Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan operasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Türkiye, süratle bir dikta yönetimine doğru gidiyor. Basın özgürlüğünden söz ediyoruz. Basını özgür olmayan ülkenin halkı da özgür değildir. Siz haber alma hakkını kullanamıyorsunuz. Sabah sabah kapınız çalınacak, alınıp götürüleceksiniz, ifadeniz alınacak. Hangi gerekçeyle?” diye sordu.
Swiss Otel’de Türkiye Genç İş Adamları Derneği’nin (TÜGİAD) düzenlediği programa katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı basın açıklamasında, özgüveni kazanmak için büyük çabalar harcandığına dikkat çekerek, “Demokrasiyi kazanmak için kendi vicdanınıza sorun, Türkiye'de demokrasi derinleşiyor mu yoksa kan mı kaybediyor. Teşebbüsün içinden özgür girişimcilik öğreteceğim, ülkenin gelişmesine katkıda bulunacağım, üreticinin yanında demokrasinin kılıcı olacak. Eğer iktidarı eleştirirsen ertesi gün kapınıza vergi müfettişleri gelecek. Bunun adı demokrasi değildir.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “En temel sorun demokrasi ve demokrasinin kan kaybetmesi. Sorun o kadar büyük ki bizi aşmış durumda, bütün aydınlar Türkiye'de neler oluyor diye kaygıyla izliyor.” dedi.
"DEMOKRASİ SANDIĞA GİDİP OY KULLANMAK DEĞİLDİR"
Demokrasinin, seçimlerde sandığa gidip oy kullanmak olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Eğer demokrasiyi buna indirgersek vay halimize. Sıcak siyasetin müdahale etmediği alanların büyümesi demektir. Bütün dünyaya bakalım kişi başına düşen milli geliri 25-30 bin dolar olduğu ülkelere bakın, bu ülkelerin tamamında birinci sınıf demokrasi vardır. Yoksul ülkelerde demokrasi yoktur.” diye konuştu.
Basın özgürlüğünden bahsedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye, süratle bir dikta yönetimine doğru gidiyor. Basın özgürlüğünden söz ediyoruz. Basını özgür olmayan ülkenin halkı da özgür değildir. Siz haber alma hakkını kullanamıyorsunuz. Hangi özgürlükten söz edeceksiniz? Sabah sabah kapınız çalınacak, alınıp götürüleceksiniz, ifadeniz alınacak. Hangi gerekçeyle?” diye sordu.
"İktidar güzel işler yaptı da biz eleştirdik mi hayır' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Peki kötü bir şey yaptıklarında eleştirmeyecek miyiz. Sizler bizim eleştirdiğimiz kadar iyi eleştiremiyorsunuz. Cesaret edemiyorsun, baskı altında hukukun üstünlüğü diye bir kavram var. Kişiye göre hukuk olmaz. Belirli gruba, inanca göre, kimliğe göre hukuk olmaz, hukuk evrenseldir. 17 Aralık operasyonlarından hemen sonra yasa değişiyor, somut delile karşı hukuk getiriliyor. 17 Aralık bitiyor makul şüphe getiriliyor.”
"VAHİM TABLOYU DEĞİŞTİRMEK BİZİM ELİMİZDE"
'Avrupa Birliği’ni (AB) düşünüyoruz' diyen Kılıçdaroğlu, ”Neye özlem duyuyoruz? Bu ülkelerde demokrasi mi var? Çin’de mi, Rusya’da mı? Demokrasiden vaz geçme gibi bir irade açıkça beyan ediliyor kamuoyuna. Bizim AB’de işimiz yoktur. Bu kadar açık, net ifade ediliyor. Biz de burada demokrasiden, özgürlüklerden söz ediyoruz. Bu vahim tabloyu değiştirmek bizim elimizde.” diye konuştu.
"DEMOKRASİ, YOLSUZLUKLA YOZLAŞIYOR"
Yolsuzluğun meşrulaştığı sürecin içinde olunduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, “Demokrasi neden yozlaşıyor biliyor musunuz? Yolsuzluklarla yozlaşıyor. Bir toplumu çürütmek istiyorsanız yolsuzluğu meşrulaştırın. Çalıyor ama işte yapıyor. Türkiye üzerinde büyük bir oyun oynanıyor. Hepimizin gözleri önünde oynanıyor bu oyun ama biz bunun farkında değiliz. Sıcak gelişmeler belki biraz düşünmemizi engelliyor. Oysa söylenen her sözün bir amacı var. Toplum, bir yerlere aşama aşama götürülüyor. O nedenle hepimizin sorumluluğu var.” açıklamalarında bulundu.
CİHAN