Masum Türker'in karşısına iki aday

DSP'nin 8. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlık için Masum Türker, Davut Ocak ve Erol Özavcı aday oldu.

Masum Türker'in karşısına iki aday

Atatürk Spor Salonundaki kurultayda, Genel Başkan, Parti Meclisi ve Disiplin Kurulu adaylığı için başvuru süresi doldu. Genel Başkanlık için mevcut başkan Masum Türker'in yanısıra Davut Ocak ve Erol Özavcı adaylık başvurusu yaptı. DSP'nin Atatürk Spor Salonunda düzenlenen 8. Olağan Kurultayında, çalışma komisyonlarının oluşturulmasının ardından Genel Başkan Masum Türker, açılış konuşması yaptı. DSP Genel Başkanı Masum Türker, ''Ecevit'in mirasına bazıları şimdi sahip çıkıyorlar. Birileri eğer 30 yıl sonra öğrendilerse 'halkçı olmaya, Ecevitçi olmaya hoş geldiniz deriz'' diye konuştu. Türker, Türkiye'nin çok önemli bir dönemden geçtiğini belirterek, ülkenin tüm sorunları için ''çözüm kurultayı'' gerçekleştirdiklerini söyledi. İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıda ve Zonguldak'ta meydana gelen maden göçüğünde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileyen Türker, bir daha böyle olaylarla karşılaşmama dileğinde bulundu. Kurultayın başında bir karar verilmesi gerektiğini ifade eden Türker, DSP'nin kurucusu Bülent Ecevit'in üç büyük eseri olduğunu, bunlardan birinin işçi hakları konusunda yapılan yasa düzenlemeler, bir diğerinin Kıbrıs'a bağımsızlık getiren harekat, üçüncüsünün ise DSP olduğunu ifade etti. ''Solda birlik'' denilerek oyunlar tezgahlandığını ileri süren Türker, ''Size soruyorum; hiçbir güç Ecevit'in eseri olan DSP'yi kapattırabilir mi? Soruyorum, siz artık 'solda birlik' diyenlere, 'artık birleşin' diyenlere cevabınızı soruyorum? Birleşmek istiyor musunuz?'' diye sordu. Salondakilerin ''hayır'' yanıtı vermeleri üzerine Türker, birleşin diyenlerin bir diğer talebinin de ''güç birliği yapın'' şeklinde olduğunu belirterek, güç birliğinin 2007'de denendiğini, olumsuz sonuç alındığını anımsattı. Kendisinin genel başkan seçildiğinde partililere ''genel başkan değil, başbakan seçiyorsunuz'' dediğini ve bu sözünün hala arkasında olduğunu belirten Türker, iktidarın yanlış politikalarını eleştirmekten hiçbir zaman çekinmediğini kaydetti. Türker, 2002 yılında iç ve dış güçlerin DSP üzerine büyük oyunlar oynadığını ileri sürerek, DSP'yi iktidara taşıyarak bunun rövanşını alma zamanının geldiğini ifade etti. Kurultay bildirgesinde ''Yeniden DSP'' adını kullandıklarına değinen Türker, 2002'de bıraktıkları yerden yeniden başlayacakları için bu adı kullandıklarını açıkladı. Ülkede, halk iktidarını kendisine hedef almış tek partinin DSP olduğunu belirten Türker, çünkü kendilerinden yalnız halkın hesap sorabileceğini belirtti. Türkiye'nin, gelecek 10 yıllık süreçte bir yol ayrımında olduğunu savunan Türker, partisinin demokratik, refah ve milli birlik içerisinde bir Türkiye hedeflediğini anlattı. Salondaki partililere ''var mısınız yok musunuz?'' diye seslenen Türker, ''Halkınız için neyi istiyorsunuz? Varlığı yaratmak bu kurultaydan sonra bizim elimizde'' ifadelerini kullandı. ''DSP için çok şey söylendi, benim için de çok şey söylüyorlar, çıkar güçleri bir çok arkadaşımızı ayrıştırmak istiyor'' diyen Türker, sözlerini ''(Ecevit çizgisinden ayrıldınız) deyip ayrılan arkadaşlardan ikisi AKP'ye destek verdi. Onların oyu olmasaydı, Anayasa değişikliği paketi Anayasa mahkemesinde olmayacaktı. Diğer ikisi de verilen bir gensoruda AKP