SP Genel Başkanı
Kurtulmuş, partisinin
bölge toplantısına katılmak ve konferans vermek için
Antalya'ya geldi. SP Antalya İl Başkanlığı'nda
basın toplantısı düzenleyen
Numan Kurtulmuş, Türkiye'de yaşanmış ve girişim aşamasında kalmış
darbe teşebbüslerine değindi. Türkiye'de aylardır süren ıslak
imza tartışmalarına, belgenin gerçekliğinin sorgulanmasına vurgu yapan Kurtulmuş, 1960, 1971 ve 1980 yıllarında yaşanan ihtilalleri hatırlatarak "28
Şubat 1997, 27
Nisan 2007 bunların hepsi gerçek. Adam gibi, bal gibi ihtilallerdir. Esas mesele Türkiye'de birtakım söylentiler ve bunlar üzerinde kişisel ya da partisel polemikler yapmak değil. Türkiye'de bir daha hiç kimsenin aklının ucundan ihtilal yapmayı geçiremeyeceği bir si
yasal sistemi kurmaktır." dedi.
Bunun için TSK'nın iç
hizmet yasasının ilgili maddesi ve anayasanın geçici 15. maddesi olmak üzere Türkiye'de ihtilallerin alt yapısını hazırlayan bütün yasal yanlışlıkların ortadan kaldırılmasının zorunlu olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, şunları dile getirdi: "Özellikle 28 Şubat'tan bu yana Türkiye'de yapılan bütün darbelerin ve darbe girişimlerinin bütün açıklığıyla ortaya çıkabilmesi, kamuoyuyla paylaşılabilmesi için olağanüstü yetkilendirilmiş bir meclis araştırma komisyonunun kurulmasının kaçınılmaz olduğu bir aşikardır. Türkiye'de iki de bir ihtilallerle demokrasinin önü kesilmiş. İki kez partisi kapanmış bir siyasi geleneğin temsilcileri olarak darbenin ve darbe girişimlerinin arkasında kim varsa bunların mutlaka ortaya çıkartılması, mutlaka
hesap sorulması, mutlaka yargılanmasının da kaçınılmaz olduğunu ifade etmek istiyorum."
"MİLLET 12 EYLÜL'LE DİZİLERDE HESAPLAŞIYOR"
Milletin 12
Eylül'le hesaplaştığına işaret eden Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü: "
Televizyon programlarını, dizileri görüyorsunuz.
12 Eylül'le ilgili çekilmiş diziler millet tarafından büyük ilgiyle seyrediliyor,
reyting alıyor. Çünkü 12 Eylül'de insanların zihinleri, o karanlık dönemde toplumun geniş kesimlerinin gerçekten çok ciddi kötü hatıraları vardır. Bundan hesap sormadan, Türkiye'yi belki demokratik bakımdan 50 yıl geriye götürmüş olan bu 12 Eylül ihtilaliyle yüzleşmeden, Türkiye'nin ne Ergenekon'un önünü açması, ne Susurluk'un önünü açması, ne de başka karanlık odaların kapısını açması mümkün olmayacaktır. Onun için milletin desteği bu doğrultudayken Türkiye'de yasa yapıcılarını, TBMM'yi bu konunun hukuki alt yapısını tamamlamaya davet ediyorum. Bir daha hiç kimsenin ihtilal yapmayı aklının ucundan dahi geçiremeyeceği ileri bir demokratik sistemin kurulmasını sağlamaya davet ediyorum."
"İMRALI'DAKİ KİŞİNİN ŞAHSİ İHTİRASLARINA KURBAN EDİLEMEZ"
SP Genel Başkanı
Numan Kurtulmuş, son günlerde yaşanan gerginliklere de değinerek tüm partileri gerilimden uzak
siyaset yapmaya davet etti.
Demokratik açılıma tüm siyasi partilerin, özellikle DTP'nin
destek olması gerektiğini söyleyen Numan Kurtulmuş, "Bu işin sağlıklı bir şekilde işlemesi bir kişinin, yani İmralı'da bulunan bir kişinin, şahsi ihtiraslarına
kurban edilemez. İmralı'da da evrensel hukuk kuralları içerisinde cezaevi şartlarının oluşturulmasını tabii ki talep ederiz, ama oradaki herhangi bir konu bahane edilerek Türkiye'de bir
terör ortamının estirilmeye çalışılması, 10-15 yaşındaki çocukların ellerinde
molotof kokteyllerle sağa sola saldırmasının temin edilmesi, asla ne vicdanen ne barış ve kardeşlik açısından ne de mantıken kabul edilebilir." şeklinde konuştu.
İSVİÇRE'DEKİ MİNARE YASAĞI
Toplantıda, İsviçre'nin referandumla minare yasağı getirmesini de değerlendiren Kurtulmuş, şunları söyledi: "İsviçre'nin bu kararını kendileri açısından kaygıyla izliyoruz. Kendi düşünce dünyalarının arkasında olanları deşifre etmekte olduklarını da buradan ifade etmek isteriz. Korkarız, inşallah öyle olmaz ama, bu oylamalar
batı toplumunda bir
cadı avı başlangıcı olmasın. Açık şekilde
İslam düşmanlığına ve bu düşmanlığın batılı devletlerin, hükümetlerin eliyle yapılıyor hale gelmesinin aracı olmasın. Bunun için herkesi aklı başında olmaya davet ediyorum. Çünkü Müslümanlık, artık Avrupa'nın bir parçasıdır." (CİHAN)