Anayasa Mahkemesinde 25 yıllık görevi süresince hiçbir zaman gizli bir ajandası olmadığını, her şeyi açıklıkla, açık yüreklilikle paylaşma imkanı bulduğunu dile getiren Kılıç, "Bu çerçevede de bugün, bu konuda yapılan bu spekülasyonların cevabını vermem gerekiyordu, o nedenle sizlerle bunları paylaşmak zorundayım, paylaştım" dedi. Kılıç, Anayasa Mahkemesinde başkanlık seçiminin ardından basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıç, "Darbecilik en üzün eleştiri olmuştur. Bu konudaki anlayışım tarihte kalmıştır. Bu kelimeyi sarf edenlerinin vicdan muhasebesi yapmasını istiyorum. Bu mahkemeyi darbecilikle suçlayanların geçmişte verdiğim kararlarla, yazdığım karşı oylarla temel hak ve özgürlükler hakkında yazdıklarımdan en çok faydalananlar bana darbeci demişlerdi. Böyle bir şeyi ben hak etmiyorum bu mahkeme hakketmiyor” dedi.
"TALİHSİZ VE ÜZÜCÜ"
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesindeki başkanlık seçiminin ertelenme kararının dışarıdan çok yanlış, talihsiz ve üzücü yorumlara neden olduğunu belirterek, "Anayasa Mahkemesinin kendi iç düzeninin bir gereği olarak seçimin ne zaman yapılacağı, hangi gün yapılacağı Anayasa Mahkemesi Başkanının yetkisi dahilindedir. Dışarıdan konuşulanlar, söylenenleri hiçbir şekilde önemsemiyorum, ciddiye de almıyorum" dedi.
Bank Asya’nın TSMF tarafından el konulmasını temel hak ve özgürlükler açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? sorununa Kılıç, “Her ülkenin olduğu gibi bizim sorunlarımız var. Bütün bunları demokratik ortamda ve hukuk devleti anlayışı içerisinde çözmek zorundayız. Bir hukuksuzluk ve kanunsuzluk varsa bir suç işlenmişse birinin kabahati varsa hukuk devletine yakışır ortamda çözülmesini her zaman isteyen biriyim. Türkiye’de bağımsız yargının oluşması konusunda ciddi sorunları var. Nefret söyleminin doğurduğu ve ayrışmayı meydana getirebilecek yöne doğru gittiği bir kültürün içerisinden geçiyoruz. Hukuk güvenliğinin birinci derecede sorun olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bunların ayrıntılarını anlatmak mümkün bugün ana hatlarını söyleyebileceğim konularla geçiştirmek isterim” diye cevapladı.
“ŞAHSIMA YAPILAN DARBECİ KUMPASÇI, SİYASETİ YÖNLENDİRMEYE SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPMAYA DÖNÜK ELEŞTİRİLER YAPILDI. DARBECİLİK EN ÜZEN ELEŞTİRİ OLMUŞTUR”
Anayasa Mahkemesindeki 25 yıllık çalışma sürecinde sizi en çok üzen ve sevindiren olay neydi? sorusuna Kılıç, “ 25 yılın içine çok şey sığdırdık. Sevindiğim şeyleri anlatmakla bitiremem ama üzüldüğüm şeylerde şüphesiz var. Şuanda sizlere çok sevindiğim ve etkileyen nedir? diye sorarsanız ben; 2004 yılında Anayasa’nın 90. Maddesinde yapılan değişiklik benim hayatıma çok büyük etken yapmıştır. Hayatımda en çok sevindiği olay budur. 90. Maddede yapılan değişikliği devrim olarak niteliyorum. Sebebi de yerellikten kurtulan temel hak ve özgürlükleri evrensel yönelen bir anlayışa getiren bir değişikliktir. Ne üzdü derseniz? Son zamanlarda yapılan davalar nedeniyle siyaset kurumlarımız şahsım ve mahkememiz hakkındaki eleştiri ve değerlendirmeler bizi çok üzdü. Özellikle şahsıma yapılan darbeci kumpasçı, siyaseti yönlendirmeye siyaset mühendisliği yapmaya dönük eleştiriler yapıldı. Darbecilik en üzün eleştiri olmuştur. Bu konudaki anlayışım tarihte kalmıştır. Bu kelimeyi sarf edenlerinin vicdan muhasebesi yapmasını istiyorum. Bu mahkemeyi darbecilikle suçlayanların geçmişte verdiğim kararlarla, yazdığım karşı oylarla temel hak ve özgürlükler hakkında yazdıklarımdan en çok faydalananlar bana darbeci demişlerdi. Böyle bir şeyi ben hak etmiyorum bu mahkeme hakketmiyor” şeklinde cevapladı.
Şimdilik mi yoksa önümüzdeki dönemde siyaset bir seçim mi olacak sorusuna ise Kılıç, "Gerek iç dünyamdaki inançlarım temel hak ve özgürlüklerin insanı insan yapan özelliklerdir. Devlet vatandaşlarına temel hak ve özgürlükleri evrensel değerlen çerçevesinde yaşatamıyorsa o devletin varlığının da anlamı yoktur. Nerede nasıl hizmet yapacağımı bilmiyorum. Ama şuanda bir siyasi projem yok. Emekliliğim bununla da alakası yok. Altını tekrar çiziyorum" dedi.