CHP lideri Kılıçdaroğlu
seçim sonuçlarının değerlendirildiği partisinin MYK toplantısında halkın AK Parti'yi
tercih etmesini 'rehinenin rehin alana duygusal bağımlılığı' olarak tanımlanan '
Stockholm sendromu' ile açıkladı....
CHP'nin, seçim sonuçlarını değerlendirdiği MYK (
Merkez Yürütme Kurulu) toplantısında çok ilginç bir kavram tartışılıyor: Stockholm Sendromu.
Sendromu toplantıda gündeme getiren
Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin başarısını buna bağladı.
Akşam gazetesinin haberine göre; MYK toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu, mutsuz olmasına rağmen AK Parti'ye oy verenleri “Bizi kurtarmayın” diye polise direnen rehinelere benzetti.
Nedir bu Stockholm Sendromu?
1973 yılında Stockholm'de Kreditbanken adlı
bankaya giren
soyguncular, polis tarafından kuşatılınca dört banka çalışanını rehin alarak, altı gün boyunca direnir. Altı günün sonunda, polis
operasyon yaptığında ise beklenmedik bir durumla karşılaşılır. Rehineler, kurtarılmaya aktif biçimde direnir ama kurtarılırlar. Sonrasında rehineler, mahkemede soyguncu aleyhine ifade vermekten kaçınır. Dahası, aralarında para toplayıp soyguncuların savunmasına yardımcı olur.
Kurbanın kendisini, baskıcının yerine koyup olayları onun gözünden görmesini anlatan Stockholm Sendromu, bugün tarikat üyeleri, savaş esirleri,
aile içi şiddet mağdurları gibi farklı durumlarda bir anahtar kavram olarak kullanılıyor.
1973 yılında Stockholm'de yaşanan soygun Al Pacino'nun başrolünü oynadığı 1975 yapımı Dog Day Afternoon (Köpeklerin Günü) filmine de konu edildi.
Film, banka soygununun Brooklyn versiyonunu anlattı.