İşte CHP'li Başkan'ın istifa gerekçesi

Dün Taşlıçay Belediye Başkanı Salih Arslan, makamında düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanı seçiminde CHP'nin izlediği politika ve tutumu benimsemediğini, bu nedenle 6 meclis üyesi ile birlikte partisinden istifa ettiğini açıkladı.

İşte CHP'li Başkan'ın istifa gerekçesi

İşte Belediye Başkanı Arslan'ın samanyoluhaber.com'a gönderdiği istifa gerekçesi: TAŞLIÇAY BELEDİYE BAŞKANI SALİH ARSLAN’IN VE 6 BELEDİYE MECLİSİ ÜYESİNİN PARTİLERİ CUMHURİYET HALK PARTİSİNDEN İSTİFASINI İÇEREN BASIN BİLDİRİSİ “Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Yegane Sahibi” Yüce Milletim Saygıdeğer Basın Saygıdeğer Taşlıçaylı Hemşerilerim; Taşlıçay Anadolu’nun ücra bir ilçesi, neredeyse en doğusunda bulunan bir ilçe ama insanıyla, anlayışıyla, uzlaştırıcı ve birleştirici yapısıyla, doğasıyla güzel bir ilçe… Anadolu’nun en uzağında, Her gün Güneşin Anadolu ya doğduğu bu şirin ilçemizde, Bizim Kalbimiz Halkımızın mutluluğu, Milletin egemenliği ve ekmeğimizin büyümesi için atıyor. Dileğimiz, çabamız gülen yüzlerden, mutlu insanlardan, refah içinde yaşayan vatandaşlardan oluşan demokratik ülke, bir memleket… Saygıdeğer Basın, Saygıdeğer Taşlıçaylılar… Hedefimiz Daha güzel bir Taşlıçay, daha güzel bir Türkiye… Hedefimiz Taşlıçay’ın iyiliği, Türkiye’nin iyiliği… Güzelliklerin ve iyiliklerin önünü açmaya yönelik bütün gayretleri sahiplenmek ve desteklemek biz yerel yöneticilerden halkımızın beklediği bir sorumluluk, bizim de yerine getirmemiz gereken bir görevdir. Demokrasilerde özgür iradeli halk, egemenliğin hem sahibidir, hem de kullananıdır. Bu gün, Bu egemenliği halk adına kullanan Yüce meclisimiz TBMM’dir. TBMM nedir ne iş yapar? Tüm bunları sizlere CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ın ifadeleriyle bir kez daha hatırlatmaya çalışacağım… CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal TBMM ni 22.04.2003 Tarihli Grup Konuşmasında şöyle ifade ediyorlar ; “Devleti kuran Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisini kuran bizzat milletin kendisidir. Türkiye’de önce Meclis vardır; önce Meclis vardır, sonra ordu vardır” CHP Genel Başkanı 23.04.2003 Tarihli Genel Kurul konuşmasında TBMM ni şöyle anlatıyorlar; “Türkiye Büyük Millet Meclisi bir askerî zaferin eseri değildir; tam tersine, askerî zafer Türkiye Büyük Millet Meclisinin eseridir. Türkiye Büyük Millet Meclisinden önce ne bir devlet, ne bir cumhuriyet, ne de bir ordu vardır; devleti de, cumhuriyeti de, orduyu da Türkiye Büyük Millet Meclisi kurmuştur. Millet Meclisi ve onun dayandığı millî irade, bütün siyasî varlığımızın çıkış noktası, yaşam kaynağı olmuştur” CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 04.03.2003 Tarihli Grup Konuşmasından; “...Türkiye Büyük Millet Meclisini bir yazboz tahtasına kimse çevirmesin. Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi siciliyle kimse oynamasın. Türk Milletinin bu şerefli kararını baskıyla, zorlamayla, dayatmayla geri çevirme noktasına kimse sürüklemeye kalkışmasın. …Türkiye’nin iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi kullanır, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin iradesini yansıtır...” Saygıdeğer Konuklar Evet TBMM yüce bir çatıdır, Yukarıda aktardığım üzere Sayın Deniz Baykal’ın da dediği gibi milletin iradesinin tecelligahıdır. Milli iradenin tecelligâhı olan Meclis'i devre dışı bırakacak her türlü formül, gayri meşru ve hukuk dışıdır. Çözümü “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazısı ve çatısı altında değil, engelleyici, tıkayıcı, güçleştirici ve kriz çıkarıcı politikalarda aramak açıklanması imkânsız vahim bir durumdur. Ne acıdır ki, kendilerinin seçilmeleri için çaba sarf ettiğimiz, oy verdiğimiz, oy verdirdiğimiz partimiz, çözümü demokrasinin dışında, yukarıdaki kendi söylemlerinin aksine, millet iradesinin dışında