CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuk olduğu televizyon programında gündemdeki konulara ilişkin soruları cevapladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
İmralı görüşmeleri
* Bizim ülkemizde demokrasi sağlıklı değil. En hayati konuda, ben bildiğimi okurum. Buyur bildiğini oku diyoruz o zaman. Çözeceksen buyur çöz. Yarın bir şehit cenazesi gelirse, herhalde başka bir yerde sorumlu aramayacağız. Sorumlu olarak kimi arayacağız? Recep Tayyip Erdoğan doğrudan görüşmeyi yapan kişi kendisi. Bu işin sorumlusu sensin diyeceğiz. Bu kadar da net. Başbakan olsam İmralı'ya heyet göndermezdim. Biz sorunun parlamentoda çözülmesini istiyoruz. Bizim görüşümüz belli.
Sinop ve Samsun'da yaşanan olaylar
* Bizim ağrımıza giden, CHP'nin çok acımasızca eleştirilmesi. Bizim belediye başkanımızın eleştirilmesi, 'olayları çıkardı' diye hem söylem hem demeç hem de haber yapılması. Hepimiz hata yapabiliriz, Sırrı Süreyya Önder de hata yaptığını kabul etti ve özür diledi. Ama Sayın Başbakan da ertesi gün grup toplantısında acımasızca, 'bunları CHP çıkardı' diye suçladı bizi. Şimdi aynı olgunluğu, aynı erdemi Sayın Başbakan'dan da bekliyoruz. CHP'den ve Sinop Belediye Başkanımızdan özür dilemesi gerekir. Olayları kimin çıkardığını, sözcümüz çıktı açıkladı belgeleriyle.
* Bir ülkenin Başbakanı, vali kendi emrinde, emniyet müdürü kendi emrinde, onların dahi bilgisini almadan siz hangi gerekçeyle CHP'yi suçlayabilirsiniz. Bir Başbakan'a yakışır mı bu? Bunlar Çorum'a gidiyor önce, olay çıkmadı, Sinop'ta olay çıktı. Samsun'da olay çıktı. Suçlanan kim? CHP. Bu klasik, CHP'ye Sayın Başbakan'ın bakış açısını gösteriyor. 'Bütün olumsuzlukların kaynağını nasıl CHP'ye yüklerim.' Bu belleğine yerleşmiş. Sayın Başbakan'ın bundan kurtulması lazım. Bu bir hastalık aslında, belli bir yere takılıyorsunuz ve bütün olumsuzlukları oraya yığıyorsunuz. İki özür borcu var Sayın Başbakan'ın CHP'ye. Bir Başbakan'a yakışmaz, Başbakan doğruları söyler. Böyle ülke yönetilmez, ülke iyi yönetilmiyor.
Yeni anayasa çalışmaları
* Biz Türk vatandaşlığı tanımının cinsiyet, etnik kimlik vs. hiçbir ayrım olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı sayılabileceğine dair bir tanımlama yaptık. O tanımlamayı verdik. AKP daha farklı bir tanımlama getirdi. BDP ile koşut bir tanımlama getirdi. MHP, 82 anayasasında yer alan düzenlemeye paralel bir düzenleme getirdi. Dolayısıyla bu tartışılacak herhalde orada.
Sarıgül, CHP'nin adayı olacak mı?
* Sayın Sarıgül'ün İstanbul adayı olması için önce Cumhuriyet Halk Partili olması lazım. Şu anda nüfusu 100 bini geçen bütün belediyelerde anket yapıyoruz. Sorduğumuz sorulardan birincisi, 'belediye başkanından memnun musunuz', ikinci sorduğumuz soru 'kimi belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz'. İstanbul'da daha biz isim vermedik. İsimleri alt alta yazıp vermedik ama değişik isimler geliyor. Sarıgül de var bunların içinde, başka arkadaşlar da var. Ama biz isim vermiyoruz, yurttaş bunları dile getiriyor. Daha sonra bu isimleri alıp soracağız, 'bu isimlerden kimi görmek istiyorsunuz' diye. Arkasından eğilim yoklaması yapacağız, yani partimize kayıtlı bütün üyelere soracağız, 'siz kimi belediye başkanı olarak görmek istiyorsunuz' diye. Onlardan da görüş alacağız, o çerçevede belediye başkan adaylarımızı belirleyeceğiz.
Suriye meselesi
* Esad'ın halkına yaptıklarını doğru bulmuyoruz. Bunu söyledik, defalarca söyledik. Bir yönetim halkına zulmetmemeli. Özgürlük talepleri varsa bunu yerine getirmeli. Demokrasi açısından, insan hakları açısından, yerine getirmesi gereken kurallar varsa bunları getirmeli. Getirmiyorsa BM var, alır kararı gereği yapılır. Evrensel hukuku çalıştıracaksınız. Dayatmayla olmaz. Biz bu sorunu çözerdik şimdi. Çoktan çözmüştük. Tarafları bir araya getirirdik, uzlaştırırdık. Esad'ın yapması gereken reformları da yaptırırdık.