İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayete bağlı olan bu suçla ilgili girişimde bulunmayan
MHP'lilere ifade vermeleri için yazılı talimat gönderdi.
MHP'nin 10 yöneticisinin
kaset skandalı sonrasında
istifa etmesine yönelik
tartışma sürüyor. Cumhuriyet Savcıları olayı aydınlatmak için derinlemesine inceleme yaparken yargının
yardım çağrısına
destek alamadığı ortaya çıktı. Şahısları tek tek arayarak ifadelerine başvurmak isteyen Cumhuriyet Savcılığı, hiçbir MHP'liden müşteki sıfatıyla olumlu
cevap alamadı.
GENEL MERKEZ HABERDAR MI?
İfadeye gelmemeleri üzerine savcılığın, 10 MHP'li yöneticiye talimat yazısı gönderdiği öğrenildi. Yazıda, kaseti bulunan 10 ismin savcılığa gelmeleri ve konuyla ilgili yer, zaman ve kişi bilgilerini aktarmaları talep edildi.
MHP'de kasetleri çıkan ilk isimlerden olan
İhsan Barutçu ve Bülent Didinmez'in de polis tarafından ifade için çağırıldığı ancak gitmedikleri anlaşıldı. 12 Mayıs'ta aranan Didinmez'in 17 Mayıs'ta Barutçu ile birlikte adliyede olacaklarını beyan ettiği fakat gelmedikleri kaydedildi.
Kaseti çıkan isimlerin yanı sıra MHP'lilerin
hedef gösterdiği
işadamı Faruk Bayındır'ın da bilgisinin alınması için savcılığa çağrıldığı öğrenildi. Bu arada İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in MHP Genel Başkanlığı'na gönderdiği yazıda; görüntüler yayınlanmadan önce MHP Genel Başkanlığı'na gönderilerek şahısların istifa ettirilmesi yönünde bilgiler bulunduğu konusu soruldu.
Savcılık kadınların kimliğine yoğunlaştı
Kaset olayı sonrasında hükümet ve çeşitli çevreleri ‘fail' olarak lanse etmeye çalışan MHP'nin, savcılara bilgi vererek olayın aydınlatılmasına yardımcı olmamasının altında farklı siyasi hesapların yattığı öne sürülüyor.
Cumhuriyet Savcılığı'nın kaset organizasyonunu yapanları tespit edebilmesi için; şahısların görüntülerin çekildiği adres ve tarihleri, görüntülerdeki kadınların açık kimliklerini bildirmeleri gerekiyor. Savcılığın bu sayede adı geçen adreslerde kurulan sistemleri inceleyerek,
parmak izi toplayacağı ve belirlenen tarihlerde bu bölgelerde
kamera taraması yapılarak
şüpheli şahıslara ulaşabileceği vurgulanıyor.
Görüntülerdeki kadınların
şantaj çetelerine çalışıp çalışmadığı, istihbarat örgütleriyle irtibatları, parti içinden veya dışından kimlerle irtibatlı olduklarının tespit edilebilmesi için kimliklerinin önem taşıdığı dile getiriliyor. Ayrıca savcılığın görüntülerdeki bayanların birbirleriyle tanışıklıklarının olup olmadığı hususuna yoğunlaştığı iddia edildi.