Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "tek başına
iktidar olamayan siyasetten çekilsin" çağrısına liderlerden olumlu
cevap gelmedi. Bu
tartışma, Türk siyasi hayatı için yeni değil. Son 25 yılda, her
seçimden sonra liderlerin konumu masaya yatırıldı. Ancak 3 Kasım'a kadar, hiçbir lider koltuğu kendi isteğiyle bırakmaya yanaşmadı. Bırakanlar ise fırsat bulduğunda siyasete yeniden döndü. Bu anlamda tek istisna, İsmet
İnönü'nün oğlu eski SHP Genel Başkanı
Erdal İnönü oldu. İnönü, ani bir kararla bıraktığı aktif siyasetten hep uzak durdu. 1991 seçimlerinden sonra dönemin DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel ile
koalisyon kuran İnönü, Demirel'in
cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından çekilmeye niyetlendi. Demirel'in yerine DYP'ye lider olan
Tansu Çiller ile ortaklığı kısa süre devam ettirdi. Ancak mahalli ara seçimlerde oy kaybına uğrayınca "kurultayda
aday olmayacağını" açıkladı ve dediğini yaptı. İnönü, siyaseti bıraktıktan sonra zaman zaman kendisine gelen teklifleri geri çevirdi.
Baykal, bir yıl dayanabildi
Eski Başbakan
merhum Bülent Ecevit de, 12 Eylül'den sonra kurduğu DSP'nin başında iken 'çekilmeye' niyetlendi. İlk ciddi çıkışı 1987'de yaptı ve "siyaseti bıraktığını" açıkladı. Kendisine gönül verenler ile bazı siyasiler, kararını gözden geçirmesi için yoğun
baskı yaptı. Ecevit, ısrarlara dayanamayarak 'siyasete devam' dedi. 1999 seçimlerindeki başarısıyla başbakanlık koltuğuna oturan Ecevit, partisi 2002 seçimlerinden
barajın altında kalınca "yerel seçimlerden sonra siyaseti bırakacağını" duyurdu. 2004'teki seçimin ardından da çekildi ve yerini Zeki Sezer'e bıraktı.
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, benzer süreci yaşadı. 1999 seçimlerinde partisi barajın altında kalan Baykal, genel başkanlığı bıraktı. Siyasetten kopmayan Baykal, 2000 yılındaki kurultayda CHP'nin başına yeniden geçti. CHP lideri, 2004 mahalli seçimlerinin ardından yapılan 'çekil' çağrılarına
kulak asmadı.
Yılmaz döndü, Çiller ısınma turları yapıyor
Merkez sağın liderleri eski
ANAP lideri
Mesut Yılmaz ile eski DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller de, 'çekil' baskısını hep üzerlerinde hissettiler. Turgut Özal'ın ardından genel başkanlığa getirilen
Yıldırım Akbulut'tan koltuğu devralan Yılmaz, girdiği seçimlerden hep başarısızlıkla çıktı. Partisinin
oy oranı sürekli eriyen Yılmaz, 3 Kasım'daki hezimetten sonra siyaseti bıraktı. Ancak Yüce Divan'daki
yargılanma sürecinin ardından 22 Temmuz seçimlerinde memleketi Rize'den
bağımsız aday oldu. Tansu Çiller ise DYP'nin aynı seçimde baraj altında kalması üzerine siyasetten çekildi. DYP'nin isim hakkını alan Turhan
Güven önderliğindeki Ağar muhalifleri şimdi geri dönmesini istiyor. Geri dönüş kapısını aralık bırakan Çiller, muhaliflere, "Seçim sonuçlarını bekleyin." talimatı verdi.
Seçim gecesi çekilme sinyali verdi; ama ardı gelmedi
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, 3 Kasım'da baraj altında kalan liderler arasında yer almıştı. Seçim gecesi, "Toplanacak kurultayda, MHP'yi bundan sonra yönetecek kadrolar göreve gelecek." şeklinde bir açıklama yaptı. Açıklama, Bahçeli'nin çekileceği şeklinde yorumlandı. Ancak aradan geçen zaman bunun böyle olmadığını ortaya koydu. Bahçeli, ilk kurultayda aday oldu ve yeniden genel başkanlığa seçildi.
Saadet Partisi lideri
Recai Kutan, sağlık sorunlarını gerekçe gösterip ayrılmak istediyse de Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın ısrarı üzerine devam kararı aldı.
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek de her seçim yenilgisinden sonra koltuğunu koruyanlar arasında yer aldı.