Baykal, partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün
trafik kazasında yaşamını yitiren
Anavatan Partisi Grup
Başkanvekili ve
Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun ailesine ve ANAVATAN camiasına
başsağlığı diledi.
Polis teşkilatının kuruluşunun 162. yıldönümünün kutlandığını anımsatan Baykal, 162 yıl önce iç güvenlik sorununa yönelik olarak çağdaş bir yapılanma
uygulamasının başlatıldığı kaydetti.
Osmanlı İmparatorluğu döneminden kökünü alan
emniyet teşkilatının,
Türkiye'nin, toplumun, hukuk sisteminin en temel kurumlarından biri olduğunu belirten Baykal,
asayişin, hukukun üstünlüğünün; vatandaşın malının, canının, namusunun güvencesi bir kurum olarak görevlendirildiğini ifade etti.
Polis teşkilatının 152. kuruluş yıldönümünde Türkiye'nin çok önemli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu bildiren Baykal, “Türkiyemizin sokaklarında, büyük şehirlerimizin meydanlarında can ve mal güvenliği hızla kaybolmaya başlamıştır. Türkiye, çok tehlikeli bir asayiş kaybı tablosunun içinden geçmektedir. Bugün büyük şehirlerde can ve mal güvenliği, en temel konu haline gelmiştir” dedi.
“Son dönemlerde yaşanan olaylar, emniyet teşkilatımızda çok önemli ve ciddi yapısal sorunların ortaya çıktığını göstermiştir” diyen Baykal, şunları kaydetti:
“Bu konuları, çok ciddi değerlendirmemiz lazım. Bu değerlendirmeyi yaparken, polis teşkilatımızın Türkiyemizin bir temel kurumu olduğunu unutmadan, polislerimize sahip çıkarak, onların görevlerini hiçbir siyasi
baskı altına girmeden, hiçbir dış telkinin karşısında boynu eğik hale düşürmeden; bildikleri gibi, mesleklerinin icabını yerine getirerek, vatandaşa
hizmet üzere görev yapabilir hale dönüştürmek lazımdır. Bugün o noktada olduğumuzu söylemek mümkün değildir. Maalesef polis teşkilatımız kendi başına bırakılmış değildir. İçeriden, dışarıdan, yukarıdan, arkadan, önden müdahaleler vardır. Bunları ortadan kaldırmak, bu konuya el atmanın ilk temel şartıdır.”
Baykal, gelecek dönemde emniyet teşkilatına olan ihtiyacın giderek artacağını belirterek, iyi bir emniyet teşkilatının hukukun üstünlüğü, demokrasinin, insan haklarının temel güvencesi olduğunu kaydetti. Baykal, “O nedenle iyi emniyet teşkilatına kavuşmanın önemini bilmeliyiz, emniyetçilerimize değer vermeliyiz, sorunlarını anlamalıyız. Ve her türlü müdahaleyi ortadan kaldırarak, onların halkın, milletin, toplumun, devletin ve
Atatürk Cumhuriyetinin güvenlik güçleri haline dönüşmesini mutlaka sağlamalıyız” diye konuştu.
KÖPRÜ VE OTOYOLLAR
Baykal, “
müjde” niteliğinde bir gelişmeyi söylemek istediğini belirterek, otoyol ve
köprülere anlamsız bir şekilde uygulanan ve milleti canından bezdiren yüksek zammın,
CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in çabasıyla iptal ettirildiğini söyledi.
“İstanbul'daki köprü zammı ve otoyol zammı, yargı kararıyla ortadan kaldırılmıştır” diyen Baykal, yargının, bu zammın, “makul, işin icabı bir uygulama olmadığını, sadece Hazinenin kazancını artırmaya yönelik bir fırsat gibi değerlendirildiğini,
kamu hizmeti olduğunu” ifade ettiğini kaydetti. Baykal, ”Bir an önce uygulamaya konulmasını istiyorum.
Yargı kararıyla ilgili hukuk mücadelesi yeni bir aşamaya gelmiştir ve konu noktalanmıştır” dedi.
ZİRAAT ODALARI
AK Parti'nin, ziraat odalarıyla ilgili
Meclis gündemine getirdiği
düzenlemeyi eleştiren Baykal, tarımda büyük sıkıntılar yaşandığını, çiftçinin iktidardan şikayetçi olduğunu söyledi.
İktidarın bütün gücüyle ziraat odaları seçimlerine müdahale ettiğini, devlet olanaklarını kullandığını öne süren Baykal, amacın, ziraat odalarını ele geçirmek olduğunu savundu. AK Parti'nin bu seçimleri kaybetmeye başlamasından sonra, ziraat odalarının çiftçiyle bağını koparabilmek için bir düzenleme getirildiğini, ”çiftçilik belgesine gerek yoktur” denilmeye başlandığını ifade eden Baykal, çiftçiliğin bir statü olduğunu, devletin bazı
destekleri olduğunu anımsattı. Baykal, “Çiftçiyi etkisizleştirmenin bir yolunu bulurum anlayışı içinde, 'çiftçilik belgesine ihtiyaç yoktur' diye bir yasal düzenleme yapılıyor. Bu,
Anayasaya, hukuka aykırıdır. Bu, yakışık almayan bir yaklaşımdır” diye konuştu.
“PANCAR ÜRETİCİSİNİN PEŞİNDE KOŞ”
Baykal, 2 yılda 1 milyon 312 bin çiftçinin tarlasını boşalttığını;
buğday ve
pancar fiyatlarının önceki yılların altında olduğunu öne sürdü. Baykal, ”Cargill'in peşinde koşacağına, pancar üreticisinin peşinde koş” dedi.
Çiftçinin destek vermemesi üzerine, iktidarın, ziraat odalarının kökünü kazıtacak tedbirler aldığını öne süren Baykal, “Yakışmaz. Alma, düşünme. Demokrasiye sığmaz. Çiftçiye saygıyla bağdaşmaz.
Ziraat odalarıyla uğraşma. Yanlış
kavga, yanlış mücadele” diye konuştu.
Baykal, düzenlemenin Meclisteki görüşmelerinde mücadele vereceklerini, gerekirse Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyledi.
AA