Zaman'ın ulaştığı 9 Kasım'da açıklanacak olan
ilerleme raporu taslağında,
Ergenekon'la birlikte,
Balyoz ve
Kafes planlarına da atıf yapıldı.
İlk defa görev başındaki bir orgeneralin
Erzincan'daki Ergenekon
soruşturmasında ifadeye çağırıldığına dikkat çekildi. Bu süreçte üst düzey yargı mensuplarının açıklamalarının, adil yargılama konusunda şüphelere yol açtığı vurgulandı.
Askeri kurumların basın akreditasyonunda hâlâ seçici davrandığına işaret edilen
taslakta, Ergenekon'la ilgili haber yazan gazetecilere açılan
davalardan da endişe duyulduğu kayıtlara geçirildi.
Brüksel, Ergenekon soruşturmasını "fırsat" olarak değerlendirmekle birlikte
sanık haklarına ve yargılama usullerine azami dikkat gösterilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Anayasa paketini "olumlu" adım olarak değerlendiren taslak, uygulamanın
Avrupa standartlarına uyumlu şekilde açık, şeffaf ve kapsayıcı şekilde yapılması gerektiğini hatırlatıyor. Brüksel, anayasa paketinin geniş bir istişari süreçten geçmediğinin altını çiziyor.
İfade ve basın hürriyetine bu yıl özel ehemmiyet atfeden AB, Ergenekon soruşturmasına ilişkin haber yazan gazetecilere açılan davalardan özellikle endişe duyduğunu kayıtlara geçiriyor.
Doğan Grubu ile ilgili davanın devam ettiğine işaret eden Brüksel, eleştirel basının yayınlarına devam ettiğine dikkat çekiyor.
ALBAY CEMAY TEMİZÖZ'ÜN YARGILANDIĞI FAİLİ MEÇHULLER DAVASI ÇOK ÖNEMLİanayasa;
EMASYA protokolünün yürürlükten kaldırıldığını, anayasa paketinde askeri mahkemelerin
yetkilerinin sınırlandırıldığını belirten taslak, askeri yetkililerin yetkileri dışındaki beyanlarında azalma görüldüğüne işaret ediyor. Ancak taslak, ağustos ayında emekliye ayrılan
İlker Başbuğ'u kastederek
Genelkurmay Başkanı'nın devam etmekte olan davalara müdahale ettiğini vurguluyor. TSK
içtüzük kanununda ve askeri harcamaların denetlenmesinde herhangi bir ilerleme olmadığını vurgulayan taslak,
Albay Cemal Temizöz davasının titizce görülmesi durumunda dokunulmazlıkla mücadele eden vakalar için "çok ehemmiyetli" olduğunun altını çiziyor.
Taslakta öne çıkan başlıklar şöyle:
ERGENEKON: Suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekon'la ve diğer birkaç
darbe planı ile ilgili soruşturmalar demokratik kurumların doğru çalışmasına ve hukukun üstünlüğüne olan itimadın kuvvetlendirilmesi için bir fırsat olma özelliğini korumaktadır. Ancak soruşturmalar hukuki sürecin bütün kurallarına ve sanık haklarına tam olarak saygı duymalıdır.
Yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğu endişeye sebep olmaktadır.
ANAYASA: Anayasa tadilatı, doğru yönde atılmış bir adımdır. Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer alan yargı, temel haklar ve kamu idaresi alanlarındaki önceliklerin bir kısmına
cevap teşkil etmektedir. Ancak tadilatın taslak haline gelişi ve kabul edilişinde
sivil toplumu ve
siyasi partileri kapsayan istişari bir süreç yaşanmadı. Tadil edilen anayasa maddelerinin Avrupa standartlarına uygun, şeffaf ve kapsayıcı şekilde uygulanması anahtar konumunda olacaktır.
SİYASİ PARTİLER: Ana siyasi partiler arasındaki çatışmacı siyasi iklim, siyasi reformları yavaşlatmaya devam etti. Anayasanın tadil edilmesinin dışında
Meclis,
Kopenhag Siyasi Kriterleri'ne ilişkin az sayıda kanunu geçirebildi.
SEÇİMLER: Martta
seçim kanunu değiştirilerek, seçim kampanyasında
Türkçe dışındaki dillerde sözlü ve yazılı dokümanların kullanılmasına müsaade edecek şekilde değiştirildi. Seçim kampanyaları sırasında siyasi partilerin ve adayların gelir ve harcamalarıyla ilgili şeffaflığı teminen yeni değişiklikler amaçlanmaktadır. Seçim sistemi ile ilgili herhangi bir değişiklik yapılmadı. Meclis'te temsil için yüzde 10 olan seçim
barajı,
Avrupa Konseyi üyeleri arasındaki en yüksek baraj olarak durmaktadır.