çizgisinde saf tuttular. Şimdi soruyorum bu arkadaşlar mı Ecevitçi?, ben ve sizler mi Ecevitçisiniz?'' şeklinde sürdürdü. DSP DEVRİMCİ BİR PARTİ DSP'nin Atatürk'ün ilkelerinden ayrılmadan, bu ilkeler doğrultusunda Bülent Ecevit'in sosyal söylemleriyle donatılmış çağdaş, demokratik, halkçı ve ulusalcı bir parti olduğunu belirten Türker, ''DSP her şeyden evvel devrimci bir partidir, DSP devrimcidir, itiraz eden var mı?, biz devrimciyiz, DSP'nin amacı demokratik yöntemlerle devrim yapmaktır'' diye konuştu. Türker, kendilerinin ''ulusalcı'' olduğunu belirterek, ''ulusalcı olmanın Atatürk'ün milliyetçiliğini savunmak'' anlamına geldiğini söyledi. Halkın zararına olan şeyleri yapanların karşısında olduklarını da ifade eden Türker, ''Bu halk herkesin üst kimliğidir, bunu rahatlıkla söyleyeceğiz, kimseden de korkmayacağız. Çağdaşız, bizim bakışımız geriye değil, hep ileriye olacaktır. Biz halkçıyız, halkın zararına olan şeyi yapanlara karşıyız'' şeklinde konuştu. Türkiye'de Atatürk'ün, İsmet İnönü'nün mirasına sahip çıkmanın herkesin hakkı olduğunu belirten Türker, ''Bu mirasa bütün Türkiye sahiptir, hiç kimsenin tekelinde değildir. Gelelim Ecevit'in mirasına. Bazıları uzun yıllar buna karşı koydular, suçladırar, 30 yıldır kurultaylarında bir resmini bile koymadılar. Şimdi sahip çıkıyorlar, biz hiç itiraz etmiyoruz. Birileri eğer 30 yıl sonra öğrendilerse 'hoş geldiniz' deriz, halkçı olmaya, Ecevitçi olmaya...'' dedi. Türkiye'nin dış politikada, ekonomide, demokratik ve sosyal alanda önemli sorunları olduğunu belirten Türker, DSP'nin bu sorunları çözecek alt yapı ve politikaları olduğunu da söyledi. -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- Konuşmasında anayasa değişikliği çalışmasına da değinen Türker, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısına ilişkin maddelerin yanlış düzenlemeler olduğunu iddia etti. Anayasa Mahkemesinin paketi, bu iki maddeyi iptal ederek referanduma götürmesi halinde destek olacaklarını anlatan Türker, ''Ama o değişikliklerin içinde Türkiye'de yargıyı siyasallaştıracak o iki madde varsa Türkiye'yi karış karış gezeceğiz ve 'hayır' diyeceğiz'' şeklinde konuştu. Partililerden vatandaşa bu durumu anlatmalarını isteyen Türker, ''Recep Tayyip Erdoğan, bizi duyuyorsan bil, senin, sizin bu ülkede faşizme yol açan uygulamalar yapmanıza izin vermeyecek bir siyasal görüş var. Bu görüşün sahibi DSP var'' dedi. Demokratik Açılım çalışmalarını da eleştiren Türker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çeşitli kesimlerle toplantılar yaptığını, ancak sorunlara çözüm üretilmediğini iddia etti. ''Adı demokratikleşme, peki bu şehitler ne?'' diye soran Türker, Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde terörün önlendiğini anlattı. DSP'nin her konuda çözüm önerileri bulunduğunu, ancak bunları kamuoyuna yansıtmakta sorun yaşadıklarını, medyanın gereken ilgiyi göstermediğini ileri süren Türker, önce yandaş şimdi de candaş medya gibi kavramların ortaya atıldığını söyledi. Türker, '' Şimdi yoldaş ve candaşlar var. Biz bunların üçüne de uzağız. Ama görmüyorlar bizi, yazmıyorlar'' dedi. Kimsenin DSP'nin halkla buluşmasına engel olamayacağını ifade eden Türker, Türkiye'yi karış karış gezeceklerini anlattı. Bu arada partinin yetkili organları ve genel başkanlık adaylığı için de başvurular yapılmaya başlandı. AA
<< Önceki Haber Masum Türker'in karşısına iki aday Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER