Ekmeleddin İhsanoğlu, sahur vakti rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere yapılan baskınla ilgili olarak "Hakim ve polislere lekeleme kampanyası var" dedi. İhsanoğlu, Gazze'deki katliama ilişkin olarak, "hükümet herkesle kavgalı, Gazze’ye bir şişe kan, bir battaniye, bir konserve kutusu gönderemedi" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, yolsuzluk, darbe girişimleri ve KCK soruşturmalarında görev alan emniyet personelinin sahur vakti gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, adli takibatın intikam ruhu içinde olmaması gerektiğini söyledi.
Ekmeleddin İhsanoğlu, İzmir'de Latife Hanım Köşkü Müzesi Bahçesi'nde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Bir gazetecinin 'Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı vurgusu yaptınız ama bugün Türkiye sahur vaktinde yapılan bir operasyonla uyandı, yüzlerce polis gözaltına alındı, bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyim?' diye sorması üzerine İhsanoğlu, şunları söyledi: "Bu konudan ben de sabah erken saatte maalesef haberdar oldum, ben de çok üzüldüm. Adli takibat intikam ruhu içinde olmamalıdır. Eğer gerçekten suç işleyen varsa isterse polis, milletvekili, bakan olsun, devletin hangi görevlisinden olursa olsun, en küçükten en büyüğüne kadar böyle bir şey yapmışsa o muhakkak ki kanun karşısında eşit muamele alarak ve adil bir şekilde yargılanarak, kanundaki cezası neyse onu alması lazım. Uzun zamandan beri bir takım emniyet, savcı, yargı mensuplarına, hakimlere bir takım lekeleme kampanyaları başlatıldı."
"Vatandaşlar, hukukçuların kanun kitaplarında tarifi olmayan suçlarla suçlandıklarını görüyorlar. Şimdiye kadar hiçbir makam bunlar hakkında bir delil ortaya koymadı" diyen İhsanoğlu şunları söyledi: "Hatta bunlardan onurları kırılacak şekilde tutuklananların bir kısmı serbest bırakılmıştı. Çünkü herşeye rağmen bizde vicdanlı hakimler var. Şimdi bu kadar intikam duygusu içerisinde birbirlerini kelepçeletiyorlar. Böyle bir şey çok ayıptır. Yani bize bu yakışmaz. Biz burada bin senelik bir devletiz, bin senelik devlette bu olmaz. Biz sırf 90 senelik bir cumhuriyet değiliz. Bizim arkamızda 600 senelik Osmanlı, arkasında Selçuklu, arkasında beylikler var. Biz bu devleti daha dün kurmadık ki. 10 sene, 20 sene önce kurmadık ki. Böyle şeyleri görelim. Bu çok ayıptır, yakışmaz. Bunu yapanlar veya yaptıranlar pişman olduklarında yine Türk adaletine müracaat edeceklerdir. Çok meşhur biz söz vardır, 'adalet mülkün temelidir.' Yani devletin temelidir. Bu devletin temeli çürürse o devlet çöker. Allah bu memlekete, millete, devlete zeval vermesin."
CİHAN