Erdoğan'ı Esed'le kıyaslama polemiğine değinen CHP Lideri, bu kıyaslamayı bir gün önceki grup toplantısında yaptığını hatırlaratak "Siz Esed'i destekliyorsunuz dediler, ben de 'İkisi arasında ton farkı hariç hiçbir farkı yok' dedim." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Esed'e kardeşim diyen adam, bir günde katil yaptı. Kardeşim diyen adam bir gecede düşman oldu dedim. Bu anlayışı kabul etmediğimizi söyledik. Biz CHP olarak hiçbir zaman Esed'i savunmadık. Baskıcı hiçbir yönetimi savunmadık. Kim insan haklarını ihlal ediyorsa kendisini CHP'nin karşısında bulur.
Ben bir kez daha aynı şeylerin altını çizmek istiyorum. ''Yasama ve yargı bizim için ayak bağıdır'' diyen bir başbakanı demokrat olarak tanımlayan kişiler çıksın ortaya. Böyle bir Başbakan'a asla demokrat denmez. Böyle bir Başbakan'ın sözü ortada dururken siz ne yaptınız, ne söylediniz? Birileri Türkiye'ye 3. sınıf demokrasiyi layık görüyor. Bu halk birinci sınıf demokrasiye layıktır.
Uludere'de 34 yurttaşımız katledildi. Öldüren kim, talimatı veren kim? Defalarca söyledim, bu talimatı Recep Tayyip Erdoğan vermiştir. Böyle bir adama demokrat denir mi? O adama diktatör denir. Esed de talimat veriyor, Erdoğan da veriyor. Ne farkı var?
51 kişi Reyhanlı'da hayatını yitirdi. Sorumlusu kim? Ben sorumlu olarak Reyhanlı'daki esnafı mı bulacağım! Bu işin sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Bütün dünyada bu işler böyledir. Bunun sorumlusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Kendisinin fikrini açıklama özgürülüğünü kısıtlayan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'yı bir kez daha eleştiren Kılıçdaroğlu, böyle biriyle asla görüşmeyeceğini vurguladı.
AKP'nin tüm işlerini Mısır'daki sağır sultana bile anlatacağım. Bu yoldan dönmeyiz. Bu ülkede diktatörlere izin vermeyeceğiz. Yargıyı yok edeceksin.
Batı bize 3. sınıf demokrasiyi vermek istiyor. Bize kimse özgürlüğü anlatmasın. Bunları çok iyi biliyoruz. 3 yıl önce Türkiye'ye kimse bir şey demiyordu. Ama şu anda Dünya Türkiye'de nasıl bir rejim olduğunu biliyor. Bunu biz anlattık.