Sayın Genel Başkanımız, devletin başı ve en önemli makamı için yapılacak bu
seçimde AKP’nin DTP’ye muhtaç olmasını istemedi.
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli’nin, cumhurbaşkanlığı seçiminde gereken 367’nin sağlanması için
TBMM Genel Kurulu’na katılma kararının arkasında, AKP’ye, "
Cumhurbaşkanlığı devletin başıdır, en önemli makamıdır. Bu makama yapılacak seçim için seni DTP’ye muhtaç etmem" anlayışının yattığı ortaya çıktı.
MUMCU’YA ’GİRMEYİN’ DEMİŞTİ
Devlet Bahçeli,
Abdullah Gül’ün seçilemediği cumhurbaşkanlığı turları öncesinde, özellikle
Meclis dışındaki partilerin görüşünü almak üzere 18
Nisan günü kendisini ziyaret eden
Anavatan Partisi Genel Başkanı
Erkan Mumcu’ya, şu tavsiyede bulunmuştu: "Bu Meclis süresini tamamlamıştır. Süresini tamamlamakta olan bir Meclis’in
cumhurbaşkanı seçmesi doğru olmaz. O nedenle sizin Meclis’e girmememiz daha doğru olur."
Bahçeli’nin bugün ise tam aksine tutum takınmasının nedenini kurmaylarından,
Ankara Milletvekili Deniz
Bölükbaşı Hürriyet’e şöyle açıkladı:
KRİTİK DENGE VAR
"Bu parlamentoda 367 açısından kritik bir denge de söz konusu. Sözünü ettiğimiz makam Cumhurbaşkanlığı. Sayın Genel Başkanımız, devletin başı ve en önemli makamı için yapılacak bu seçimde AKP’nin, DTP’ye muhtaç olmasını istemedi. Bu doğru bir tavırdır."
DTP İLE YAPSIN
Bölükbaşı, "Peki AB için bir
Anayasa değişikliği söz konusu olursa, o zaman tutumunuz ne olur?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "AB için bir
Anayasa değişikliği gerekecekse, biz buna direneceğiz. AKP o zaman bize gelmesin. Bunu gitsin DTP ile birlikte yapsın."
HEMEN UNUTACAK MIYIZ
Deniz Bölükbaşı, Bahçeli’nin, Abdullah Gül’ün telefonlarına çıkıp,
Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşmemesini yorumlarken de, "Yani olacak şey mi; daha birkaç gün önce meydanlara çık, ’Ben Meclis’te bunların elini sıkmam’ de, seçim günü de hemen telefona sarıl. Bakın Sayın Gül ile milletvekili arkadaşımız Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder’in cenazesinde karşılaştık; tokalaştık, konuştuk. Sayın Genel Başkanımız da aynı şeyi yaptı. Orada bir sorun yok, ama Başbakan’ın o söylediklerini hemen unutacak mıyız?"
HÜRRİYET