Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay, CHP'nin '
35. maddeyi değiştirelim,
darbeleri önleyelim'
teklifine, "Darbeler kanunla değil, kanunları hiçe sayarak yapılıyor. Referandumda
evet oyu çıkarsa kimse tank sesi ile uy
anmayacak." şeklinde
cevap verdi.
Ordu'da sabah kahvaltısını yaptığı Balık Taşı Otel'de gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Günay darbelerin kanunlarla yapılmadığını söyledi. Günay, "
Parlamento kapalı. Bir grup arkadaşımız 35. madde ile ilgili bir
tartışma ortaya attı. Biz 35. maddeyi yeniden yazabiliriz. Kimsenin kaygısı olmasın. Bizim 35. madde ile ilgili ve
Türkiye'nin demokratikleşmesi ile ilgili tavrımız apaçık belli. Kimse kimseyi kandırmasın, Türkiye'de darbeler, 35. maddeye dayandırılarak yapılmıyor. Türkiye de darbeler bütün kanunlar çiğnenerek yapılıyor. Önce teklif verenler bu gerçeği bilsinler. Hiçbir darbe, hiçbir demokrasiye müdahale, hiçbir demokratik rejime-cumhuriyete müdahale kanundan güç almıyor. Kanunsuzluktan güç alıyor. Hizmet kanununu değiştiririz, ama şu anda gündemi saptırma çalışması bu. Biz bütün değişiklikleri yapalım ki bir daha kimse tank sesi ile uyanmasın. Herkes hangi saatte kalkmak istiyorsa saatte kalksın." dedi.
"BAZI MİHRAKLAR HER KONUDAN BİR POLEMİK ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYOR"
Bakan Günay,
Trabzon'da '
ayin' günü ile aynı gün İttihatçı Trabzon Valisi
Cemal Azmi'yi anma günü düzenlemek için toplantı dilekçesi geldiğini söyleyerek, "İnsanlar farklı dillerde dua edecekler. İnsanlar
kavga etmesinler, dua etsinler, ne var bunda. Farklı dillerde insanlar dua edecekler, bundan kimseye kötülük gelmez. Ama ne yazık ki Türkiye'nin ileri gitmesini istemeyen bazı mihraklar her konudan bir polemik çıkartmaya çalışıyorlar. Bu konu ile ilgili de aynı gün ve aynı saatte Trabzon'un İttihatçı valilerinden birini anma konusunda bir toplantı dilekçesi geldi. Komediye bakar mısınız? Ne alakası var.
Sümela Manastırı ile o İttihatçı valinin ne alakası var. Absürt gayretler bunlar. Türkiye güzel günler için uğraşıyor." diye konuştu.
Sümela Manastırı'nı ayine açmaktan neden rahatsız olunduğunu anlamadığını kaydeden Günay, "
Antalya Demre'de bunu yapıyoruz. Her yıl 400 bin kişi gidiyor. Küçücük bir kasabaya 400 bin kişi gidiyor. Yeme içme merkezleri olmayan bir kasabaya 400 bin kişi gidiyor. Şu anda Trabzon'un bütün otelleri, Maçka'nın bütün otelleri, pansiyonları doldu. Benzer bir şeyi Van'da yapıyoruz,
Eylül ayında bütün oteller doldu. Macaristan'a gidiyorum. Macar
bakan beni Güllü Baba türbesine götürdü. Benim üzerimden 'bak burada Türkler için çok önemli birisinin mekanı var' dedirterek turist çekmek istiyor. Ben niye Amerika'dan,
Yunanistan'dan, Fransa'dan, Avrupa'dan, dünyanın değişik yerlerinden gelmek isteyenleri engelliyeyim?" şeklinde konuştu.
"KAÇIRILMIŞ TARİHİ ESERLERİMİZİ GERİ ALIYORUZ"
Çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Türkiye'de, müzeler ve ören yerlerinden çalınan 3 bin eserin geri getirildiğini aktaran Günay, "Yakında Sırbistan'a giderek birçok kaçırılmış tarihi eseri Sırbistanlı meslektaşımdan alacağım. Çok sayıda eserimizi geri alıyoruz. Yakında Sırbistan'a gideceğim, orada Kültür Bakanı çok sayıda eseri bana teslim edecek. 3 bin civarında tarihi eseri geri aldık.
Körfez ülkelerinden geri aldıklarımız oldu. Bazıları hatta 'bunları size iade ettiğimizi çok fazla duyurmayın, başkaları da gelir bizden alır' dedi. Çok ünlü çinileri aldık. Dünya çapında çok değerli eserleri geri aldık. 5 yılın, 15 yılın, 25 yılın işi değil. Türkiye'de 100 yıldan fazla zamandır çok değerli eserler kaçırılmış. Eski tarihte çalışanlar, arkeolojide çalışanlar çok değerli eserleri
yurt dışına götürmüşler. Dünyanın büyük müzelerini gezerken içim titriyor. Büyük ölçüde Türkiye'den veya Ön
Asya coğrafyasından götürülmüş bunlar. Bütün bunlar sadece bizim sorunumuz değil. Yunanistan yeni bir müze yaptı.
Kocaman bir duvarını bomboş bıraktı. Götürülmüş olanların bir gün geri döneceğini hayal ettiklerini söylediler. Sadece bizim sorunumuz değil, Suriye'nin, İran'ın talan edilmişliği var. Türkiye'de ne varsa, hangi dönemden, hangi medeniyetten, hangi çağdan, hangi inançtan kalmış olursa olsun hepsi bizimdir." dedi.
Müzelerin son 5 yıldır çok sıkı denetlendiğini söyleyen Günay, sözlerini şöyle bitirdi: "
Uşak Müzesi'nde olan bir olay var, onun müsebbipleri de ceza aldı. Eksiklikler olabilir ama bütün müzelerimizin denetimleri tamamlanıyor. Sıkıntı olan bir konu yok. Ankara'da Heykel ve Resim Müzesi'nde eskiye dayanan sıkıntı vardı, 10 yıl 20 yıl önceye dayanan. Şimdi orda da çok ciddi denetim yapıyoruz. Ankara'da
heykel ve resim müzesini bu yıl itibari ile son derece güvenli bir hale getiriyoruz."