Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''
Kurtulmuş ve arkadaşları yeni bir parti kurma konusunda iddialılar. Biz
AK Parti olarak 'aman kurmayın, gelin bize katılın' dersek çok ayıp olur. Biz de böyle bir yanlışa düşmeyiz'' dedi.
Arınç, TV 8'deki ''
Erkan Tan ile Başkentten'' programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Numan Kurtulmuş'un AK Parti'ye katılıp katılmayacağı yönündeki soru üzerine de Arınç, Kurtulmuş'u kişisel olarak sevdiğini, ancak Kurtulmuş'un Saadet Partisi'nden ayrıldıktan sonra arkadaşlarıyla parti kurmaya karar verdiğini söyledi. Kurtulmuş'un bu kararına saygı duyduklarını ifade eden Arınç, ''Ancak
siyaset uzun soluklu bir iş. Zaman içinde gelişmelerin ne yönde cereyan edeceğini hep beraber göreceğiz. Kurtulmuş ve arkadaşları yeni bir parti kurma konusunda iddialılar. Biz AK Parti olarak 'aman kurmayın, gelin bize katılın' dersek çok ayıp olur. Biz de böyle bir yanlışa düşmeyiz'' görüşünü dile getirdi.
Arınç, cumhurbaşkanının artık
halk tarafından seçileceğini, tarih üzerinde birtakım tartışmaların olduğunu, bunların da yakın zamanda çözüleceğini belirtti.
''İKTİDAR OLURSAK DİYE CÜMLEYİ BAĞLADIKLARINDA ENDİŞE EDİYORUM''
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'nün ''
iktidar olursak akaryakıttan ve gübreden vergiyi kaldıracağız'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, ''İktidar olursak diye cümleyi bağladıklarında ben endişe ediyorum. CHP, 1950 yılından beri 60 yıl geçti iktidara gelemedi. 60 yıl daha beklemeye niyetleri varsa... Benim yok şahsen, çünkü 60 yıl sonra ben 120 yaşında olacağım ve muhtemelen de hayatta olmayacağım. Böyle bir cümle 'biz iktidara geldiğimizde...' ne istersen söyle ama buna dair bir
ümit olması, bir beklenti olması lazım, ayağınızın yere basması lazım'' diye konuştu.
Mengü'nün Manisa'da CHP'nin 5 milletvekili çıkaracağı yönünde iddialarda bulunduğunu belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim CHP Genel Merkezi'ne
tavsiyem, Sayın Mengü'yü 5. sıraya koysunlar, bir lokomotif gibi önündekileri çıkarsın. Buna razıysa mesele yok.
Sayın Mengü, Genel Merkezinize, 'Ben eskiden Baykalcı idim, ancak şimdi Kılıçdaroğlu'nun tarafındayım. Kılıçdaroğlu'nun rüzgarıyla biz Manisa'da 5 milletvekili çıkaracağız. Bu iddianın boş olmadığını kanıtlamak için beni lütfen 5. sıraya yazın.
Kontenjan istemiyorum, ön
seçim de olsa ben 5'i istiyorum' deyin.''
''MHP'NİN HİÇBİR İDDİASI DOĞRU DEĞİL''
Arınç, ''MHP'liler, 'AKP'liler kendilerine verilen görevi yapıyorlar. Çift dilli, çift milletli bir
Anayasa hedefliyorlar', demokratik
açılım için de 'bu
PKK açılımı' diyorlardı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz'' sorusunu yanıtlarken, ''Diyorlardı, sonucu gördüler. Bunu
referandumdan önce o kadar acı bir şekilde konuştular ki, biz de utandık ve üzüldük'' dedi.
Halkın yüzde 58'inin bu sözlere inanmadığını ve MHP'nin tabanından yüzde 35'inin referandumda ''
evet'' oyu kullandığını ifade eden Arınç,
bugün anketlerde MHP'nin oy oranının yüzde 10'un biraz üzerinde göründüğünü ve MHP'nin baraj kaygısı olduğunu öne sürerek, ''Demek ki, sizin söylediklerinize halk itibar etmiyor, söylemlerinizi değiştirin'' diye konuştu.
''Peki ya PKK açılımı yorumu...'' sözleri üzerine Arınç, ''Hikaye, hiçbir gerçekliği yok'' dedi. Bunların MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli ile çevresindeki 2-3 kişinin iddiaları olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''17 milyon insanın güven duyarak oy verdiği bu parti, bu iktidar, nasıl olacak da bu ülkeyi bölünmeye götürecek? Çift dillilik konusunda daha dün Sayın Başbakan'ın konuşmasını duymadınız mı? Bayrak konusunda Sayın Başbakan'ın konuşmasını duymadınız mı? 'Resmi dilimiz
Türkçe, eğitimde dilimiz Türkçe' diye konuşmadı mı? Yani ne yapıyor da bu iktidar,
Türkiye'yi bölünmeye götürüyor? Bunlar yanlış şeyler. MHP'nin hiçbir iddiası doğru olmadığı gibi, halk da bunları doğru kabul etmez.''
