Saldırının ardından işlerini durduran ve mallarını satılığa çıkaran Çelikten, "Baş
bakan ve birçok bakan arayıp 'geçmiş olsun' dedi.
Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia eden
BDP'liler ise bir kez bile kapımızı çalmadı." dedi.
Ailenin,
Suruç ilçesi Yönlü köyü yolundaki akaryakıt istasyonunu basan iki
terörist, 50 bin TL
haraç vermedikleri gerekçesiyle Bilal Çelikten (32) ve ağabeyi Deyyan Çelikten'i (45) öldürmüştü. Bölgede örgüte yönelik oluşan tepkinin ardından,
PKK'nın 'silahlı kanadı' olduğu belirtilen HPG, olayla bir ilgisinin olmadığını açıklamıştı. Ancak ölen iki kardeş, ailenin teröre verdiği ilk
kurbanlar değil. PKK, 1979 yılında Çeliktenler'in amcası Milli Selamet Partisi Suruç İlçe Başkanı Ahmet Çelikten ile 20 yaşındaki kardeşi
Abdurrahman Çelikten'i de örgüte
destek vermediklerinden dolayı
infaz etmiş. Kaybettiği amcalarının acısının hâlâ dinmediğini belirten Kamil Çelikten, PKK'nın 'biz yapmadık' açıklamasına inanmıyor.
Saldırının ardından
Başbakan Erdoğan ile birlikte hükümet kanadından birçok kişinin taziyede bulunmasına rağmen hiçbir BDP yöneticisinin kendilerini aramadığını dile getiren Çelikten, "BDP, Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia ediyor. Ben de bir Kürt'üm, neden kapımı çalıp, 'geçmiş olsun' demiyorsun?
Özerklik, Kürt hakları diyorsun ama benim hakkımı bile savunamıyorsun. Başbakan bile beni arayıp 'geçmiş olsun' diyor. Ama sizler gelip acıma bile ortak olamadınız." eleştirisinde bulunuyor. Kendilerinden haraç isteyen PKK'lılar hakkında
emniyet ve savcılığa bilgi verdiklerini ifade eden Kamil Çelikten, buna rağmen
tedbir alınmadığını aktarıyor. Faillerin hâlâ bulunmamasına da tepki gösterirken, "Annem her gün, 'Yavrum kardeşlerini kim öldürdü?' diyor. Emniyet'ten tek isteğim, yapanların bulunması. Aksi halde olayı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacağım. Suruç'un en güzel binalarını ben yapıyordum. Saldırının ardından tüm işlerimi durdurdum. Bütün mal varlıklarımın üzerine
satılık yazıp şehri terk edeceğim." diye konuşuyor.