Bu duruma tepki gösteren SHP lideri
Murat Karayalçın, özellikle anamuhalefetin tavrına şaşırmış. "
CHP,
darbe anayasasının muhafızı haline geldi." derken, önemli bir hatırlatmada bulunuyor: "Şu anki CHP kadrolarıyla 1991 ve 1993'te anayasa çalışması yaptık. O zaman 12
Eylül anayasasını eleştiriyorlardı. Şimdi değiştirilmesine karşı çıkıyorlar. Bu, çelişkinin ötesinde bir olumsuzluk."
12 Eylül 1980'deki darbeden sol kesim de zarar gördü. 7 bin kişi hakkında idam cezası istendi. 18'i sol, 8'i sağ görüşlü 26
genç idam edildi. 650 bin kişi gözaltına alındı. Askeri
yönetim tarafından hazırlanan anayasanın değişmesine şimdi bazı sol çevreler karşı çıkıyor. SHP lideri Karayalçın, "Bazılarının 12 Eylül'ün muhafızı haline dönüşmekte olduğunu üzüntüyle görüyorum." diyor. 82
Anayasası'nın değiştirilmesine
destek veren Murat Karayalçın, AK Parti'nin bir anayasa taslağı hazırlamasını ise, "12 Eylül anayasasının alternatifi AKP anayasası olmamalı." gerekçesiyle eleştiriyor. Karayalçın, izlenmesi gereken yöntemi şöyle özetliyor: "Anayasa taslağını hazırlayan bilim kurulunun başkanı Prof. Dr.
Ergun Özbudun, saygın bir
bilim adamı. Tartışmalar, Özbudun öncülüğünde hazırlanan
taslak ile diğer taslaklar üzerinden yürütülmeli. Siyasi partiler yeni anayasaya ilişkin önerilerini maddeler halinde bir metin yazarak değil, ilkelerini ve önceliklerini ortaya koyarak gündeme getirmeli. AK Parti'nin bir anayasa taslağı açıklaması doğru değil. Her parti kendi taslağını açıklarsa yeni anayasa girişimi çıkmaza girer."
Başörtüsü sorununu çözmemiz lazım
Karayalçın,
Meclis'in anayasa değişikliği yapamayacağı şeklindeki yaklaşımların doğru olmadığını vurguluyor. Şimdiye kadar birçok kez anayasa değişikliği yapıldığını hatırlatırken 'değiştirilmesi
teklif edilemeyecek maddeler' dışındaki maddelerin tartışılarak değiştirilebileceğini vurguluyor. Bu sürecin Meclis tarafından yürütülebileceğine işaret ederek, "
TBMM Başkanı, anayasa değişikliği konusunda her kesimin katılımını sağlayacak bir çalışma modeli geliştirebilir." diyor. SHP lideri, başörtüsü sorununun çözümsüz kalmaması gerektiği görüşünde. Çözümün ise mutabakat sağlanarak gerçekleşebileceğini düşünüyor. Karayalçın, şunları kaydediyor: " Türban sorununu çözmeliyiz, elbette çözümsüz kalmamalı. Farklılıklar arasında mutabakat sağlanıncaya ve birbirimizi ikna edinceye kadar bu sorunu tartışmalıyız."
ZAMAN