''BİLSEM BİLE SÖYLEMEM''
Arınç, ''
Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olacak? Tayyip Bey
aday olursa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin başında kim olacak'' sorusu üzerine de şöyle konuştu:
''Geçelim. Ne söyleyeyim ben burada. Bunlar konuşulacak konular mı? Bilsem bile söylemem. Cumhurbaşkanlığı seçimi ya 2012'de yapılacak ya başka bir tarihte yapılacak. O çok önemli bir konu değil. O nasıl olsa çözülür. Kim aday olacak? Mevcudun tekrar aday olması da mümkün, başkasının aday olması da mümkün. O aday olursa filanca ne olacak? Bunların hepsini bugünden konuşmaya gerek yok. Bu bir planlama,
düzenleme işi değildir. Her şey zamanı geldiğinde, mecrasına girdiğinde rahatlıkla olacak.''
Uzman jandarmaların derece ve kademelerinde düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Arınç, bu konuların değerlendirileceğini ve bunun bugünün sorunu olmadığını söyledi.
''HAYATIMIN EN MUTLU GÜNÜ''
Arınç, Türkiye'nin büyük bir değişimin içerisinde olduğunu ve bu süreçte pek çok konunun çözüldüğünü belirterek, ''Hayatımın en mutlu günü.
Meclis'in seçtiği Anayasa Mahkemesi'nin iki yeni üyesinin
yemin törenine katıldım. Bu 3 sene evvel konuşulmuyordu, 5 sene evvel konuşulmuyordu, 3 sene evvel kimse bunu konuşmuyordu. Meclis artık Anayasa Mahkemesi'ne üye seçiyor. Bu kadar önemli mi? Bundan daha fazla önemli. Bunun çok sembolik anlamı da var,
demokrasi açısından, halk iradesi açısından. Anayasa Mahkemesi'ndeki çoğulculuk bakımından çok önemli'' dedi.
''On binlere hitaben sokaklarda yapılan konuşmalar sonuç doğurmuyor mu'' sorusuna Arınç, şu yanıtı verdi:
''Bunlar milleti ilgilendiren şeyler değil. Sokakta günlük hayatını yaşayan hiçbir insanın bir endişesi, bir korkusu yok. Sivil diktaymış, Türkiye İran'a mı dönecekmiş, hiç ilgisi yok. Türkiye'de böyle bir şey yok, Türkiye'de özgürlükler var. Herkes istediğini rahatlıkla söyleyebiliyor, konuşabiliyor, yaşayabiliyor.''
''BAŞINI AÇIK TUTANLARA TERS GÖZLE BAKMADIM''
Arınç, ''Oğlunuz evlendi. Gelininizin başı örtülü değil. Bunu nasıl yorumladınız'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Oğlum evleneli 4-5 ay oldu. Gelinimizden memnunuz, onu beğenerek, arzu ederek çocuğumuzun evlenmesine imkan hazırladık. Kendi iradesiyle şu anda başını açık tutuyor. Örtecek diye bir şey de söyleyemem, kendisiyle böyle bir konu görüşülmedi. Onun da bu konuda talebi olmadı. Biz onu bu haliyle kabullendik, arzu ettik, beğendik, istedik. Benim eşimin ve kızımın da başı örtülü. Onlar da kendi iradeleriyle böyle bir tercihte bulundu. Ben şahsen bundan çok memnunum ama bizim ailemizin, akrabalarımızın içerisinde onlarca başı açık kızımız var, gelinimiz var. Birbirimize hiç ters bakmadık, birbirimizi hiç incitmedik, onlar bize, biz onlara karşı incitici hiçbir söz de sarf etmedik. Dışarıda bir kısım kesimler bizi başörtüsünden başka bir şey kabul etmeyeceğimizi düşünüyor. O kadar yanlış ki, bu şartlanmışlık maalesef. Nasıl olur da
Bülent Arınç'ın gelinin başı açık olur? İşte oluyor bak, görüyorsunuz.''
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Oğlunuz 'Baba ben evleneceğim, böyle bir kızla konuşuyorum' dediğinde de hiçbir şey demediniz mi'' sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Çok şeyler dedik de bu konuda baskıda bulunmadık. Çok şeyler söyledik tabii anne ve
baba olarak ama bu yeni bir beraberlik değil, üniversiteye ilk başladıklarından bu yana bir arkadaşlık vardı. Biz çok mutluyuz, onlar da çok mutlu. Halk şunu bilsin, ben, eşimin, kızımın, akrabalarımın başörtülü olmasından dolayı memnuniyet içindeyim ama başını açık tutanlara karşı da ters gözle bakmadım, bundan sonra da bakmayacağım. Onların bir kararı olarak görüyorum ve saygı duyuyorum. Dolayısıyla herkes bu anlayışta olabilse. Bizi başörtüsüyle özdeş hale getiren ve bunun yanına başka şeyler katan insanlara da şunu tavsiye ediyorum, sizin kızınızın, eşinizin başı açık olabilir ama çocuğunuz günün birinde başı örtülü kendisine bir eş almak istediği zaman tavrınız ne olacak. Ben şu anda çok rahatım, mutluyum. Benim için mutluluk oğlumun eşiyle anlaşabilmesi. Çok
şükür ki inançlı, ibadetini yerine getirebiliyor ama başörtüsü konusunda bugün bu iradeyi göstermemiş. Bizim ona her gün şöyle yap, böyle yap diyecek halimiz yok. Onu kırmamak için fazladan hiçbir şey konuşmuyoruz, yanlış anlaşılabilir diye. Biz onu benimsedik, gelinimiz olarak kabul ettik.''