12 Haziran seçimleri sonrası
Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nde kadın sayısı arttı. 23. Dönem Meclisi’nde
AK Parti’de 30, CHP’de 8, MHP’de 2, BDP 7 ve DSP’de 1 kadın
vekil yer alıyordu. Bu sayı toplamda 2011 seçimi sonunda 78’e yükseldi
Mecliste kadın milletvekili sayısının fazla olması ne anlama geliyor? Bu artış mecliste ne gibi değişiklikleri beraberinde getirir? İşte bu soruların cevabını ilk ağızdan öğrenmek istedik ve
Türkan Dağoğlu ile özel bir
röportaj yaptık…
Semanur Özer'in röportajı
-Türkan hanım, bilindiği üzere 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinden sonra kadın vekil sayısında büyük bir artış oldu. Size göre bu yeterli bir sayı mı?
-Tabi ki yeterli bir sayı değil. Bizce bunun daha fazla olması gerekiyor. Geçen seneki vekil sayısına bakıldığında, bu sefer kadın sayısının fazla olması bizi daha fazla ümitlendirdi. Bu bir başlangıç diye düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki seçimlerde bu sayıyı ikiye katlarsak hedefimize hemen hemen ulaşmış olacağız.
-
TBMM Başkanvekilliği için kadın vekillerin ismi ön plana çıkıyor. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
-Tabi zaten geçen mecliste de başkanvekili olarak kadınlar bulunuyordu . Herhalde bir değişiklik olmayacak. Bundan sonra da tabi ki tekrar olabilir.
-Mecliste kadın etkinliğini arttırmak için neler yapılabilir? Yeni projeleriniz var mı?
-Biz buraya kadınlardan ziyade milletin vekili olarak geldiğimizi düşünüyoruz. Hem erkek sorununu hem kadın sorununu hem de Türkiye’nin sorunlarını çözmek için katkıda bulunmamız gerekiyor. Ben bir doktorum.
Çocuk doktoruyum. Hem bir kadın olarak hem de bir doktor olarak meclise girmem herkese katkı sağlayacak. Oradaki etkinliğimin de iki kat artacağını düşünüyorum.
Sağlık konusundaki katkılarım tabi ki daha fazla olacak. Bir şeyler yapmak isteyen ve kocaları tarafından bloke edilen nice kadınlarımız var. Bu nedenle sadece kadınların değil erkeklerin de bu konuda eğitilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun için bir
aile bakanlığı var bence çok uygun. ‘O neden kadın bakanlığı değil’ diye bazı eleştiriler alıyoruz. Fakat ben aynı fikri paylaşmıyorum . Bu konunun gerçekten ailelerin içinde çözülmüş olması gerek. Evlenmemiş kadınlarımız da var. Onların da bir ailesi var. Ailelerin bu konuda hem fikir olması gerektiğine inananlardan biriyim.
-Partinizin almış olduğu
oy oranı sizi şaşırttı mı? Yoksa bu sonucu bekliyor muydunuz?
-Ben partimizin çalışmalarının içinde olan biri olarak, alınan oy oranına şaşırmadım. Hatta yüzde 50’yi geçer diye düşünüyordum . Çünkü biz AK Parti olarak çalışırken hiç zorlanmadık. Şu nedenle zorlanmadık, Partimizin geçen dönemde de yapmış olduğu çok büyük hizmetler var. ‘Geçmiş geleceğin bir ifadesidir’ fikrindeyim. Toplumun da bunu düşündüğünü algıladım. Ve yapılan hizmetlerin gerçekten fevkalade hizmetler olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki dönemde de yine aynı hizmetlerin, insanlara
vaat edilenlerin yapılacağına toplumun inancı büyük. Seçim çalışmalarında da bunları hep anlattık seçmenlere. Bizlere inandılar. En azından Sayın Başbakanımıza inandılar. Ve onun vaat ettiklerine biz can-ı gönülden inanıyoruz. Yine tekrarlayacağım ‘Geçmiş geleceğin bir ispatıdır, ifadesidir’… Alınan oy oranından memnunuz. AK Parti oylarını arttırarak iktidara gelmiştir. Bu yüzden alınan oylar beklenen oylardı, hatta daha da fazla olabilirdi…
Kadiningazetesi.com