Sistemi kilitleyen, zaman zaman da
demokrasi dışı güçlere
destek sağlayan bu
siyasetçilerin
sandalye aşkıdır.
Bugün ülkemizde bir döneme damgasını vuran partilerin
baraj sınırını bile zorlayamaması, baraj aşmayı başarı saymış liderlere sahip olmasındandır.
Oysa siyasetin kuralı tektir,
seçim kaybeden gider.
Çünkü
istifa parti içinde kadro yeniliğine, partide bir vizyon tazelenmesine yol açar.
Halk yeni lider, yeni kadro ve yeni vizyonla eski partisine yeniden dönebilir.
İngiltere'de Blair üç dönem üst üste seçim kazanmasına rağmen yeni bir seçimde bu desteği bulamayacağını gördü ve partisinin önünü açmak için görevi bırakmak zorunda kaldı.
Türkiye'de bu basireti gösteren siyasetçi yok denecek kadar az.
Şu ana kadar istifa edip geri dönmeyi denemeyen tek siyasetçi
Tansu Çiller .
Bu nedenle,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Tek başına
iktidar olamazsak durumumu gözden geçiririm" deme cesareti göstermesi demokrasimiz açısından çok önemlidir.
Bu noktada diğer siyasi liderlerin de kendilerine bir başarı çıtası çizmesi gerekir.
Herkes hangi oy oranında veya sandalye sayısında görevi bırakabileceğini net bir şekilde söylerse, Türkiye'de yeni bir dönem açılır.
Hiçbir liderin korkmasına gerek yoktur, bütün partilerde bayrağı devrayıp başarıyla taşıyacak isimler mevcuttur.
Kayba rağmen sandalyeye sıkı sıkıya sarılan isimler hem partilerini, hem de sistemi sıkıntıya sokmaktan başka bir iş yapmış olmazlar.
Erdoğan "Hodri Meydan" dedi, bakalım diğer liderler ne yapacak?
ERGUN BABAHAN- SABAH