aramaktadır. Temsilcilerine seçim yoluyla verdiği vekâlet içerisinde vekillerinin anayasada belirtilen çerçevede güçlerini ve yetkilerini kullanmaları gerekirdi. “Sağır odalarda” beklememeleri gerekiyordu. Egemenliğin gerçek sahibi olan halkın temsilcilerine kendilerini yönetmeleri için verdiği emredici vekaletin gereğini yerine getirmemişlerdir. Partilerden beklentimiz Meclise girmeleri ve millet iradesini “o” ya da “bu kurumun” tahdidine ve tehdidine sokmamaları idi. Değerli arkadaşlarım, büyük üzüntü duyuyorum, çok yanlış olmuştur. Türkiye'de ilk çok partili seçimi yapıp demokrasiye kapıyı açmış olan parti, demokrasiyi bloke ediyor. İtiraf etmeli ki meselenin Meclis'te çözülemeyip mahkemeye havale edilmiş oluşu, demokrasi açısından utanç verici... Modern anlayış ve düşüncelerin ötesinde Anayasa Mahkemesini Bürokratik ya da üstün anlayış oligarşisinin bir organı haline sokmaya çalışan CHP ile demokratik mücadelemizi sürdürmemiz imkânsız hale gelmiştir… Değerli Arkadaşlarım, Biz yıllar önce neden CHP de siyaset yapmaya karar vermiştik? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 18.11.2002 Tarihli Grup Konuşmasında bizlere şöyle bir söz vermişti:” Türkiye’mizin önünü açmaya yönelik bütün gayretleri Cumhuriyet Halk Partisi olarak sahipleneceğiz, destekleyeceğiz. Sorumluluğumuzu Türkiye’ye karşı düşünüyoruz. Sorumluluğumuzu bütün milletimize karşı düşünüyoruz. Bu anlayışlar içinde görev yapacağız. Muhalefeti eski, alışılmış, engelleyici, tıkayıcı, güçleştirici, kriz çıkarıcı bir yaklaşım içinde kesinlikle sürdürmeyeceğiz. Sorun üreten değil, çözüm üreten bir siyaset anlayışını benimseyeceğiz. Bunun örneklerini TBMM’de sergileyeceğiz…” Nerede kaldı bu söz. Nerede kaldı bu anlayış. Ülkeyi değişim ve gelişim süreci içerisinde kaosa sürüklemek, gerilim doğuracak, ondan da nasiplenmeyi isteyen bir irade ile yan yana olamayız. Avrupa da sosyal demokratlar değişimi isterken ve değişimin dinamik gücü olurken; maalesef ülkemizde CHP bir sol parti olarak demokratikleşmenin önünü tıkamakta, işleri başka kurumlara havale etmekte ve bunun arkasına sığınmaktadır. Açıkçası statükocu bir zihniyetle hareket etmektedir. Tüm Bunları “Ben” ve “Taşlıçay Halkı” Türkiye’nin en doğusundan da açık bir şekilde görmekteyiz. Üç dönem halkın yüksek oranlarla destek verdiği bir CHP li Belediye başkanı olarak seçilen Sayın Mustafa Sarıgül’ü bile demokratik olarak hazmedemeyen bu partiye, Sarıgül gibi tüm halkı kucaklayarak ve demokratik tavır içinde bulunarak iktidara gelebileceğini hatırlatmak isterim. Demokrat değerlerden uzaklaşmış, rotasını kaybetmiş bir gemi gibi dalgalı denizde (!) batma sinyalleri vermeye başlamış, bir siyasi anlayışın destekçisi olmam düşünülemez. Zaten halkımızın da, seçmenlerimizin de demokratikleşmeden yana olan baskısına dayanacak gücümüz kalmadı. Değerli Basın Mensupları Değerli Taşlıçaylılar Cumhurbaşkanlığı sürecinde partimin izlediği tutumdan rahatsızlık duydum. Vicdanımın, seçmenlerimin ve Taşlıçay Halkının sesini dinledim ve kararımı verdim: Evet CHP den istifa ediyorum… Türkiye deki 850 ilçemizden, yaklaşık 100 civarındaki ilçe belediye başkanı CHP den. Bunlardan biri olarak, Iğdır, Kars, Van, Hakkari, Muş gibi doğu illerimizden CHP li olarak seçilen, hem de %53 oy alarak seçilen tek ilçe belediye başkanı olarak Yukarıda anlattığım gibi halk iradesine, demokrasiye saygı göstermeyen, çözüm değil bunalım üreten, millet iradesini temsil etmekten uzaklaşan, demokrasiyi halen içine sindirememiş CHP den istifa ediyorum ve yoluma bağımsız bir yerel yönetici, bir belediye başkanı olarak devam ediyorum… Tüm Milletime ve Taşlıçay Halkına Güzel ve mutlu yarınlar temenni eder, saygı ve sevgilerimi sunarım. Salih ARSLAN, Taşlıçay Belediye Başkanı Ve CHP Lİ 6 BELEDİYE MECLİSİ ÜYESİ
<< Önceki Haber İşte CHP'li Başkan'ın istifa gerekçesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER