BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, AK Parti ile birlikte dönüşü olmayan tek yönlü tünele girdiklerini, mutlaka ışığı görmeleri gerektiğini söyledi.
Suriye'deki gelişmeleri de değerlendiren Kaplan, hükmetin refleks ve korkulardan arınmasını isterken, "Türkiye’nin 3 tarafı deniz; Karadeniz, Ege, Akdeniz. 3 tarafı da Kürdistan’dır. Bu da Ortadoğu’nun bir gerçeğidir" dedi. Kaplan, Kürtler’in 1000 yıldan bu yana birlikte yaşadığını, eşit ve özgür biçimde binlerce yıl daha birlikte yaşama imkanları olduğunu söyledi.
Hasip Kaplan, Danimarka’da PKK doğrultusunda yayın yaptıkları gerekçesiyle yayın lisansları iptal edilen bu hafta ekranı kararması beklenen 3 kanaldan Nuçe (Haber) TV’nin dün gece stüdyo konuğu oldu. Kaplan, BDP’nin yasama dönemi sona eren TBMM’de, Türkiye’de gündemi belirleyen parti olduklarını, arkadaşları hakkında 700 kadar fezleke çıkarılması, 6 milletvekili, 30 belediye başkanları, 10 bine yakın siyasetçilerinin tutuklu olmasına rağmen barış ve çözümün umudu olduklarını söyledi. Meclis’teki diğer muhalefet partilerinden MHP’nin her şeye karşı olduğunu, sosyal demokrat olduğunu belirten CHP’nin ise bu görüşe aykırı politikalar izlediğini iddia eden Hasip Kaplan, Ramazan bayramından sonra Meclis’in çalışmalarına başlamasını, üzerinde uzlaşılan Anayasa’daki 48 maddenin değiştirilmesini böylece ‘Çözüm süreci’ ile bağlantılı güveni arttıracak adımların atılmasını istedi. Kaplan, "Silahlar sussun, düşünceler konuşsun' diyorsak çözüm umudumuzu güçlendiren adımları da atmamız gerek. Haklarında 5 yıl hapis istenen ancak 4.5 yıldan bu yana tutuklu arkadaşlarımız var" dedi.
"AK PARTİ VE BDP TEK YÖNLÜ TÜNELDE"
BDP’li kaplan, bugünkü iktidarın ‘Çözüm süreci’ için görüşmelere 1 günde başlamadığını anlatırken, şöyle konuştu:
"Görüşme süreçleri bu iktidar döneminde 1 günde başlamadı. 2006’da Oslo Süreci ile başladı. 2013 yılı Temmuz ayındayız. 7.5 yıllık bir zaman geçmiş. Hataların bu sürede nelere mal olduğu görüldü. Sanırım hatalardan ders çıkarılıyor. Ama yapılması gerekenler var. Yeni anayasa konusunda belli ki hükümet seçim hesabı yapıyor. Bu hesap ülke önüne konulmaması gereken bir durum. Çözüm öyle bir şey ki; AK Parti de BDP de tek yönlü bir tünele girdi. Işığı görmek zorunda, dönüşü yok. Şu anda kamuoyunun yüzde 70’inin üzerinde desteği var. Akil insanlar gitti bölgede çalışmalar yaptı. AK Parti de biz de gittiğimiz yerde anlatıyoruz. Elbette her şey dümdüz gitmiyor. Bunlar bazen engebeli, bazen sıkıntılı. Sonuçta AK Parti, muhafazakar, milliyetçi partidir. Demokrasi anlayışı, öngörüsü belli bir noktaya kadardır. Halkların hak talep ve özgürlükleri mantalitesi konusuna bakış açısı da sınırlıdır. Kendisine göre attığı adım çok büyüktür. Ancak, halka sorduğunuz zaman çok küçük bir adımdır.”
Hasip Kaplan, hükümetin ana dil yasaklarını kaldırıp, anayasal güvence altına alamadığını, bu konular gündeme geldiğinde durup, seçim hesabı yaptığını anlatırken, "Hükümet biliyor ki; muhalefette karşısında ulusalcı ve sağcı bir cephe hemen saldırıya geçiyor. Önümüzde yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı, ardından 2015 milletvekili seçimleri var. AK Parti hesabında olmayan Taksim Gezi Parkı olayları ile karşılaştı. Taksim Gezi Olayları bir noktada hükümetin ‘feleğini şaşırttı.’ Bir anda ‘Ne oluyor?’ deyip arkasından ciddi komplo teorileri üretmeye başladı" dedi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Taksim Gezi Parkı olaylarının arkasında 30 yıldan bu yana süren çatışma ortamında cenazelerin gelmesi, ülkenin bölüneceğine dair görüşlerle halkın baskı altında tutularak sosyal, çevre, yaşam gibi en doğal istemlerinin taleplerini suskunluk içerisinde hapsedilmesi olduğunu savundu.
DHA