Yeni
Meclis, bugün toplanıyor. Yemin törenine, Hatip Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesini
protesto eden bağımsız milletvekilleri katılmayacak. Tutuklu vekilleri serbest bırakılmayan
CHP'nin tavrı bugün netleşecek. '
367 krizi' olarak tarihe geçen son cumhurbaşkanlığı
seçiminde Meclis'i boykot eden siyasîlerden ise partilere uyarı geldi:
"Anavatan ve DYP'nin akıbetinden
ders alın."
12 Haziran seçimlerinin ardından oluşan yeni Meclis, 'boykot' girişimlerinin gölgesinde bugün açılıyor. BDP'nin desteklediği 35 bağımsız milletvekili, YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğini düşürmesi nedeniyle saat 15.00'teki
yemin törenine katılmayacak. Mahkemenin
Ergenekon sanığı Mehmet
Haberal ve Mustafa
Balbay'ı
tahliye etmemesine tepki gösteren anamuhalefetin takınacağı tavır merak ediliyor. Yemin töreni öncesi son kez bir araya gelecek olan CHP yönetimi ve bağımsız vekillere, '367 krizi' olarak tarihe geçen cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'i protesto edip,
siyaset sahnesinden silinen
Anavatan Partisi'nin eski milletvekillerinden uyarı geldi. O dönem partinin
Afyonkarahisar milletvekili olan Mahmut Koçak, CHP ve BDP'ye Anavatan'ın başına gelenleri hatırlattı. Söze, 367 krizinde Meclis'e girmemesinden dolayı özür dileyerek başlayan Koçak, halkın vesayetçi duruşu tasvip etmediğine, bu tür politik manevralardan hoşlanmadığına dikkat çekti. Parti kararına rağmen Meclis'e giren eski Anavatan Genel Başkan Yardımcısı Miraç Akdoğan ile eski DYP
Milletvekili Ümmet Kandoğan ise şu
çağrıyı yaptı: "Meclis'e girin ve muhalefetinizi oradan yapın. Bizi örnek alın. Meclis'i boykot edenlerin düştüğü durumdan ders çıkarın."
Dönemin Anavatan Partisi lideri
Erkan Mumcu'nun 'boykot' kararına rağmen Meclis'e giren ve oy kullanan eski milletvekili Miraç Akdoğan, "
Boykot veya yemin etmemek çözüm değil." görüşünde. Milletvekilinin görev yerinin
TBMM olduğunu vurgulayan eski
Malatya Milletvekili, tenkit veya
eleştiri yapılacaksa bunun yerinin de Meclis olduğunu söyledi.
Mahmut Koçak da milletin demokrasiye inanmış ve içine sindirmiş olduğunu ifade etti. Meclis'i boykot etme ya da yemin etmemenin demokrasiyi geriye götüreceği ikazını yaptı. Demokrasinin işlemesine fırsat verilmesi gerektiğini kaydeden Akdoğan, kişilerin değil, parlamenter sistemin çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Koçak, çözüm için milletvekillerinin Meclis'e girip gereğini yapması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "367 krizinde cumhurbaşkanının üslubunu beğenip beğenmemek ayrı bir konu, Parlamento'ya gelmek ya da gelmemek ayrı bir konuydu. Bunu zaman güzel bir şekilde göstermiştir. Başta şahsım olmak üzere hepimiz bunlardan güzel dersler çıkardık. Bence söz konusu partiler Parlamento'ya girmeli ve bir çözüm aranacaksa Parlamento'da aramalı."
2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'e girmesiyle tanınan bir diğer eski milletvekili Ümmet Kandoğan. Dönemin DYP Denizli Milletvekili Kandoğan da Akdoğan ve Koçak'la benzer bir çağrı yaptı. "DYP ve ANAP'tan ders çıkarın, ibret alın." diyen Kandoğan, "Daha sonra bunların yanlış olduğunu
Mehmet Ağar kendisi açıkladı. Ağar, 22 Temmuz seçim yenilgisinin en büyük sebebini buna bağlamıştı." hatırlatması yaptı. Milletvekillerinin yemin etmesi ve cezaevinden çıkamamasının farklı konular olduğuna dikkat çeken Kandoğan, "Cezaevinden çıkamayan vekiller için çeşitli çalışmalar yapılabilir. Bunun yeri de TBMM'dir. Yemin etmeme yolunun yanlış olduğu düşüncesindeyim." diye konuştu.
'KAVAKÇI YEMİN ETMEDİ, GÖREV YAPAMAZ' DİYENLER ŞİMDİ FARKLI KONUŞUYOR
Geçmişte, kapatılan FP'den milletvekili seçilen Merve
Kavakçı'ya Meclis'te çok büyük yanlışlar yapıldığını anlatan Ümmet Kandoğan, şöyle devam etti: "Kavakçı da milletin oylarıyla seçilmişti. Başörtüsüyle yemin edilmesini engelleyen bir hüküm olmamasına rağmen yemin ettirilmemiş, görevini yapamamıştı. O gün yeminini engellemeye çalışanların bir bölümü, şimdi
Mustafa Balbay ve
Mehmet Haberal'ın
tutukluluk halinin devam etmesine en büyük itirazı yapan kimseler. Geçmişte Merve Kavakçı'da demokrat olamayanlar, Meclis iradesi ve üstünlüğünü hiçe sayanlar bugün farklı söylüyor. Geçen dönemde Kavakçı yemin etmediği için görevinin başlamadığını öne sürenler, şimdi farklı şeyler söylüyor. Herkes, kendine demokrat."