Her güncel haber gibi,
Kemal Kılıçdaroğlu da twitter'a düştü. Ben,
Erzurum Başsavcısı'nın, Kılıçdaroğlu'nu yalanlayan açıklamasıyla ilgili bilgi verdim. Cüneyt
Özdemir, "bloklama" anlamında, "Kılıçdaroğlu bang bang" diye yazdı. Bazı arkadaşlar, savcının ikinci açıklamasını duymadıkları için, sabah saatlerinde Kılıçdaroğlu'nun iki
belgeyi karşılaştırmasında kalmışlardı ve bana "Neden bang bang?" diye soruyorlardı. Kendilerine, "Erzurum Başsavcısı
Sinan Kuş'un ikinci açıklamasını dinleyin" cevabını verdim. Araştırmacı gazeteci olmak kadar, araştırmacı politikacı olmak da zor iştir. Olayın üzerine hemen atlamayacaksınız; önce, "Bu mümkün mü?" diye bakacaksınız, "Mantıklı mı... Olabilir mi?.." Peşin hükümlü değilseniz, zaten daha işin başında Ağır
Ceza Mahkemesi hâkiminin, kanunlara aykırılık teşkil edecek böyle bir hükmü vermeyeceğini anlarsınız. Çünkü, bir
yargıç, niçin kendi aleyhine kullanılacak bir delili,
Merkez Komutanlığı'na göndersin? Üstelik faksla ve umuma açık bir şekilde. Haydi, diyelim ki peşin hükümlüsünüz ya da kolayca kandırılabilecek kadar safsınız. Gene de, her iki tarafı dinleyeceksiniz ve ancak bütün veriler tamamlanınca hadiseyi patlatacaksınız. Kılıçdaroğlu ise, sadece
Erzincan Merkez Komutanlığı'ndaki bir yetkilinin kendisine verdiği belgeye itibar etmiş. Bu durumda çok önemli bir soru sormak ihtiyacını duyuyoruz:
"Merkez Komutanlığı'ndan belgeyi, kim Kılıçdaroğlu'na pas etti?"
Unutmayalım ki
soruşturma, Erzincan'daki Çatalarmut
baraj gölünde ele geçirilen silâh ve mühimmatla ilgiliydi.
NAZLI ILICAK- SABAH