Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu(
USAK) Genel Koordinatörü
Sedat Laçiner, son dönemde özellikle Barış ve Demokrasi Partisi'nin (
BDP), devletin geçmiş hatalarını gerekçe göstererek
terörü meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi. Devletin geçmiş hataları abartılı bir şekilde anlatıldıktan sonra "İşte insanlar bu nedenle dağa çıktı" dendiğini aktaran Laçiner, devletin hatalarının teröre uygun bir zemin oluşturduğunun doğru olduğunu ancak hiçbir yanlışın bir diğerini meşrulaştırmayacağını vurguladı.
Türkiye'nin çok değiştiğine dikkat çeken Laçiner, "Gerek
PKK, gerekse BDP değişimden terörü meşrulaştırmak gibi olabilecek en kötü sonucu çıkarırlarsa Türkiye'ye ve kendilerine en büyük kötülüğü yapmış olurlar. Bu safhada, tıpkı devletin yaptığı gibi, diğer aktörlerin de bir öz
eleştiri sürecinden geçmesi, hatalarından vazgeçmesi gerekir. Aksi taktirde zamanın değiştirme gücü pek bir amansızdır." dedi.
USAK internet sitesinde bir yazı kaleme alan Laçiner, BDP'nin tavrını eleştirdi. Devletin her konuda eleştirilebileceğini fakat devletin hatalarının terör ve şiddete başvurmak gibi hataları meşrulaştırmakta kullanılamayacağının altını çizen Laçiner, terörün hukuken de ahlaken de şer olduğunu ve hiçbir nedenin onu meşru kılamayacağını belirtti. "Eğer yanlışı, yanlış ile meşrulaştırma yolunu bir kez açarsanız, aynı yoldan sizin suçladığınız insanlar da geçer." diyen Laçiner, nedenler ne kadar haklı olursa olsun, bu şart ve nedenler altında bireylerin çok az seçeneği kalsa bile, eğer seçilen yol hukuksuzsa hiçbir nedenin onu haklı çıkaramayacağını ifade etti.
Hukuksuzluğa direnmenin bireylerin ve kitlelerin
doğal hakkı olduğunu ifade eden Laçiner, ancak orada da her önüne gelenin kafasına göre bir standart belirleyemeyeceğini savundu. Şiddete başvururken bile belli ahlaki, siyasi ve hukuki ölçüler bulunduğunu anlattı. Laçiner, şöyle devam etti: "Örneğin yüce saydığınız değerler için sivilleri katledemezsiniz, uyuşturucu ticaretine giremezsiniz, şehirlerin meydanlarında bombalar patlatamazsınız, 12-13 yaşındaki çocukları zorla kaçırıp
terörist yetiştiremezsiniz. Bu açıdan baktığınızda Türk
Kurtuluş Savaşı
temiz kurtuluş savaşlarına iyi bir örnektir. Türküyle, Kürdüyle
Anadolu insanı kurtuluş mücadelesini verirken terörü yöntem olarak benimsememiştir."
DEVLET ÇOK DEĞİŞTİ, BDP BU DEĞİŞİMİ KENDİ ÇABASININ SONUCU OLARAK GÖRÜYOR
Toplumun pek çok tabuyu yıktığını ve yıkmaya da devam ettiğine dikkat çeken Laçiner,
Kürtçe televizyonun bunlardan bir tanesi olduğunu belirtti. Aynı şekild
e devletin terörü besleyen ve bir tür
bataklık gibi olan
ekonomik ve sosyal sorunların da üzerine takdire şayan bir kararlılıkla gittiğini anlatan Laçiner, devletin çok değiştiğini, daha da çok değişebileceğini ifade etti. "BDP çevreleri bu değişimi kendi çabalarının bir ürünü olarak görüyorlar ve ne yazık ki buradaki olumlu gelişmeyi dahi terörü meşrulaştırmak için kullanıyorlar." diyen Laçiner, içlerinde "PKK olmasaydı devlet böyle değişemezdi" deyip hala silahı bırakmanın zamanının gelmediğini iddia edenlerin de bulunduğunu hatırlattı.
Laçiner, şöyle devam etti: "Eğer devlet baskıdan yıldığı için kendisini değiştirmek zorunda hissetseydi bu değişim baskının en fazla azaldığı bir dönemde değil, terör baskısının en çok olduğu 1990'larda olurdu. Bu bağlamda eğer PKK saldırılarını arttırsa ve diyelim ki 1990'ların başındaki düzeylere getirse buradan daha demokratik ve çoğulcu bir Türkiye değil, daha sert ve daha fazla içine kapanan bir Türkiye çıkar. Başka bir deyişle eğer PKK demokratikleşen Türkiye'nin kendi baskıları sonucunda ortaya çıktığını düşünüyorsa çok yanılıyor. Bu değişimin arkasında korkan ve bu nedenle değişmeye çalışan değil, özgüveni yükselmiş, ekonomisi
patlama yapmış, olgunlaşmış ve dış dünya ile hızla entegre olan bir Türkiye var."