CHP Grup
Başkanvekili Hakkı Süha
Okay, Ana
yasa Mahkemesi'nin partinin mali denetimine ilişkin kararının ardından, partisinin bundan sonraki süreçte kayıtlarını kamunun
yetki verdiği bir bağımsız denetim kuruluşuna teslim edeceğini ve bağımsız denetim kuruluşu vasıtasıyla kendi iç denetimini bir kez daha yaptıracağını söyledi.
CHP Grup Başkanvekilleri
Hakkı Süha Okay ve
Kemal Kılıçdaroğlu,
Anayasa Mahkemesi'nin partinin mali denetimine ilişkin kararı konusunda
basın toplantısı düzenlediler.
Son günlerde ''CHP'ye yönelik yıpratmaya yönelik çabalar olduğunu'' öne süren Okay, özellike
Kanaltürk televizyonuyla ilgili iddiaların gündeme getirildiğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı mali denetim sürecini her siyasi parti gibi CHP'nin de geçirdiğini anlatan Okay, ''Denetim sonunda beklediği sonucu bulamayan çevrelerin Anayasa Mahkemesi'nin kısa açıklamasıyla CHP'de yolsuzluk yapıldığını yönünde haberler yaptığını'' iddia etti.
Okay, konuya ilişkin bazı siyasi parti temsilcilerinin de açıklama yaptığını ifade ederek, ''Bu kişilerin 'bu CHP'nin görünen yüzü, daha neler yapılıyor' demeye çalıştıklarını, ancak bu kişilerin kendi partilerinin geçmişine bakmadan konuştukları'' görüşünü dile getirdi.
CHP'ye yönelik incelemenin geçmiş 8 yılı kapsadığını, partinin bütün defter ve
belgelerinin tek tek incelendiği, CHP'nin de parti içi
demokrasi ve şeffaflık anlayışı gereği istenen tüm belge ve defterleri Anayasa Mahkemesi'nin denetimine açtığını anlatan Okay, şöyle konuştu:
''Anayasa Mahkemesi'nin
yardım istediği
Sayıştay uzmanlarına teslim edilen parti belgeleri, derhal medyada da yer aldı.
Türkiye'de kimi konuşmaların, kimi belgelerin bazı özel medya kuruluşlarına
servis edildiği gibi burada da aynı servisi hep birlikte yaşadık. CHP'de yeni
tartışmalar yaratmak isteyen kimi siyasi parti temsilcileri, kimi
bilim adamı olarak adlanan kişiler, CHP'ye haksız eleştiride bulundu.
Anayasamızın 69. maddesi, çok açık şekilde, siyasi partilerin gelir ve giderleri amaçlarına uygun olması gerektiği belirtilir. CHP'nin bu yönde hiçbir çekincesi yoktur. CHP'nin yapmış olduğu tüm harcamalar parti faaliyetleri içindir. Harcamalarla ilgili inceleme yapan uzmanlarının yorum farkı ve Anayasa Mahkemesi'nin ilke kararları nedeni bir miktar paranın Hazine'ye gelir kaydı yapılması kısa açıklamada yer aldı.''
Okay, 1998 yılı hesabına tespit edilen 35 milyar YTL'lik ''usulsüzlüğe ilişkin CHP'nin gereğini yaptığını ve sahtecilik yapan
personel hakkında
dava açıldığını, davanın yasa uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelendiğini'' söyledi. Okay, sahteciliği yapan personelden ise paranın tahsilinde sorun çıktığını ve tahsilatın yapılamadığını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'nin 2004, 2005 ve 2006 yılı
hesaplarında da kimi ödemeleri kabule uygun bulmadığını ifade eden Okay, usulsuz tespit edilen harcamaların, ''iş akdi sona eren personelin tekrar
sözleşmeli olarak çalıştırılması,
emekli olan personele ödenen ihbar tazminatı ve parti adına görev yapan kişilerin
uçak,
otel gibi masraflara ilişkin faturayı parti adına değil de kendi adlarına almalarından'' kaynaklandığını savundu.
