'Muhalefetin böyle bir derdi yok'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratik açılıma karşı çıkan muhalefeti sert bir dille eleştirdi.

'Muhalefetin böyle bir derdi yok'

İtalya'nın başkenti Roma'da basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, ''Muhalefetin herhalde milli birlik ve kardeşlik sürecine yönelik herhangi bir talebi yok. Onların birlik diye bir derdi yok, kardeşlik diye bir derdi yok. Bizim ise 72 milyonun kardeşliği, birliği diye derdimiz var.'' dedi. AK Parti'yi bölücülükle itham eden muhalefete vereceği tek cevap olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Lütfen her sabah kalktıklarında aynaya iyi baksınlar, Türkiye coğrafyasına da iyi baksınlar. Türkiye coğrafyasında Sivas'ın ötesine geçemeyenler ve Türkiye'nin 81 vilayetinin 81'ini dolaşamayanlar bize bölücü diyemezler. Asıl bölücü kendileridir, ta kendileridir. Biz ise 81 vilayetin 81'inde varız. 81 vilayetin 80'inden milletvekili çıkarmış bir partiyiz. Türkiye'nin 7 bölgesinin 7'sinde birinci partiyiz. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu'da birinci partiyiz ve ikinci partinin de açık ara önündeyiz.'' Burdur'a bağlı Yusufça beldesinde hafta sonunda tekrarlanan yerel seçimlere de değinen Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ın burada miting yaptığını ve 'Buradan Başbakan'a cevap vereceksiniz' dediğini ifade etti. Erdoğan, "İşte Yusufça'dan halk pazar akşamı cevabını verdi. Bu cevap çok enteresandı. AK Parti'ye yüzde 47 oy çıktı. Kendisine yüzde 20 çıktı. Üçüncü parti oldu, çünkü arada yüzde 27 ile başka parti vardı. Durum budur, tablo budur." dedi. "Halkımızın asla bölünmesine, parçalanmasına tahammül edemeyiz. Biz vatan, millet, bayrak, devlet. Bu anlayışlarla bütünleşmiş bir iradenin adeta tecessüm ettiği bir partiyiz." diyen Başbakan Erdoğan, üniter yapının üzerinde herhangi bir tasarrufa müsaade etmeyeceklerini vurguladı. Soru cevap bölümünde kendisine Onur Öymen'in istifası hakkındaki düşünceleri sorulan Başbakan, Öymen konusunun halk nezdindeki yerini bulduğunu sivil toplum örgütlerinin ve halkın gerekli cevabı verdiğini ve kendi konuları olmadığını ifade ederek kendilerinin de gerekli cevabı mecliste verdiklerini hatırlattı. Tunceli'nin isminin Dersim olarak değiştirilmesi hususunda herhangi bir çalışma olmadığını tüm gayretlerinin ülkedeki kanayan yaraları tedavi etmek olduğunu vurguladı. Türkiye'nin AB ilerleme raporu ile ilgili değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, daha önceleri Türkiye'nin ilerleme raporlarında faili meçhul cinayetlerin ve işkencenin olduğunu yeni raporlarda ise bunların artık görülmediğine dikkat çekti. Başbakan "Türkiye yakından izlendiğinde ve konuşulması gereken kişilerle görüşüldüğünde bu konuları aşmış bir ülke olduğu anlaşılır." dedi. AB'nin geleceği ile değerlendirmeler de yapan Erdoğan, objektif bakış sergileyebilen kişilerin AB'nin başına seçilmesi durumunda hem AB için hem Türkiye için hem de sonuçlandırma müzakerelerini yürüten ülkeler için olumlu sonuçlar ortaya çıkacağını ifade etti. Başbakan Erdoğan, Nabucco projesi ile ilgili bir soruya cevaben bu projede tedarikçi olan, transit katkı sağlayan ve tüketici olan 6 ortaklı projenin tedarikçisinin az olmasından ötürü zayıf kaldığını ama bu projeyi yine de önemsediklerini belirtti. Projede sıkıntıların olduğunu alternatif olan Rus doğalgazına da AB'nin olumlu bakmadığını bildirdi. Türkiye'nin aktif rol üstlenerek Yunanistan üzerinden İtalya ve Arnavutluk'a gaz ulaştırması çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, Nabucco'yu Güney Akım'a alternatif olarak değil tamamlayıcı olarak gördüklerini ifade etti. Ayrıca Kuzey Irak'tan ve ilerde belki Suudi Arabistan ve Lübnan'dan gelecek doğal gaz için de transit yol oynamaya hazır olduklarını ekledi. Domuz aşısı konusunda düşünceleriniz devam ediyor mu sorusuna Başbakan Erdoğan "Aşı ile kanaatim aynı, değişmedi. Risk alanında olmadığımdan aşı olmayacağım. Tedbirimizi alıyoruz." diye cevap verdi. Telekulak ile ilgili soruya cevaben de Adalet Bakanlığı'nın sayılarla detaylıca cevap verdiğini, olayın arkasında başka bir şeyin aranmaması gerektiğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, Türk - İtalyan ortaklığındaki Atak helikopteri anlaşması ile ilgili olarak Türk- İtalya ticaret hacmini ileriye taşımaya yönelik gayret içinde olduklarını sürecin devam ettiğini 2013 yılında helikopterin üretimine Türkiye'de başlanacağını belirtti. Suriye-İsrail arasında Fransa'nın arabuluculuk görevi üstlenmeye çalışması konusunda ise şu ifadeleri kullandı: "Suriye - İsrail arası 5 raunt yaptık. 5. raunt sonunda Gazze saldırısının başlaması üzerine süreç sona erdi. Fransa bizim role soyundu. Esad olumlu bakmıyor. Ama biz durumdan vazife çıkarmayız. Eğer görev olursa çalışmalara devam ederiz. Yapılan olumsuz açıklamalar beni bağlamaz. İşimi bilirim. İşime adaletle yaklaşırım arkadaşlarıma da adaletle yaklaşmalarını telkin ederim. Olaylara insan hakları beyannamesi ve insani ortak değerler açısından bakarım. Gazze'de yapılanlar ortada. İsrail Goldstone raporunu nasıl açıklayacak insanlığa ona baksın." (CİHAN)
<< Önceki Haber 'Muhalefetin böyle bir derdi yok' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER