Gazeteci Ahmet Dönmez’in ‘Yüzde On- Adil Düzenden Havuz Düzenine’ isimli kitabında yer alan iddiaya göre olay şöyle gelişti: “Eski hakem Erman Toroğlu bir televizyon programında Futbol Federasyonu Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ’ait tapeleri açıkladı.
ŞÜKÜR'E AĞIR HAKARET
Tapelerde Gümüşdağ, Hakan Şükür’e küfürler yağdırıyor. Şükür tapeleri okuyunca sinirleniyor ve Başbakan Erdoğan’ı bilgilendirmek istiyor. Ancak bir türlü randevu alamıyor. Bunun üzerine Şükür, bir sabah aniden İstanbul’dan Ankara’ya gider...
KILIÇ'TAN TELEFON
Esenboğa Havalimanı’na indiğinde dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç aradı. Kılıç, “Hakancım bazı tatsız şeyler olmuş galiba, mahkeme falan gibi bazı dedikodular dolaşıyor ortalıkta. Göksel’e dava mı açacaksın?” diye sordu. Şükür bunu doğrulayınca Kılıç, “İyi düşün. Biz milletvekilleri açısından bu tür şeyler sorun teşkil edebilir.” diye bir uyarıda bulundu.
BAŞBAKANLIKTA SÜRPRİZ
Bir yandan Kılıç’la telefonla konuşan bir yandan Başbakanlık’a doğru ilerleyen Şükür, Başbakanlık Özel Kalem’e çıktı. Hasan Doğan, “Hakan Abi” demeye kalmadan Şükür kendisini tersleyerek, “İçeri gireceğim, beş dakika Başbakan’la konuşmam lazım.” diye çıkıştı. Doğan, “İdris Güllüce var, sen şimdi git, ben seni arayayım.” dedi. Şükür görüşmede ısrarcı oldu.
VE KAPI AÇILDI
Tam o sırada kapı açıldı. Başbakan misafirini uğurluyordu. Herkes ayağa kalktı. İçeriden kim çıktı dersiniz? İdris Güllüce mi? Hayır. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç!.. Hakan da Kılıç da birbirlerine bakıp donakaldı. Meğer Kılıç, Erdoğan’ın yanından arıyormuş.
ÖFKE PATLAMASI
Başbakan kapıdan kafasını uzatıp Hakan Şükür’ü görünce bozuldu ama belli etmemeye çalışarak, “Oo Hakan, hangi rüzgâr attı” deyip içeri davet etti. “Ne var ne yok” der demez Hakan zembereğinden boşalır gibi içini dökmeye başladı. Erdoğan’ın “Niyeyse bu tapeler de bir tek size geliyor…” sözü bardağı taşıran damla oldu. Eski milli futbolcunun sinirden çenesi titremeye başladı. Konuşmakta zorlanıyordu. Nefesini kontrol edemiyor, öfkeden ağlıyordu.”