AK PARTİ DE, MHP DE HAZİNE'YE İRAT VERDİ
''Bir
bardak suda
kıyamet koparılmak istenip, CHP'yi yolsuzluklar içerisine bulaştırmak isteyenler olabilir'' diyen Okay, şunları kaydetti:
''Bu da çok doğaldır. Türkiye'nin gündemini değiştirmek isteyenler var. Türkiye'nin gündeminde diğer siyasi partilerle ilgili tartışmalar olurken, CHP'yi gündeme getirip, tartışma yaratmak isteyenler olabilir.
Basına açıklama yapan siyasi parti yetkililerinin, Anayasa Mahkemesi'nin mali denetimlerine ilişkin geçmişlerine bakmaksızın, ulu orta, kontrolsüz söyledikleri sözleri hayretle, ibretle izledik.
AKP de, MHP de Hazine'ye irat verdi. Anayasa Mahkemesi'nin 2005/25 sayılı kararı ile Adalet ve Kalkınma partisi 3 milyar 304 milyon lira Hazine'ye irat verdi. MHP, 2001 yılı kesin hesabının incelenmesinde 88 milyar 300 milyon lira irat verdi. Sadece AKP veya MHP değil,geçmişte bir çok partinin mali denetimi oldu, kimi giderler kabul edilmediği için belirli rakamlar irad kabul edildi.''
SADECE ŞEKİL, USUL, YORUM FARKI
''CHP'de kimsenin kursağından
haram lokma geçmedi. Bu sadece şekil, usul, yorum farkından kaynaklanmaktadır'' diyen Okay, şöyle devam etti:
''Bugün Türkiye de yaşanan yolsuzlukların hat safhaya ulaştığı,
dokunulmazlıklarının kaldırılmasından korkanlar veya yolsuzluk, dokunulmazlık dosyalarını gündemden düşürmek için sistemi zorlayanlar, bu sistemden sonuç alınamayacağı için yeni af söylentisi çıkaranlar önce kendi geçmişlerine bakacak. Her işi anlayan bilen AKP Genel Başkan Yardımcısı Bay Dengir, 'internetteki sayfamızda mali bilançomuz vardır' diyor.
Mali bilanço gelir gider tablosudur. Detay, hesap yer almaz.''
Okay, ''CHP bundan sonraki süreç için kayıtlarını kamunun yetki verdiği bir bağımsız denetim kuruluşuna teslim edecek, bağımsız denetim kuruluşu vasıtasıyla kendi iç denetimini bir kez daha yaptıracaktır'' dedi.
Hakkı Süha Okay, bir soru üzerine de Anayasa Mahkemesi'nin mali denetime ilişkin kararın ''
Kayıp trilyon davasına benzetilmesinin büyük bir hata ve konuların alakasız olduğunu'' söyledi.
KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASI
CHP
Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu da CHP'nin Anayasa Mahkemesi'nin kararını uygulamak zorunda olduğunu belirterek, geçmişte de bazı siyasi partilerin mali denetimlerinde usulsüzlükler tespit edildiğini ve siyasi partilerin bunlardan
ders alarak hata yapmamaya çalıştıklarını söyledi.
''Birilerine siyasal gücü kullanarak özerk çıkarlar sağlandığını gayet iyi biliyoruz'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Bunların içinde bakanlar, belediye başkanları, milletvekilleri, iktidardaki siyasal partinin yandaşları var. CHP'den hesap soranlar önce onların hesabını vermeli. Biz yolsuzluklar konusunda duyarlığı sahip olan bir siyasi partiyiz'' şeklinde konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nce mali denetimlere ilişkin karar verilmeden önce hazırlanan
raporun partiye gönderilmesini ve partinin de iddialara ilişkin
yanıt vermesine olanak sağlanmasını isteyen Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin henüz bilinmeyen bir rapor nedeniyle medya aracılığıyla suçlandığını'' öne sürdü.
AA