Kılıçdaroğlu Erdoğan'a meydan okudu

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Başbakan Erdoğan'a yüklendi.

Kılıçdaroğlu Erdoğan'a meydan okudu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, küfürle bir yere gidilemeyeceğini belirterek, "Ne kadar küfür edersen et Sayın Erdoğan, senin maskeni indireceğim" dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Doğu ve Güneydoğu'da "bunlar Hizbullah ile görüşüyorlar, beraber gidiyorlar" dediği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "esip götürdüğünü" ifade etti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Kendi şahsına yakışır, kendi üslubuna yakışır, kendi aile terbiyesine yakışır, anne ve babasını tenzih ediyorum, bir üslupla bana yanıt vermeye kalktı. Ben sakinliğimi bozmadım. Eskişehir'den kısa yanıt gönderdim. Sayın Başbakan'ın ruh halini beğenmiyorum, en kısa zamanda bir doktora gitsin, dedim. Küfürle bir yere gidilmez. İnançlı adam küfür eder mi? İnançlı geçiniyor. Müslüman adam küfür eder mi? Müslüman geçiniyor. Ahlaklı adam küfür eder mi? Ahlaklı geçiniyor. Sayın Başbakan'a soruyorum? Senin milletvekillerin Batman'da ve Van'da Hizbullah derneğine gittiler mi gitmediler mi? Soruyorum, cevap versin? Niye gittiler? Polis şimdi o gidilen dernekleri basıyor, acaba kaçakları bulabilir miyiz, diye. O kaçakları kim bıraktı? Kim takip etmedi, kim kol kanat gerdi? Şimdi kalkacak yine küfürler edecek. Ne kadar küfür ederse hiç itiraz etmeyeceğiz. Bu millet kimin doğruyu söyleyip söylemediğini gayet iyi biliyor. Bir şey daha... Başbakan, Hizbullah'a niye terör örgütü demiyor? Yani domuz bağıyla masum insanları öldürmek, bodruma gömmek, üstünde de yemek yemek, hangi inançta, hangi ahlakta, hangi dinde var? Eğer bu terörse niye terör örgütü demiyorsun? Önündeki engel ne? Kalkmış küfrediyor. Çünkü, maskesini indirdim. Ne kadar küfür edersen et Sayın Erdoğan ben senin maskeni indireceğim, senin gerçek yüzünü millete göstereceğim." "AKP bereketsiz bir parti" Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin, "bereketsiz bir parti" olduğunu ifade ederek, "Vatandaş, sandığa giderken, bunların bereket getirip getirmediğini de iyi düşünmeli" dedi. Erzurum'da esnaf odalarını ziyaretinde, "Bunlar bereketsiz, kar bile yağmıyor" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu söze alındığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Bütün içtenliğimle, inanarak söylüyorum; Adalet ve Kalkınma Partisi, bereketsiz bir partidir. İnanarak söylüyorum, vicdanı rahat olarak söylüyorum, bu ülkede emekliye bir şey düşmüyorsa, sanayiciye bir şey gitmiyorsa, çiftçi halinden memnun değilse, esnaf ve sanatkar siftah yapamama noktasına gelmiş, şikayet ediyorsa, bu parti bereketsiz bir partidir. Bu partinin bereketi hortumculardır, bunun için 'bereketsiz' diyoruz. Bereketin olduğu yerde herkes hayatından memnun olmaz mı? Vatandaş, sandığa giderken bunların bereket getirip getirmediğini de iyi düşünmeleri gerekir" diye sürdürdü. Ülkenin terörden çok çektiğini belirten Kılıçdaroğlu, teröre her yerde karşı çıktıklarını vurguladı. Teröre herkesin ortak tepki vermesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "30 yıldır terörle mücadele ediyoruz. AKP iktidarı ile beraber komşumuzu sorgulamaya başladık. Bu ayrışmayı kim yaptı? Adalet ve Kalkınma Partisi. Biz teröristlerle el elesiniz dediğimiz zaman şerefsizsiniz diyorlardı. Sonra İmralı ile görüşmeler yaptılar. Efendim biz görüşmüyoruz... Kim görüşüyor? Devlet görüşüyor. Sen kimsin? Adam başbakan olduğunun farkında değil. Farkında da milleti kandıracağını sanıyor" dedi. AK Partinin düşünce özgürlüğünün olmadığı bir parti olduğunun altını çizen CHP lideri, "AKP'de bir milletvekilinin farklı görüş dile getirmesi söz konusu olamaz. O açıdan, AKP marjinal bir partidir, düşünceleriyle marjinal bir partidir. Demokrasiyi kullanan ama demokrasiyi yok etmek için kullanan bir siyasal partidir. Yasama organının ele geçirdiler. Çünkü, yasama organının iradesini belirleyen Sayın Başbakandır. Meclis Başkanına müdahale edip 'sustur' diyen kişi Başbakandır. Meclisin toplanma tarihini belirleyen Başbakandır. Böyle bir yetkisi yok Başbakanın. Çünkü, AKP güçler ayrılığı ilkesine inanan bir parti değildir. Güclerin tekliğine inanan bir partidir" dedi. Yargının siyasallaşması Yargının siyasallaşmasının toplumda adalet duygusunda çok ciddi yara açacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu tuzun kokması demektir" dedi. Bir ara "Yargıtay'ın ele geçirilmek istendiğini", bunun için Yargıtay'ın üye sayısını düşüren yasa tasarısı verildiğini, şimdi üye sayısının artırılması için tasarı hazırlandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Dün zemin farklıydı, bugün zemin farklı. Değişmeyen ne? Amaç. Yargıyı nasıl ele geçiririm... Değişmeyen amaç bir amaç üzerine renk değiştirerek, söylem değiştirerek yargıyı ele geçirme planları yapıyorlar" görüşünü dile getirdi. Siyasi iradenin karar verdiği, yargının da bunu onayladığı sürecin başlamak üzere olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, bunun demokrasi ve cumhuriyetin önündeki ciddi tehlikelerden biri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, yargının sorunları kullanılarak yargının ele geçirilmek istendiğini savunarak, "Bu ahlakla bağdaşmaz" dedi. Hiçkimse silahları bırakın diyemez Kılıçdaroğlu, güvenlik güçlerinin her yerde terörle mücadele ettiğini belirterek, "Hiçkimse güvenlik güçlerimize 'silahları bırakın' diyemez. Silah onların namusudur. Adı silahlı kuvvetler zaten. O silah, demokrasi, özgürlükler, yurttaşların güvenliği için kullanılır, teröre karşı kullanılır, birilerine baskı için kullanılmaz. O nedenle şehit veren, gazi olan silahlı kuvvetlerimize, emniyet güçlerimizin tamamına geçmişte verdikleri hizmetler için şükranlarımızı sunuyoruz" diye konuştu. Uğur Mumcu suikastı Gazeteci Uğur Mumcu'yu vuran karanlık ellerin, henüz aydınlığa çıkmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, tetikçilerin değil o tetikçilere tetiği kimin çektirdiğinin önemli olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, devletin "namus sözü" verdiğini ancak aradan geçen 18 yıla rağmen devletin verdiği sözü tutmadığını söyledi. Uğur Mumcu'yu "düşünce adamı, gazeteci, yürekli insan" diye nitelendiren Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun, araştırıp, soruşturup, konunun arka planını, tarihsel derinliğini düşünerek, okuyucunun önüne kısa, etkili bir yazı koyduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun, etkili, yürekli, toplumu aydınlığa çıkarmak için uğraşan kalem olduğu için vurulduğunu dile getirerek, "Biz ona karşı yükümlülüğümüzü henüz yerine getirmiş değiliz. O, halkın adamıydı, halkın temiz duygularını, din duygularını sömürenlerin, Atatürkçü geçinip Atatürkçü olmayan, sahte Atatürkçülerin maskelerini çıkardı. Etnik kimlik siyaseti yapıp, insanları sömürenlerin kimliklerini ortaya çıkardı" diye konuştu. Mumcu'nun, medyada yeni bir çığır açtığını, araştırmacı gazetecilik deyimini gündeme getirdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun gücünü; öz güveninden, kararlılığından, bilgisinden ve birikiminden aldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, "Bütün bunları dile getirirken bir arkadaşı vardı; kalemi. Ve onun kalemi susturuldu. Arkasından ağıt yaktık, 'kalemim düştü yere' diye onun sesinden, bizim dillendirdiğimiz ezgiler. O kalem halen yerde. O kalemi alıp, bayraklaştırmak hepimizin görevi. Mumcu'yu sevenlere, onun yanında olanlara, onun düşüncesini yüceltenlere selam olsun" dedi. Kayseri'deki yolsuzluk iddiaları Kayseri'deki yolsuzluk iddialarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kılıçdaroğlu, savcının yapması gerekenleri, kendilerinin yaptığını söyledi. Bunun, adliye için, hukuk adına bir ayıp olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, hukukun görevini, anamuhafeletin yaptığını belirtti. Kılıçdaroğlu, "Senin o zaman görevin ne? Ne yaparlarsa yapsınlar sonuna kadar takip edeceğiz. Adamın el defteri var, kimden ne kadar rüşvet aldığını yazıyor. Sen bu el defterini görmüyor musun, yoksa birileri 'görme' diye talimat mı verdi? Sen hukuk adamısın, sen dosyayı kapattıktan sonra eşini orada işe başlatan adamsın, o koltukta oturamazsın artık" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, kul hakkı yiyenlerin takipçisi olacaklarını, tüyü bitmemiş yetimin hakkını CHP'nin soracağını, bunun namus görevleri olduğunu dile getirerek, "Biz onların yaptığı gibi din-iman edebiyatı yapıp, öbür taraftan malı götüren değiliz. Düzgün, ahlaklı insanlarız" dedi.
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu Erdoğan'a meydan okudu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER