"Ülkeyi kafasına göre dizayn etmek istediğinden şüphe duyuyorum. Seçilmiş ilahi kişi algısını destekliyor. O olmaz ise “Her şeyimizi kaybedeceğiz’’ korkusu yaşatıyor." diyen Yavuz Semerci, Başbakan Tayyip Erdoğan'a oy vermeyeceğini söyleyip çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Tercihinin sebeplerini sıralayan Semerci, "Kime mi oy vereceğim? Onu da nedenleriyle anlatacağım. Şaşırmayacaksınız!" diyerek önümüzdeki günlerde oy vereceği kişinin de ismini açıklayacağının sinyallerini verdi.
İşte Semerci'nin dikkat çekici yazısı:
"Kime oy vermeyeceğim belli: Tayyip Erdoğan... Ülkeyi kafasına göre dizayn etmek istediğinden şüphe duyuyorum. Seçilmiş ilahi kişi algısını destekliyor. O olmaz ise “Her şeyimizi kaybedeceğiz’’ korkusu yaşatıyor. ‘’O yoksa ben de yokum’’ sloganı boşuna kullanılmıyor!
O seçilmezse şehirlerde çöp havuzları oluşacak, duble yollar çökecek, benzin kuyrukları oluşacak, AB’ye giremeyeceğiz, Ortadoğu bize dalacak gibi hava estiriliyor. Ülkeyi temsil edecek değil de yönetecek kişiyi seçecekmişiz gibi konuşuyor.
Kendisi olmazsa, ipleri gevşetirse, yönetemezse AK Parti’nin bile dağılacağına inandırıldık. ‘’Bir düşerse türbanlı bacılarımızın hali ne olacak?’’ diye şimdiden karalar bağlayanları okuyoruz, dinliyoruz.
Sanki “Ezan susacak, dindarların başı öne düşecek, memleketin tüm kaleleri dinsiz ve din düşmanlarınca zapt edilecek” lafları dolaşıyor memleketin her metrekaresinde.
O seçilmez ve ölene kadar başımızda kalmazsa öyle büyük bir ekonomik kriz yaşayacağız ki finansal borçları 400 milyar liraya çıkmış milyonlarca vatandaş “sefaletin eşiğine düşecek, borçları ödeyemez hale gelecek, varlıklarına el konulacak’’ diye titretiliyor.
Devletin kupon arazilerinin satışına o karışmazsa, haberi olmadan satılırsa, yetim hakkının yenileceğinden endişe ediliyor. Öyle düşünmemiz tavsiye ediliyor.
“Hey ne oluyor!’’ diyen herkesin paralel devletçi, darbeci olmasından şüphe edenlerin bile yadırgandığı, ‘’Kesinlikle öyledir’’ demeyenlerin aklından şüphe edildiği bir iklim oluşsun isteniyor.
O seçilmez ve ölene kadar başımızda durmaz ise ‘’PKK savaşı gene başlatacak, şehitlerimizin arkasından ağıtlar yakacağız. Ve bu ülkede Kürt-Türk kardeşliği asla kurulamayacak, kan ve gözyaşı kaderimiz olacak’’ diyenlerin kafa ütülemesiyle boğuşuyoruz. ‘’Erdoğan yoksa korkun’’ diyenler geçmişin muktedirlerine benziyor: “Bu ülkede demokrasi gelecekse onu da biz getiririz. Başka çözümler aramayın...’’ Erdoğan’sız bir Türkiye’yi, zamansız ana babasız kalanların yaşadığı yetimlik, öksüzlük mertebesine yükselttiler.
Huzur, zenginlik, kardeşlik, demokrasi artık tek adama bağlı. Erdoğan ile ilişkimiz, pamuk ipliğine bağlı bir yaşamı andırıyor: Yoksa, yokuz! Birileri bu duyguyu toplumun üzerine bir şal gibi örttü ve kurtulamıyoruz. ‘’Varlığım, Erdoğan’ın varlığına armağan olsun’’ diyenlerin sayısındaki artış, korkuyla, sevgiyle esir alındığımız siyasal bir yaşama doğru yuvarlandığımızı gösteriyor.
Bu yüzden Erdoğan’a oy vermeyeceğim. Ülkeme güvendiğim için, bu ülkeyi en az onun kadar, hatta ondan daha iyi yönetecek, hem kendi partisinde hem de diğer partilerde insanlar olduğunu bildiğim için bu duyguların esiri olmayı reddediyorum.
Kime mi oy vereceğim? Onu da nedenleriyle anlatacağım. Şaşırmayacaksınız!"