra bir süre görüşmediklerini anlatan Taşdelen, "Bu sürede başka kişilerle arkadaşlık kurmuş. Olaydan sonra üzerinde
Ulusal kanal kartı çıkmış. O İşçi Partisi'ni, Ulusal kanalı hiç sevmez. Alpaslan'ın
Salih Kurter adlı şeyh gibi birinin yanına gidip geldiği söylendi. Arkadaşlarına 'Irak'ta cihat edeceğim, Mehmet Ali
Birand öldürülmeli' gibi laflar ediyormuş. Ben de bir kimyasal ile yönlendiriliyor mu diye düşündüm." dedi.
Konuşmasında Arslan'ın MOSSAD bağlantılı olduğunu ileri süren Taşdelen, "Danıştay'ın İsrail'e verilen ihaleleri iptal ettiği tarih ile Alpaslan Arslan'ın Salih Kurter'in yanına gidiş geliş tarihleri incelensin. Arslan, saldırıdan önce bir süsleme yapmış. Kurter'in yanına gitmeye başlamış, Irak'ta cihat yapacağım gibi sözler sarf etmiş. Kardeşlerine döngel namazı kıldırmış. Onlarda abilerinin hayırlı bir işi var diye düşünmüş. Olayı başörtüsü için gerçekleştirdiği izlenimini vermiş. Belki yüzde 10 ihtimal başörtüsü için yapmıştır. Ama arkasında profesyonel bir
örgüt olduğuna inanıyorum. Bakın devleti
terörist, 700 kişiyi öldürdü. Örgütü terörist olmaz mı?
Yahudi işadamlarının çıkarı zedelenince zedeleyenler cezalandırılıyor. Çünkü MOSSAD cezalandırır." şeklinde konuştu.
Danıştay davasının bozulmasına sevindiğini kaydeden Taşdelen, "İyi ki bozuldu. Köküne kadar gidilsin. Alpaslan Arslan'ın bütün ilişkileri çözülsün. Çünkü bu olayla devletimiz cezalandırıldı, adaletimiz cezalandırıldı. Bunu kabul edemem. Din için
Allah için böyle bir şey yapılamaz." dedi.
Üsküdar'da seyyar satıcılık yapan Osman Boz adında bir şahsın Alpaslan Arslan'ın kendisine "20 bin dolar vereyim, Cumhuriyet gazetesine bomba at" dediğini anlatan Taşdelen, "O şahıs da kabul etmeyip tepki göstermiş. Bunun üzerine ben bu şahıs dinlensin diye mahkemeye dilekçe yazdım. Ancak mahkeme, 'şahsın anlattıklarının esasa bir etkisi yok, ama getirirsen dinleriz' dedi. Daha önce görüştüğüm bu şahsa tüm aramalarıma rağmen ulaşamadım. Bu sırada bir avukat giderek karışma diye tehdit etmiş.
Tehditler karşısında korkmuş, gelmedi." dedi.
Danıştay saldırısı ile Ergenekon arasındaki tek bağlantının Osman Yıldırım'ın ifadeleri olduğunu öne süren Taşdelen, Yıldırım'ın kendini kurtarmak amacıyla konuştuğunu savundu. Taşdelen, "Danıştay olayında müebbet ve 40 yıl ceza alan sanığın ifadelerine güvenilmez. Ayrıca, Yıldırım'ın
Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yazdığı 'Beni serbest bırakın. Ben devlete
yardım ettim, örgütü ifşa ettim' içerikli mektubu buraya getirilmeli." diye konuştu.
Taşdelen'in savunmasını tamamlamasının ardından sıra tutuklu sanık Serhan Bolluk'a geldi. Ancak Bolluk ve diğer İP'li sanıkların avukatlarından Hasan Basri Özbey, savunmalarını
Tuncay Güney'in
mülakat kasetleri izlendikten sonra yapmak istediklerini söyledi. Bu talep üzerine mahkeme, öğle arası da olması nedeniyle duruşmaya ara verdi.
(CİHAN)