Görüş Farkı Seçim 2009 programı
seçim gündemini belirlemeye devam ediyor. Dün
akşam İstanbul’da gerçekleşen programın konukları DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Ahmet Vefik Alp’ti.
Program sunucusu gazeteci Ömer
Şahin’le birlikte
Aksiyon Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Korucu ve
Star Gazetesi Yazarı Hadi Özışık başkan
adayına merak edilen tüm soruları sordu.
AK Parti ile
CHP arasında yıllardır süren “
Yuvacık Barajı”
tartışması
yerel seçim yaklaşırken yeniden patladı. AKP’nin “Dünya yolsuzluk tarihine geçer” dediği olayla ilgili tarihi bir görüşme ilk kez anlatıldı.
Başbakan R.
Tayyip Erdoğan ile CHP’li Sefa Sirmen’i buluşturan isim o görüşmeyi ilk kez
Kanal A’ya anlattı.
Gazeteci Ömer Şahin’in hazırlayıp sunduğu “Görüş Farkı” programına katılan
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı
İbrahim Karaosmanoğlu, Erdoğan ile Sirmen’in buluştuğu “gizli toplantıyı “ şöyle anlattı:
“Bu görüşmeye Sirmen'in isteği üzerine aracılık ettim. Oradaki görüşmenin bire bir tanığıyım. Sirmen'e öyle bir söz verilmesi mümkün değildir. Kaldı ki Yuvacık, küçücük bir
barajdır ve bırakın İstanbul'un su ihtiyacını karşılamayı bölgenin ihtiyaçlarını bile zor karşılar. Sayın Erdoğan da zaten böyle bir talepte bulunmamış ve yapılsın ki biz o bölgeye su aktarmak zorunda kalmayalım demiştir"
“Dünya yolsuzluk tarihine geçer”
O baraj için arkadaşlar 15 yıl içerisinde ödeyeceğimiz para 4,5 milyar dolar. Şu ana kadar sanırım 2 milyon dolar kadar ödendi.
Hazinenin ödediği rakamdan bahsediyorum. Hazine ödüyor bize de borç olarak yazılıyor. Bakın Yucavık Barajı, projesi, işletmesi ve yapılan
sözleşme bana göre dünya yolsuzluk tarihine geçecek olan bir
belgedir. Özel olarak üniversiteler bunu ele almalı. Özel olarak bunun için doktora tezleri hazırlanmalı, doçentlik profesörlük tezleri hazırlanmalı.
Türkiye nasıl soyulduğunun en güzel belgesidir. Bundan daha güzel bundan daha büyük bir belge Türkiye'de asla bulamassınız.
Bu yolsuzluk sadece Sefa Sirmen'in cesaret edebileceği bir şey değildir, gücü yetmez. Bu konuda devletin en yüksek kesimlerinin imzası var. Yani uluslararası bir projenin parçasıdır.
İşte programdan çarpıcı satır başlıkları:
DSP’li A.Vefik Alp: Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilsin
Kaybedersem gelecek seçimde yine aday olacağım
Topbaş çağırırsa danışmanlık yaparım
MHP,DYP’den sonra şimdi de DSP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Ahmet Vefik Alp, en çok parti değiştirip aday olan isim. Alp, seçimi kaybetmesi durumunda gelecek seçimlerde yeniden aday olacağını söylerken, “Hangi parti olur bilemem” dedi. Başka partilere kapıyı açık bıraktı. Alp,
Kadir Topbaş’ın davet etmesi durumunda ona danışmanlık yapacağını da belirtti. İşte A.Vefik Alp’in Kanala’daki açıklamalarından bazı satırbaşları:
“SİYASİ TARTIŞMALARIN DIŞINDA OLMAK İSTİYORUM”
Ömer Şahin: Adaylığınız sağdan sola tartışmalı oldu. Yani sağdan sola tartışma doğuran -ideolojinizde çok kırılma olduğunu ben zannetmiyorum- Türkiye’de
siyasi partiler arasında çok fazla bir fark da kalmadı ama… Partinizde de sorun doğurdu beş milletvekili
isyan etti. Anlarla ilişkileriniz nasıl, giderildi mi parti içi çekişme?
A. Vefik Alp: Benim o konuyla uzaktan yakından bir ilgim olmadı, olamaz da. Ben bu milletvekili arkadaşlarımızı da tanımıyorum. Bir tanesiyle Suudi
Arabistan’da üniversitede çalışırken rahmetli Cumhurbaşkanımızın isteği ile
Riyad Büyükelçiliğimizi projelendiriyordum. O sırada da Ahmet Tan, yanılmıyorsam,
Cumhuriyet gazetesi olarak gelmişti devlet erkanıyla. O zaman tanıştık. O konunun dışında olmak istiyorum. Keşke olmasaydı tabii, diyorum. Ben
hizmet etmek istiyorum. Kim imkan verirs,e İstanbul’un geriye dönülmez noktaya gelmeden, hizmetine gitmek istiyorum.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU ADAYLIKTAN ÇEKİLSİN”
Bülent Korucu: CHP’lilerin de size karşı az da olsa bir tepkileri var. Bir bölen olarak görüyorlar. ‘Biz ne güzel
Kadir Topbaş’la başa baş yarışacaktık ama DSP de aday çıkardı. Keşke
Ankara’daki gibi centilmenlik yapsalardı aday çıkarmasalardı ve bizim oylarımızı bölmeselerdi’ gibi bir
eleştiri getiriyorlardı. Ona yaklaşımınızı öğrenmek istiyorum.
A. Vefik Alp: Tabii ben çok yeni bir DSP’liyim. Parti adına bir beyanat vermek istemem. Ama DSP de her ilde bir başka partinin
koltuk değneği olma durumu olacağını tahmin etmiyorum. Ayrıca bu aşamada tüm adayları ben
başkanlık koltuğuna eşit mesafede görüyorum. Sandıktan ne çıkacağını bilmiyoruz. Evet bugün belli kesimlerin öne çıkardığı daha şanslı gördüğü adaylar var ama beklenmedik sonuçlar olabilir. Bugüne kadar İstanbul seçmeni diğer birçok ilimizde olduğu gibi partiye oy verdi, rozete… Belediye seçimlerinde dahi öyle verdi. Ama bugün İstanbul’un durumu işte belli. İstanbul kaymak üzere..... Bence aday olmamalıydı Kadir Bey bu tablo karşısında. Ben hatta onu biraz mizah olarak söylüyorum,
Japonya’da olsa
intihar ederdi başkan, %85’i illegal hale gelmiş bir kentte. Tabii Bülent
beyin sorusuna dönecek olursak Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) çekilsin niye ben çekiliyorum. Ben bu iş için yetiştim, İstanbulluyum, İstanbul’da doğdum. Başka bir kentten gelmiyorum. Ben açılış konuşmasında da Kemal beye o mesajı gönderdim. Doğru insan ben olduğuma inanıyorum.
A. Vefik Alp: Hayır arzulu değildim onu açıklığa kavuşturayım, benim ailem
İzmir Kuşadalı. Oradaki Ak Partili arkadaşlar da hatta tanıdığım gazeteciler de var içinde. Beni oraya aday olabileceğimi düşünmüşler ve beni biraz rahmetli Ahmet Piriştina’ya benzetmişler. İzmir’in de böyle bir aday aradığını düşünerek beni Ak Parti’den aday göstermek istediler. Geldiler, gittiler, konuşuldu, ama onun ötesine gitmedi. Yani öyle ciddi bir
teklif olmadı. Öyle bir arzum da olmadı.