Bal, "Menderes, arkadaşlarının cesur olduğunu söylüyordu. Bizim arkadaşlarımız da en az Menderes'in etrafındakiler kadar cesur. Üzerimizde o dönemkinden daha fazla bir baskı var. Patronlara, gazete yayın yönetmenlerine ekranlara çıkarılmamamız için telefon ediliyor, işadamları yakınımızdan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Bu millet bilsin ki bizim havuzumuz yok, kirli para yok burda." dedi.
Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Milletvekili İdris Bal, partisinin genel merkez binasını Ankara'da düzenlenen törenle açtı. Açılışta konuşan İdris Bal, bu yola milletin desteğiyle çıktıklarını söyledi. Sağcı-solcu, Alevi-Sünni demeden, gayri müslüm-müslim demeden vatandaşların önlerine geçtiğini ve durmamalarını söylediğini dile getiren Bal, "Hırsızlardan korkan namerttir. Yolsuzluk karşısında yargıya çıkmaktan korkanlardan korkan namerttir dedik ve bu yola çıktık." ifadelerini kullandı.
Menderes'in arkadaşlarının cesur olduğunu söylediğini aktaran Bal, kendi arkadaşlarının da en az Menderes'in etrafındakiler kadar cesur olduğunu kaydetti. Üzerlerinde o dönemkinden daha fazla bir baskının olduğunu savunan Bal, patronlara, gazete yayın yönetmenlerine ekranlara çıkarılmaması için telefon edildiğini, işadamlarının tehdit edildiğini kaydetti. Arkalarında millet olduğunu belirten Bal, "Cesur bir şekilde hırsızlığa, arsızlığa, yolsuzluğa hayır dedik ve hayır demeye devam edeceğiz. Kutuplaşmaya, iftira terörüne, silahlı teröre, medyaya baskıya, bir Başbakanın çıkıp gazete patronunu ağlatmasına, Alo Fatih'lere, devletimizin genleriyle oynanmasına hayır dedik, hayır demeye devam edeceğiz. Korkarsak namerdiz. Korkakların bizim yanımızda yeri yoktur, herkes bunu böyle bilsin." diye konuştu.
Karşılarında, milli ve dini değerleri kullanan bir iktidar olduğunu dile getiren DGP Genel Başkanı İdris Bal, ancak toplumda itibarlarının olmadığını vurguladı. Sulh Ceza Mahkemelerinin AK Parti'nin İstiklal Mahkemeleri olduğunu dile getiren Bal, bu mahkemelerin AK Parti'yi kızdıranları yargılamak için kurulmuş mahkemeler olduğuna dikkat çekti. Fişleme, dinleme, dindara baskı diyen iktidarın şimdi bunların hepsini kendisinin yaptığını ifade eden Bal, Risale-i Nurların bile yasaklandığını, insanların kutuplaştırıldığını, sermayenin ayrıştırıldığını, 28 Şubatçıların yaptıklarının yapıldığını söyledi. Bu büyünün sonuna kadar gitmeyeceğini kaydeden Bal, bir gün bu yapılanların hukuk içinde hesabının verileceğini, bu suistimallere dur yemek için yola çıktıklarını belirtti.
"Çözüm adı altında eğer terörü güçlendirdiyseniz, kardeşlerin kucaklaşması yerine kardeşlerin arasına hendekler kazıldıysa bu iktidarın yüzündendir." diyen Bal, şöyle devam etti: "Mahkemeler varsa Güneydoğu'da, bu AKP'nin yüzündendir. Vergi toplanıyorsa, Güneydoğu'da kardeşlerimin üzerinde, aşiretlerin üzerinde baskı varsa, örgüt onlara diz çöktürdüyse AKP'nin yüzündendir. AKP'nin içerisindeki örgütçülerin yüzündendir. Eğer şehirlerimiz mahvolduysa, İstanbul yaşanmaz hale geldiyse bu AKP'nin yüzündendir."
Hırsızlara, arsızlara, yolsuzlara, bölücülere, terör örgütünü güçlendirenlere, kutuplaştıranlara karşı inadına demokrasi ve hukuk, kardeşlik, barış diyeceklerini ifade eden Bal, barış adı altında terörü güçlendirenlere de "Yazıklar olsun yuh olsun." dedi.
Ülkede siyasetin yalan ve kaypaklık anlamına geldiğine dikkat çeken Bal, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 'siyaset ütme sanatı' demesini eleştirdi.
Kendilerine yapılan baskıları anlatan Bal, her türlü sıkıntıyı yaşadıklarını söyledi. Hep arkadaşlarını kaybettiğini belirten Bal, işadamlarını yakınından uzaklaştırarak finans kaynaklarının yok edilmek istendiğini ifade ederek "Bu millet bilsin ki bizim havuzumuz yok, kirli para yok burda." diye konuştu.
CİHAN