CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD'in elinde bulunan Türk vatandaşlarından dolayı hükümeti eleştirerek, "Düne kadar söyledik bölgeye silah göndermeyin. Yüzlerce tır gitti. Hepsinin içi silah dolu. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir dosyayı arkadaşımız açacak. Göreceksiniz. Silahı nasıl sevk ediyorlar. Bütün ayrıntıları kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.
İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:
Türkiye'nin durumunu biliyoruz. Ortadoğu da malum. Kan gövdeyi götürüyor. Yazık günahtır dedik. Bölgeye silah sevketmeyin dedik. Türkiye cumhuriyeti ellerine silah tutuşturmasın dedik. O bölgede huzur olursa bizim ülkemizde de olur. Kardeşlikten hiçbir toplum zarar görmez. Ama kavga her zaman zarar verir. şimdi IŞİD çıktı. Şu Allah'ın hikmetine bakın Erdoğan bu bir terör örgütüdür diyemiyor. insanları yatırıyor göğsünü çıkarıyor kalbini çiğ çiğ yiyor ama o sırtlarını sıvazlıyor. bunu anlamıyorum. İnsan olarak anlamıyorum. Bırakın siyasetçiyi. İnsana zulmeden insanı öldüren bir kişiye siz nasıl sempati duyabilirsiniz?
Yüze yakın Türk Musulda tutsak. Rehin alındı. Güvence altında oldukları söyleniyor. Ama Türkiye'ye getirilemediler. Türkmenler de var. Telafer'den 300 bine yakın TÜrkmenin çıktığını biliyoruz. Türkiye'den yardım ve destek bekliyorlar. Erdoğan'ın bir şey yaptığını duydunuz mu? Vicdan sorgulaması yapıyor mu? Onun derdi başka. Onun derdi yeşil para da değil yeşil dolarlar. Aile boyu bu planın içindeler. Türkiye'nin ortadoğudaki gücü iflas etti.
'Hükümetin TIR'larla nasıl silah taşıdığını açıklayacağız'
Bölgeyi korumamız lazım. Bölgede huzursuzluk hepimiz için tehlikelidir. Fatura ağır çıkarsa bunun tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.
Düne kadar söyledik bölgeye silah göndermeyin. Yüzlerce tır gitti. Hepsinin içi silah dolu. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir dosyayı arkadaşımız açacak. Göreceksiniz. Silahı nasıl sevk ediyorlar. Bütün ayrıntıları kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye'nin itibarını ayaklar altına almaya Erdoğan'ın hakkı yoktur. Cumhuriyetin birikimlerini özgürlük birikimlerini bir seferde ayaklar altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur. Takipçisi biz olacağız.
'Balyoz kararı Ankara'da hakimler var dedirtti'
AYM balyoz davasıyla ilgili önemli bir karar verdi. Karar oy birliğiyle alındı. Ankara'da hakimler var dedirtti. Avrupa İnsan Hakları mahkemesine başvurmadan oraya gitmeden bu ülkenin yargıçları kendi özgür iradeleriyle en temel bir soruna çözüm geldi. Bu üç nokta çok önemlidir. Ankara'da hakimler var dedirten Anayasa Mahkemesi'ne şükranlarımı sunuyorum.
Sen bu davaların savcılığını üstlenmedin mi?
17 Aralık’tan sonra birden uyandılar. “Balyoz davasını alelacele hallettiler. Burada bir katakulli olduğu çok açık” diyor. E sen bu davaların savcılığını üstlenmedin mi. Vallahi inanamıyorum. Birkaç kez okudum bunu gerçekten Erdoğan mı söylemiş diye. Evet o söylemiş. Günah çıkarmaya çalışıyor. En son 22 Haziran’da İstanbul’da bir toplantıda zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor: “Onlardan teşekkür de beklemiyoruz ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler yeter diyor. E pes ya. Sen onlardan özür dileyeceksin özür. Önce sen bir özür dile adam gibi. Özür diler mi dilemez. Çünkü insan olanlar özür diler. Özür dilemek bir erdemdir. Onun için biz ona diktatör bozuntusu diyoruz. Biz bunula da yetinmiyoruz. O insanların itibarları iade edilmeli. O yüzden kanun teklifimizi hazırladık.