MHP neyin peşinde ?

3 milyar dolarlık saldırı helikopteri ihalesiyle ilgili hükümete ağır eleştiriler yönelten MHP bakın zamanında soruştumayı nasıl engellemiş...

MHP neyin peşinde ?

MHP’nin silah girişiminin düşündürdükleri... MHP’nin, yaklaşık üç milyar dolarlık saldırı helikopteri ihalesinin İtalya’ya verilmesi konusunda AKP hükümetini, rüşvet vermek suretiyle yolsuzluk ve usulsüzlük yapmakla suçlayıp, bu iddiaların incelenmesi için Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını istemesi, ilk bakışta demokratik bir girişim olarak görülebilir. Aslında bu projeyle ilgili uzunca süredir bir dizi soru işaretleri bulunuyordu, diğer birçok silah projesinde olduğu gibi. İtalyan Agusta Westland firmasına karşı yarışan ve TSK’nın ihtiyaçlarını karşılaması açısından daha uygun bulunan Güney Afrika’nın Denel firmasının, tam da projeyi kazanma aşamasındayken fiyatını aniden çok yükseltmesi --ki Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de ihalenin İtalyanlara verilmesiyle ilgili basın toplantısında bu bilgiyi doğrulamıştı- şike olasılığını gündeme getirmişti. Nitekim, Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasına öncülük eden emekli hava generali ve MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan da Today’s Zaman gazetesinde 25 haziran tarihinde yer alan söyleşisinde, Güney Afrika bağlantılı iddiaları diğer bazı iddialarla birlikte gündeme getirmişti. Projeyle ilgili birçok sorundan biri olarak da, İtalyanlarla ortak üretilecek saldırı helikopterinin, TSK’nın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için üzerine takılacak motorlar ve toplar için ABD’den ihracat lisansının gelmemiş olması gösteriliyor. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da önceki gün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, helikopterlerin, hükümetin açıkladığı gibi özgün olmaktan ziyade toplama özelliği taşıyacağını savladı. Şandır aynı basın toplantısında, “AKP hükümetinin neyin karşılığında İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’ye rüşvet verdiği” gibi ağır bir suçlama da yöneltti iktidar partisine. Savunma sanayii konularıyla fazla ilgisi olmayanlar için, hele hele de silah alımlarının tabu olmaya devam ettiği ülkemizde, MHP’nin saldırı helikopterleri konusunda Meclis’te araştırma komisyonu kurulması önerisi, ilk bakışta son derece olumlu bir girişim olarak nitelendirilebilir. Ancak dönemin koalisyon ortağı MHP’nin, iki büyük askerî ihaleyle ilgili Meclis’te soruşturma açılmasını, nasıl bir mücadele vererek önlediğine tanık olanlar, şimdi muhalefette olan bu partinin, saldırı helikopterleri konusunda soruşturma istemesinin nasıl bir derin siyaset koktuğunu hemen anlayacaklardır. Sorunların temelinde de, ülke çıkarlarını arka plana atıp siyasi amaçlı birbirini yıpratma kampanyasına askerî ihalelerin de kurban gitmesi yatmıyor mu? Oysaki normal olanı, tüm askerî ihalelerin, hükümetler tarafından alımı için imza atılmadan önce Meclis’te kurulacak komisyonlarda tartışılması değil midir? Dolayısıyla, MHP’nin saldırı helikopteri ihalesiyle ilgili soruşturma açılması istemi sevindirici olmakla birlikte şeffaflık, hesap verilebilirlik ve böylece kamu kaynaklarının verimli ve doğru alanlara kanalize edilmesi amacına dönük olmadığı şüphesi hevesimizi kursağımızda bırakıyor. Bu arada anımsatmakta yarar var. Silah alımlarına, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı’ndan oluşan İcra Komitesi üyesi üç isim karar veriyor. Durum böyleyken, MHP’nin yalnızca hükümetle ilgili soruşturma açılması istemi sizce de düşündürücü değil mi? Düşündürücü olan bir diğer nokta da MHP’nin koalisyon ortağı olduğu ve Milli Savunma Bakanı’nın MHP’li olduğu 2002 yılında hükümet ortaklarının, Türkiye’nin envanterindeki Amerikan yapımı tanklardan 170 adedinin İsrail’e yaklaşık 800 milyon dolara, yine erken uyarı ve ihbar uçağı AEW&C’lerin de 1,5 milyar dolara Amerikan Boeing firmasına ihale edilmeleriyle ilgili Meclis soruşturması açılması taleplerini nasıl önledikleridir. Gönül, AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılında yürürlüğe giren AEW&C projesiyle ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, projenin kendilerinden önceki dönemde imzalandığını anımsattıktan sonra, Türk demokrasisindeki en önemli eksikliğin Meclis’in silah alımlarında söz sahibi olmamasını göstererek bu yanlışın düzeltilmesi gerektiğini söylemişti. (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 8 Mayıs 2003). Gönül’ün bu sözlerinin üzerinden yedi yıl geçmiş ama Meclis, halen silah alımlarını denetlemezken siyasi amaçlı silah soruşturmaları için platform oluşturmaktan öteye gidemiyor. MHP’ye benden bir tavsiye; inandırıcı olmak istiyorsanız, helikopterler için soruşturma isteyin ama aynı zamanda tüm silah alımlarını Meclis olarak mercek altına alın ki kamu kaynaklarının mümkün olduğunca denetlendiğinden emin olalım. Lale Sarıibrahimoğlu - TARAF
<< Önceki Haber MHP neyin peşinde ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER