TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2008 yılı
bütçesinin görüşmeleri sırasında söz alan DTP'li
Kaplan,
demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, barış ve güvenlik ortamının yatırımlara etkisine değindi.
Devlet Planlama Teşkilatını 2013'e kadarki planlamasında Doğu ve Güney
doğu bölgeleri için için özel bir
kalkınma planı olmadığını belirten Kaplan, 60. Hükümetin programında ''GAP'' kelimesinin yer almadığını söyledi.
GAP kapsamında yaptırılan Urfa'dan Silopi'ye giden sulama kanalının durdurularak, ödeneğin başka yerlere aktarıldığını ileri süren Kaplan, ''
Mardin,
Batman,
Şırnak daha GAP'tan bereketini görmemiş. Bu gidişle 'torunlarımız görecek mi?' diye kaygılarımız var'' dedi.
Köylerinden zorla göç edenlerin rehabilitasyon görevinin GAP İdaresine verildiğini belirten Kaplan, ''Bölgesel
kalkınma planınız yok. İyi niyetinizden şüphem yok ama AB müzakere sürecinin ilerleme raporunda da bölgesel dengesizliğin giderilmesi var. Sürdürülebilir bir sosyoekonomik programa ihtiyaç olduğu unutulmamalı'' diye konuştu.
BU MECLİSİ TERCİH ETMEMİZ...
DTP'li Kaplan, sorunların bir bütün olarak ortaya konulup, çözümün o doğrultuda giderilmesi gerektiğini belirterek, Hükümetin
Kürt sorunuyla ilgili olumlu çalışmalarını önemsediklerini söyledi.
AK Parti'li milletvekillerinin ''
terör sorununu'' hatırlatması üzerine Kaplan, ''(terör sorunu) o da dahil hükümetin bu konudaki olumlu çalışmalarını önemsiyoruz. İnşallah hep beraber 23. Dönem Parlamentosu olarak bu barışın altına
imza atacağız'' dedi.
Kendisinin Parlamentoda bulunmasını ''büyük bir şans'' olarak değerlendiren Kaplan, ''Herkesin bunu değerlendirmesi gerekir. Azcık birbirimize tahammül edersek, bu
Meclisi
tercih etmemiz, Şırnak halkının beni seçmesi, 10 saat burada oturup tartışmamız, konuşabilmemiz... Evet bu Meclis
ağlama duvarı değil. Biz sorun çözmeye geldik'' diye konuştu.
AK Parti
Yozgat Milletvekili Abdülkadir Akgül, ''Biraz da doğruları söylesen...'' diyerek Kaplan'ın sözünü kesti.
Bunun üzerine bazı AK Parti'li ve
CHP'li milletvekilleri Kaplan'a ''(Burayı tercih ettik) demeniz yanlış'' diyerek tepki gösterdiler.
Bunun üzerine DTP'li Kaplan, ''Halkımız ve biz burayı tercih etmekle, önümüze başka bir tercih koymadık'' dedi.
Komisyondaki diğer milletvekillerinin ''Alternatifi yoktur. Meclisten başka alternatif yok'' diyerek tepki göstermesi üzerine Kaplan, ''Deve kuşu gibi başımızı kuma gömerek bir şey göremeyiz'' karşılığını verdi.
CHP
Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu, ''TBMM'den başka tercih yok. Başka meclis de mi var?'' dedi.
DTP'li Kaplan, konuyu değiştirerek, özel kalkınma planlarının mutlak suretle geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Söz alan CHP
İstanbul Milletvekili Mustafa
Özyürek, DTP'li Kaplan'ın amacını aşan açıklamaları olduğunu ifade ederek, ''Vekillerin hepsi TBMM için birer şanstır. Meclisin alternatifi olamaz. Demokratik
sistem içinde herkes halktan
destek alarak gelir. Bunun dışında bir alternatif, kimsenin aklından geçmez'' diye konuştu.
KALKINMA AJANSLARI...
AK Parti
Adana Milletvekili
Necdet Ünüvar, ülkenin gelişmesi ve kalkınması için 1971 Anayasasıyla DPT'nin kurulduğunu belirterek, mevcut çalışmaların yerel kalkınmayı sağlamakta yetersiz kaldığını savundu.
Yatırımların, mutlaka yerel dinamikleri harekete geçirerek yapılması gerektiğini vurgulayan Ünüvar, bu konuda Kalkınma Ajansları kurulması için çıkarılan kanunun Danıştayın tarafından yürütmesinin durdurulduğunu bildirdi.
Dünyada yaklaşık 160 ülkede kalkınma ajansı bulunduğuna dikkati çeken Ünüvar, ''Filistin'de bile kalkınma ajansı var. Bölgesel kalkınma ajansları, yerel dinamikleri harekete geçirecek bir düzenlemeydi ama ne hikmetse uygulaması engellendi.
Proje desteği sağlayacak olan ajanslardı. Önce bir ille ilgili vizyon oluşturacak, bu vizyon doğrultusunda projeler üretecekti. Sosyal sorumluluk projelerini de destekleyecek olan bu ajanslar, sorunların önemli kısmını giderecektir. Yatırımcıların önünü açacak, onlara mihmandarlık yapacak bir yapıya sahip olan kalkınma ajanslarının Anayasaya uygun olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
CHP
Tekirdağ Milletvekili
Faik Öztrak, geri dönmeyen kredilerin dünyadaki yansımalarının riski artıracağını, bu nedenle küresel büyümenin gerilemeye başlayacağını söyledi.
''En büyük risk, kendine aşırı güvendir'' diyen Öztrak, ileride büyük sorunlara yol açmaması için aşırı güvene kapılmamak gerektiğine dikkati çekti.
MHP
Manisa Milletvekili
Erkan Akçan, 1970'li yılların başında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in miting meydanlarında ''plan mı
pilav mı?'' diye sorduğunu anımsatarak, iyi bir pilavın iyi planla yapılması gerçeğinin o dönemde anlaşılamadığını söyledi.
Planlı Karma
Ekonomi modeli o dönemlerdeki yanlış değerlendirmeler nedeniyle uygulanamadığını belirten Akçan, ''Eğer plan tam anlaşılıp uygulanabilseydi, siyasi partilerin rastgele karar alması engellenmiş olurdu'' dedi.
AA