CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, ilk kez
generallerin yargılandığı bir davaya
destek verdi. Kılıçdaroğlu, "
İnternet andıcının savunulacak tarafı yok, hükümet aleyhinde faaliyet göstermek nerede görülmüş. Bunu
Genelkurmay değil, başka bir kurum da yapsa suçtur." dedi. Diğer davalara bakışını ise "CHP olarak biz somut delile, bilgi ve belgeye dayalı davaları ayırıyoruz." sözleriyle izah etti.
Darbe ve hükümeti bitirme planları sebebiyle açılan davaları bugüne kadar eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ilk kez ezber bozan bir çıkış yaptı. Kılıçdaroğlu, 7'si
muvazzaf general 22 sanıklı internet andıcı davası ile ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Milliyet yazarı Derya Sazak'a konuşan CHP lideri, "
İnternet andıcının savunulacak tarafı yok, hükümet aleyhinde faaliyet göstermek nerede görülmüş. Bunu Genelkurmay değil, başka bir kurum da yapsa suçtur." dedi. CHP lideri, diğer davalara karşı çıkmalarının sebebini ise şöyle izah etti: "Bakın CHP olarak biz somut delile, bilgi ve belgeye dayalı davaları ayırıyoruz. Ama 2003'teki
darbeye teşebbüs davasıyla ilgili dosyalar arasında yakın tarihli dokümanlar çıkıyorsa onlara da kuşkuyla bakıyoruz."
İstifaların ardından
Başbakan'ın şûradaki oturma düzenini yorumlarken, "Kaldırılan
koltuk Genelkurmay başkanına ait.
Necdet Özel'in
vekil olarak Başbakan'ın yanında bulunması doğru olmazdı. Ben ilke olarak da Genelkurmay başkanı ve Başbakan'ın eşbaşkanlar şeklinde şûraya
başkanlık etmelerini
sivil bulmuyorum. Bunlar da artık değişmeli." diyen CHP lideri, Askeri Şûrada ortaya çıkan bu tabloyu şöyle değerlendirdi: "Anlaşılan gelenek çok fazla bozulmadı. Ama bizim
itiraz ettiğimiz noktada; kapalı kapılar ardında ne oldu da,
istifalardan sonra ne değişti de bu kararlar çıktı? Şûrada demokratik olgu, oylamalar sonucu
terfi ve emeklilik işlemlerinin gerçekleşmesidir. Oysa Başbakan, Sayın Necdet Özel ile özel görüştü ve bu mutabakatın sonucunu kamuoyu ile paylaşmadı. Tutuklu komutanlarla ilgili gelgitler yaşandı. Şûra, şûra olma özelliğini kaybetti. Komutanlar niye istifa etti bilmiyoruz."
Kılıçdaroğlu, Derya Sazak'ın "Geçmişte
muhtıra veren, darbe yapan komutanların istekleri kabul edilmedi diye istifa noktasına gelmelerini demokratik tepki olarak yorumladınız. Sonuçta askerler siyasî otoriteye bağlı değiller mi? Devam eden davalarla ilgili hukukî kaygılarını topluca ifade eden silahlı bir güç, yasalar karşısında yargıyı ve iktidarı etkilemeye çalışmadı mı?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Benim, istifayı da bir demokratik tepki olarak görmem Türkiye'de askerî darbeler döneminin kapandığı vurgusudur.
Ordu da eskisi gibi değil. Haklarını hukuk yoluyla arıyor. Ancak 12
Eylül öncesi DGM'lerin devamı niteliğindeki özel yetkili mahkemelerle bu nasıl olacak? Davalar uzadıkça uzuyor. Bu mahkemelerin savcı ve yargıçları siyasî otoritenin emrinde. Bunun neresi demokratik? Yarın kimin kapısını çalacakları, kimleri evden alacakları belli değil. Yandaş medyanın yayınlarını da unutmayın. 'Ordu
infaz edildi.' Askeri suçlu göstermek için her yola başvuruldu."
CHP lideri Kılıçdaroğlu, darbelere meşruiyet sağlayan TSK İç Hizmet Yasası'nın 35. maddesiyle ilgili değişiklik teklifini seçimden önce Meclis'e verdiklerini ve 1 Ekim'de yenileyeceklerini de açıkladı.
Hükümete ise şu çağrıyı yaptı: "Verin teklifi destekleyelim. Genelkurmay'ı Savunma'ya bağlayalım."