aş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan,
İzmir Gündoğdu Meydanı'nda partisinin düzenlediği mitingte yaklaşık 150 bin kişiye konuştu. "Sayın
Baykal ne zaman gelecek bilmiyorum. Burda
bölge miting yapmasın. İzmir miting yapsın." diyen
Başbakan Erdoğan, "Manisa'ya da gideceğim. Bindirilmiş kıtalarla değil, 81 ilde il mitingi yapıyoruz. Baykal'ın listesinde 20 miting var. Ne anlatacak. Şunu yaptık mı diyecek. Gelecek zamanla konuşacak. Yaptıkları bir şey yok ki." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmişine bakılmasını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Dikili bir ağacı var mı? Dikili bir çivisi var mı? Bunlar dikili bir ağacı da sökerler." şeklinde konuştu.
Konuşması sürekli, "
Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganıyla kesilen Başbakan Erdoğan, kalabalığa, "Tek millet, tek
bayrak, tek vatan, tek devlet" temposu tutturdu. İktidarı döneminde yaptıklarını anlatan Erdoğan, DSP-
ANAP-MHP üçlü
koalisyonuyla kendi dönemlerini kıyasladı.
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'a yüklenen Erdoğan, "5 yıl geçti. CHP'nin sizin hafızalarınızda bıraktığı bir tek cümle var mı?" diye sordu. Kalabalığın, "Yok" demesine, "Yok demeyin, var. Akşam yatıyor, sabah kalkıyor, bir dediği bir söylediğini tutmuyor Baykal'ın." dedi.
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'a da yüklenen Başbakan Erdoğan, "Bu arada mazotçular türedi." dedi. Baykal'ın da şimdi
hesap yaptığını ifade eden Erdoğan, mazotu 1 YTL'ye zaten indirdiklerini hatırlatarak, Gündoğdu Meydanı'ndaki kalabalığa
denizden
destek veren balıkçı tekneleri ile vapurları gösterip, "Zaten Kabotaj içine dahil olan tüm gemiler 1 YTL'ye mazot kullanıyor. Biz yere sağlam basarız. Biz milletimizi aldatmayız. Olabilecek olanı söyleriz." şeklinde konuştu.
Mazotu 1 YTL'ye indireceğini söyleyen Uzan'ın ailesinin
Güney Kıbrıs'ta
sanal şirket kurarak, Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası mahkemeye verdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Mazotu 1 YTL'ye indireceğini söyleyeceğine kaçak olan baban ve ağabeyinin 9 trilyonunu öde. Dürüstsünüz, o zaman gelsinler yargılansınlar.
Hani siz Kıbrıs'la ilgili konularda hassastınız. Oy,
futbol takımı tutar gibi verilmez. Oy önemli bir ölçüdür. Oy bizim her şeyimizdir, namusumuzdur, şerefimizdir." diye konuştu. Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde 22 bankanın ülkeyi 40 trilyona yakın zarar uğrattığını anlatarak, şöyle dedi: "Allah'tan biz geldik de, horozlarına, tavuklarına varıncaya kadar sattık ödedik."
Üçlü koalisyonda MHP'nin DSP'nin değirmenine su taşıdığını, şimdi de CHP'nin MHP'yi yedek
lastik gibi yanına aldığını iddia eden Erdoğan, cumhurun değerlerine saygısı olmayanların cumhuriyete değer vermeyeceğini, milletin değerlerine saygı duymayanların milletin değerlerine saygısının olmayacağını vurguladı.
Şehit cenazelerinin istismar edilmesini de eleştiren Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, belli işaretleri olan kişilerin dostlar alışverişte görsün anlayışıyla 'birkaç oy götürebilir miyim' arayışında olduğunu anlattı. Erdoğan, 22 Temmuz'da milletin şehidine saygısı olmayana gerekli cevabı vereceğinin altını çizdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI GÜL: ''İSMİNDE HALK KELİMESİNİ TAŞIYAN BİR PARTİ, HALKIN CUMHURBAŞKANINI SEÇMESİNDEN HİÇ RAHATSIZ OLUR MU?
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''İsminde
halk kelimesini taşıyan bir parti halkın
cumhurbaşkanını seçmesinden hiç rahatsız olur mu? Türkiye'de oluyorlar. Dünyada zannetmiyorum ki böyle bir başka parti olsun. Hem halka önem versin hem de cumhurbaşkanını halk seçerse çok tehlikelidir desin'' dedi.
Partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlediği mitingde Başbakan Recep Tayip Erdoğan'dan önce konuşan Gül, İzmir'in Türkiye'nin en şirin kenti ve
demokrasinin beşiği olduğunu söyledi.
Meydanı dolduran vatandaşların ''Türkiye sizinle gurur duyuyor'' sloganlarına Bakan Gül, ''Biz sizinle gurur duyuyoruz'' karşılığını verdi. Partililerin ''Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' diye tempo tutmaları üzerine Bakan Gül, ''Vurmaya hiç gerek yok. Merak etmeyin, zaten bu meydanları sadece dinlemiyorlar, izliyorlar. Zannetmeyin ki, yalnızca İzmir'de bu meydan dolu. Türkiye'nin bütün köşeleri, Anadolu'nun bütün köşeleri,
doğu,
batı, kuzey, güney her taraf böyle tıklım tıklım dolu ve her tarafta partimize, hükümetimize bu sevgi, muhabbet var'' dedi.
Halkın karşısına heybeleri dolu olarak çıktıklarını, 4.5 yıl önceki Türkiye'yi değiştirerek geldiklerini belirten Bakan Gül, meydanı dolduran halkın, hükümetin yaptığı icraatları takdir etmek ve son cumhurbaşkanı seçiminde olup bitenlere tepki göstermek için toplandığını kaydetti.
-''BİZİM MEYDANLARIMIZDA SEVGİ VAR''-
Partililerin ''yuh'' çekmeleri üzerine Bakan Gül, şöyle konuştu:
''(Yuh) yok, sizler (yuh) deyin diye bu mevzuyu açmıyoruz. İzmir'in şirin insanlarına (yuh) yakışmıyor. (Yuh) derseniz etkiniz azalır. Bizim meydanlarımızda (yuh) yok. Bizim meydanlarımızda yapılan
hizmetlerin anlatılması var. Bizim meydanlarımızda sevgi var, muhabbet var, bizim meydanlarımızda hırçınlık yok, hizipçilik yok. Bizim meydanlarımızda milleti ayırma yok, 70 milyonu kardeş yapma var. Bizim meydanlarımızda Türkiye'yi sevgi seli haline getirme ve sevgiyi kardeşliği, doğudan batıya, kuzeyden güneye kuşatma var. Başka partiler, Türkiye'nin sadece belli şehirlerinin partisi olarak kaldı. Ama Türkiye'nin bütün şehirlerinin partisi, tek parti,
AK Parti.
Onlar bizim lisanımızda yok. Bırakın onları başkalarına. Biz iş yaparız, hizmet yaparız, demokrasi mücadelesi veririz. Onlarsa polemik yaparlar, sadece dedikodu yaparlar. Sadece
iftira atarlar.''
Çağdaşlaşma, modernleşme yolunda AK Parti döneminde ciddi atılımlar yapıldığına işaret eden Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''4.5 yıl önce krizler içerisinde yaşayan Türkiye, o zaman koalisyon hükümetleri tarafından idare ediliyordu. Kendilerine bir faydaları yoktu ki halka faydaları olsun. Türkiye'nin sigortası AK Parti. Türkiye'nin birliğinin bütünlüğünün, kardeşliği pekiştirmenin sigortası AK Parti. 50 derecede, 45 derecede mitingler yapıyoruz. Ve bütün meydanlar bu heyecan ve bu coşkuyla dolu. Çünkü biz karşınıza heybemiz dolu geliyoruz. Yaptığımız yolları konuşuyoruz, yaptığımız hastaneleri konuşuyoruz.
Sağlıktaki, milli eğitimdeki hizmetleri konuşuyoruz. Açtığımız üniversiteleri, havaalanlarını konuşuyoruz. Yaptığımız duble yolları konuşuyoruz. Yaptığımız köy yollarını konuşuyoruz. Ama onların meydanlarında ise yaftalar takıyorlar, kavgalar yapıyorlar, çeşitli iftiralar atıyorlar. Tekrar suçlamalarla geçiriyorlar.''
-''ÖYLE GÜNLER OLDU Kİ...''-
Türkiye demokrasisinin güçlendiğini, ülkeyi dünyaya açtıklarını anlatan Bakan Gül, ''Sayın Başbakanımız, ben ve değerli arkadaşlarımla bütün dünyayı dolaştık. Öyle günler oldu ki bir günde 4 ülkeyi dolaştığım oldu 24 saatte. Öyle günler oldu ki dünyanın en güzel şehirlerine gittik, görmeden geldik toplantılardan. Dünyanın en güzel otellerine girdik, uyumadan toplantılara girdik, çıktık, geldik. Dünyada ayak basmadığımız, Türkiye'nin hakkını hukukunu çıkarını anlatmadığımız yer kalmadı'' dedi.
Bunun sonucunda Türkiye'nin ihracatının 100 milyar doları geçtiğini, ülkede büyük toplantıların yapıldığını belirten Gül, ''Biz bunlarla uğraşırken, onlar arkadan yolumuzu kesmek, çalım atmak için uğraşıyorlar. Ama millet arkamızda olduğu süre içinde biz yolumuza devam edeceğiz. Gücümüzü halktan, milletten alıyoruz'' diye konuştu.
-CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ-
Meydanlarda cumhurbaşkanı seçimi sürecini halkla paylaşmalarını, bazı kesimlerin sakıncalı gördüğünü dile getiren Bakan Gül, ''Çünkü biliyorlar ya yaptıkları yanlışlıkları, çünkü bilirler ya neler olduğunu'' dedi.
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Daha önce 3 tane cumhurbaşkanı nasıl seçildiyse bu sefer de böyle seçilecekti. Çünkü kuralını değiştirmedik, Anayasayı da değiştirmedik. Ama sonunda keşfettiler ki anayasanın o maddesi Türkiye'de yanlış uygulanıyormuş ve cumhurbaşkanını meğerse yanlış seçmişiz.
Sonra 'Gelin halka gidelim' dedik, hayretler içinde kaldık. Halk karar versin dediğimizde en çok rahatsız olan kim oldu biliyorsunuz değil mi? İsmi halk olan parti. Halka verdiği değeri göstermek için ismine halk yazmış, halk partisi diye kısaca söyleriz, CHP.
Millete gitmeyi tehlikeli görüyor. Tehlikeli gördü. Onlar biliyorlar ve 22 Temmuzun şimdi rüyasını görüyorlar ve neticeyi de çok iyi tahmin ediyorlar, hiç merak etmeyin. Onun için Türkiye'nin bütün şehirlerine gidemiyorlar. Türkiye'nin bütün meydanlarında miting yapamıyorlar.''
''İsminde halk kelimesini taşıyan bir parti, halkın cumhurbaşkanını seçmesinden hiç rahatsız olur mu? Türkiye'de oluyorlar'' diyen Gül, dünyada böyle başka bir partinin olduğunu sanmadığını söyledi.
Gül, ''Hem halka önem versin, hem de 'Cumhurbaşkanını halk seçerse çok tehlikelidir' desin. Bütün bunlar için
buluşma günü 22 Temmuz. 22 Temmuzda önce AK Parti'nin yaptığı hizmetleri onaylamak için sonra da bütün bu milli iradeyi bay pas yapmak isteyenlere
cevap vermek için hep beraber sandıkta gerekli dersi verecek miyiz? O zaman hep beraber o gün sandıkta buluşmak üzere'' diye konuştu.
Abdullah Gül, Türkiye'de milletin iradesini her şeyin üstünde tutmaya devam edeceklerini belirtti.
-MİTİNGDEN NOTLAR-
Gündoğdu Meydanı'nın yanındaki alanda Türk Bayrağı ve AK Parti bayrağı takılı tekneler mitinge denizden destek verdi.
Miting alanının bir bölümünde buharlaştırılmış suyla serinlik sağlandı. Alanın bazı noktalarına da büyük şemsiyeler yerleştirilerek, vatandaşların güneşten etkilenmemesi amaçlandı.
Gündoğdu Meydanı'nın etrafında 10 adet ambulansın hazır tutulduğu mitingde fenalaşan bazı vatandaşlara ambulansta müdahale edildi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı mitingde, vatandaşlar tek tek arandı.
Çevre binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi. 50 seyyar
tuvalet, 20 el ve yüz yıkama ünitesi kuruldu. Stantlarda vatandaşlara
şapka, su, kolonyalı mendil dağıtıldı.
Başbakan Erdoğan'a eşi
Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül,
Devlet Bakanı Mehmet Aydın,
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül,
Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç ile
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ eşlik etti.