CUMHURBAŞKANI: Cumhurbaşkanı, ana siyasi partiler arasındaki diyaloğun geliştirilmesi v
e devlet kurumlarının etkili çalışabilmesi için aktif uzlaşmacı rolünü oynamaya devam etti. Ancak özellikle yargı ve üniversitelere yaptığı atamalarla ilgili endişeler dile getirildi. Cumhurbaşkanı,
Kürt meselesine çözümü ve dış politikadaki aktif rolüne taahhüdünü teyit etti.
askeri harcamaların denetiminde ilerleme yok
REFORMLAR: Son birkaç yıldır reformlarda ciddi bir yavaşlamanın ardından hükümet kapsamı sınırlı da olsa anahtar konumundaki anayasa reformları ve birtakım düzenlemeler yaptı. Önemli devlet kurumları arasındaki gerilen ilişkiler siyasi yapıların uyumlu çalışmasını olumsuz etkilemeye devam etmektedir.
ASKER:
Güvenlik kuvvetlerinin siviller tarafından kontrolü konusunda ilerleme sağlandı. Askeri mahkemelerin yetkileri sınırlandırıldı, Yüksek Askeri Şûra'nın kararları yargı denetimine açıldı ve yüksek rütbeli askerlerin sivil mahkemelerce yargılanması için düzenlemeler yapıldı. Ancak Silahlı
Kuvvetler'in kıdemli üyeleri bilhassa yargı alanında olmak üzere yetki alanları dışında demeçler vermeye devam ettiler. Meclis'in ya da iç ve dış denetim için herhangi bir ilerleme sağlanamadı.
Avrupa Birliği, bir defa daha Ergenekon soruşturmasının
demokrasi için 'fırsat' olduğunu kaydetti. Zaman'ın ulaştığı 9 Kasım'da açıklanacak olan ilerleme raporu taslağında, Ergenekon'la birlikte, Balyoz ve Kafes planlarına da atıf yapıldı.
YARGI: Yargı reformunda ilerleme sağlandı.
HSYK'nın yapısının değiştirilmesi ve askeri mahkemelerin yetkilerinin sınırlandırılmasına ilişkin anayasa tadilatı olumlu adımlar. Ancak
adalet bakanı HSYK'nın hâlâ başında bulunmakta ve soruşturmalarla ilgili son sözü söyleme hakkına sahip. Reformların bütün ilgili taraflarla
diyalog içerisinde, açık, şeffaf ve kapsayıcı şekilde Avrupa standartlarına uygun şekilde uygulanması için dikkat sarf edilmelidir.
YOLSUZLUK: Katılım ortaklığı önceliklerini karşılayan yolsuzlukla mücadele ve
eylem planının geliştirilmesi ve uygulamasını takip edecek bir kurumun teşekkülü konusunda ilerleme kaydedildi. Ancak birçok alanda yaygın olarak görülen yolsuzluğun azaltılması için bu stratejinin etkili uygulanması zaruridir.
Türkiye, soruşturmaların, iddianamelerin ve mahkumiyetlerin sicillerinin tutulması için gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.
İŞKENCE:
İşkence ve kötü muamelenin önlenmesinde olumlu süreç devam etti. İnsan hakları ihlallerine ilişkin dikkatle takip edilen bazı davalar mahkumiyetle neticelendi. Ancak güvenlik kuvvetlerinin orantısız kuvvet kullanımı devam etti ve hâlâ endişelere yol açıyor.
BASIN: Ergenekon soruşturmasıyla ilgili haber yapan gazetecilere karşı açılan çok sayıda dava endişelere sebep olmaktadır. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekten soruşturmaya ve davalara muhatap olmaktadırlar. Bu gelişme oto-sansürle neticelenebilir.
Basın hürriyeti ile ilgili gazeteciler eleştirel haberciliklerini devam ettirdiler. Ancak basına yönelik siyasi saldırılarla ilgili endişeler sürmektedir.
Hükümete eleştirel yaklaşan Doğan Basın Grubu'na yönelik 2009'da açılan
vergi davası devam etmektedir.
Şanal'a HSYK müdahalesi raporda eleştirildi
İlerleme raporu taslağında yüksek yargının hukuka müdahalesi konusunda
Şemdinli davası ve Erzincan'daki soruşturma gündeme getiriliyor. Taslak, 2006'dan bu yana her ilerleme raporunda olduğu gibi bu yıl da Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı isim vermeden gündeme getiriyor ve Sarıkaya'nın
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından
Nisan 2006'da meslekten
ihraç edilmesinin HSYK'nın bağımsızlığı ile ilgili soru işaretleri ürettiği vurgulanıyor. Raporda Erzincan soruşturmasıyla ilgili şu ifadeler kullanılıyor: Erzincan Başsavcısı'nın (
İlhan Cihaner) suç şebekesine mensup olduğu iddiası ile tutuklanmasına karar veren özel yetkili savcının (
Osman Şanal) yetkileri HSYK tarafından geri alındı. Yargının kıdemli üyeleri HSYK'nın bu kararını destekleyen açıklamalar yaptı. Bu durum hem
bakanlık ile HSYK arasında hem de yargı içerisinde gerilimlere yol açtı. Ayrıca yargının adil bir yargılama yapma kabiliyeti ile ilgili soru işaretleri üretti.