İddianamede
CHP'nin gayri resmi yayın organı olan Halk TV'yi satmaya yanaşmaması üzerine Oda TV adlı internet sitesinin sahibi
Soner Yalçın'ın,
İklim Bayraktar vasıtasıyla
Baykal'a
şantaj yapmayı planladığı ileri sürülüyor. Edinilen bilgilere göre Baykal da, yakın çevresine 'süreçten duyduğu memnuniyeti' dile getirdi: "Komplo yavaş yavaş açığa çıkıyor. Ancak buzdağının görünmeyen kısmının da üzerine gidilmesi gerekir. Sadece bir yönden bakılırsa yanlış olur."
İddianamede Soner Yalçın'ın şantaj için gönderdiği ileri sürülen
İklim Ayfer Kaleli (Bayraktar), tuzağın uygulayıcısı olmakla suçlanıyor. "Mağdur olduğunu ve Baykal'ın kendisini
taciz ettiğini" iddia eden Kaleli'nin
sanık olarak iddianameye girmesi, kurmayları tarafından "Baykal'a kurulan tuzağın delili" olarak görülüyor. Alınan bilgilere göre
Deniz Baykal da gelişmeyi olumlu buldu. Eski CHP lideri, yakın çevresine yaptığı değerlendirmede olayın iddianameye girmesini ve
dava sürecinin başlamasını "Süreçten memnunum." sözleriyle değerlendirdi.
İklim Bayraktar'ı kastederek
komploya sadece bir yönden bakılmamasını ve arka plandakilerin de ortaya çıkarılmasını istedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ve geçtiğimiz cuma günü
mahkeme tarafından kabul edilen Oda TV iddianamesinde Soner Yalçın'ın Halk TV'yi almak için yaptığı görüşmeler ayrıntılı bir şekilde yer aldı. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Halk TV'yi
kiralık olarak vermeyi kabul ettiği, ancak bir süre sonra Soner Yalçın ve H.A.'nın Halk TV'yi satın almak istedikleri kaydediliyor. Ancak
fiyat konusunda Baykal ile anlaşamadıkları ifade ediliyor. Soner Yalçın ve H.A.'nın Baykal'dan koltuğu devralan
Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmelere devam ettiği ifade edilen iddianamede, "Bu görüşmelerde Kılıçdaroğlu'nun Yalçın'a Halk TV'nin yüzde 60'ını almasını söylediği, ancak bundan sonraki süreçte Deniz Baykal'ın kendisinin bertaraf edilmek istendiğini düşünerek Halk TV'yi satmaktan da kiraya vermekten de vazgeçtiği, bu gelişmeler üzerine Deniz Baykal'a yönelik şantaj yapılmasının planlandığı anlaşılmıştır." deniliyor.
Baykal'ın kurmayları da tıpkı Baykal gibi davada sonuna kadar gidilmesi gerektiğini düşünüyor. Söz konusu isimlerden eski MYK Üyesi
Savcı Sayan, meselenin sadece İklim Ayfer Kaleli'nin üzerine yıkılmaması gerektiğini ifade ederken, "İnşallah bu tuzağın arkasında kimlerin olduğu da ortaya çıkar. Sadece bir
kurban verilerek bu işler çözülmez. Deniz Baykal'ı entrikalarla, oyunlarla o koltuktan indirenler ve entrikalarla o koltuğa oturanlar Türk milletine, Türk siyasetine
hesap vermek zorundadır." ifadelerini kullanmıştı. Eski
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de olaya sadece İklim Bayraktar üzerinden bakmanın yanlış olacağını, buz dağının görünmeyen kısmının da üzerine gidilmesini istemişti. Sevigen, "Biz siyasette ahlaksızlığı ve belaltı vurmaları söyledik. Davada sonuna kadar gidilmeli. Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Soruşturma sonuna kadar gitsin ve kimin ne mal olduğu görülsün. Bana göre sadece İklim Bayraktar'ı ele alarak yıpratmak doğru olmaz. Bu işin yalnız başına yapılmadığı ortada." görüşünü dile getirmişti.