Kamalak, "14 Aralık medyaya yönelik operasyonu haksız buluyorum. Bunu tasvip etmiyorum, doğru bulmuyorum. Fethullah Hoca'nın da böyle hükümeti devirmek isteyen bir terör örgütünün lideri olduğu kanaatinde de değilim. Söylediğim her bir sözün de arkasındayım. Hukuki bakımdan uygun bulmuyorum. Diyorum ki o zaman bunun arkasında başka şeyler aramak lazım." dedi.

Kamalak, partisinin il kongresine katılmak için geldiği Eskişehir’de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Kamalak, Türkiye’de son günlerde yaşanan olayları üzüntüyle takip ettiğini, eleştiri anlamında değil, Türkiye’ye yazık oluyor diye düşündüğünü kaydetti.

‘MİLLİ GÖRÜŞ İÇİN YANILMIŞIZ, ŞİMDİ DE HİZMET HAREKETİ İÇİN YANILMIŞIZ DİYORLAR’

"Şöyle bir bakalım; hatırlayacaksınız iktidarın önde gelenleri 'Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık.' dediler." diyen Kamalak, AK Parti hükümetinin hem Milli Görüş hem de Hizmet Hareketi'yle ilgili kararlarını eleştirdi.

Kamalak, şunları söyledi: "Yani 32 yıl Milli Görüş cephesinde yer almış olan, mücadele etmiş olan kardeşlerimiz ‘yanılmışız’ dediler. ‘Erbakan bizi yanılttı’ dediler. Bunu 32 yıl sonra fark ettiler. Dediklerini doğru olarak kabul ediyorum. Ama kendi ifadelerine göre yanıldıklarını 32 yıl sonra fark ettiler. Aradan 12 yıl geçti, beraber yürüdükleri insanlar için bu kez ‘yanılmışız, safmışız’ dediler. Demek ki 44 yıl yanılgı ile yaşandı."

"BİRKAÇ SENE SONRA DA BU KARAR İÇİN ‘YANILMIŞIZ’ DİYECEKLER"

Kamalak, Hocaefendi ile ilgili yargı kararına atıfta bulunarak, "Muhtemeldir ki birkaç sene sonra da ‘safmışız, yanılmışız o karar yanlış olmuş.’ diyecekler." diye konuştu. Kamalak, 14 Aralık medya operasyonunu haksız bulduğunu, tasvip etmediğini, doğru bulmadığını kaydetti.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bir terör örgütü lideri olmadığını, hükümeti devirmek gibi bir düşüncesinin olamayacağını vurgulayan Kamalak, şöyle konuştu: "Fethullah Hoca'nın böyle hükümeti devirmek isteyen bir terör örgütünün lideri olduğu kanaatinde de değilim. Aşağıdan beri söylediğim her bir sözün de arkasındayım. Olay; henüz paralel kavramı kullanılmadan önce dershanelerle gündeme gelmişti. Ben ‘dershaneleri kapatmanız yanlıştır’ dedim. Bugün de aynı kanaatteyim. Anayasa'ya da aykırıdır."

‘BUNLARI SÖYLEDİĞİM İÇİN BEN DE PARALELCİ OLUYORUM’

Cebinden çıkardığı Anayasa kitapçığını açarak özel teşebbüslerle ilgili maddeyi gazetecileri okuyan Kamalak, "Ne diyor Anayasa? Eğer bu Anayasa devletin, milletin anayasasıysa ‘Madde; 48, başlık; çalışma ve sözleşme hürriyeti. Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.’ Dershaneler özel teşebbüs mü? Evet. Anayasa da müsaade ediyor mu? Evet. Yolsuzluk varsa orada üzerine git kardeşim. Biz suçu ve suçluyu savunmuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletiyse ben bir Anayasacı olarak bunu söylediğim için paralelci oluyorum." ifadesini kullandı.

'TÜRKÇEYİ DÜNYAYA ANLATMANIN ZARARI OLUR MU?'

Hizmet Hareketi'nin dünyanın değişik ülkelerinde açtığı Türk okullarını ve Türkçeyi dünya insanlarına öğretmesinden övgüyle bahseden Kamalak, "Düşünceniz ne olursa olsun, sağcı olun, solcu olun, laik olun antilaik olun. Türkiye’de 76 milyon insan var. Dünyada 7 milyar insan var. Manayı, dini ve imanı bir tarafa bırakalım. 7 milyar insanın bütününe Türkçe öğretseniz bunun Türkiye’ye bir zararı olur mu? Çıkıp birileri Çin’e gidiyor, Rusya’ya gidiyor falan Türkçe öğretiyor. Bunun zararı olur mu? Hele hele laik bir devlete zararı olur mu bunun? Ben olmayacağı kanaatindeyim. Diyorum ki o zaman bunun arkasında başka şeyler aramak lazım. Hukuki bakımdan uygun bulmuyorum." şeklinde konuştu.

‘TOPLUMA OLAN HUSUMETİNİZ SİZİ ADALETTEN AYIRMASIN’

Müslümanların birbirlerini zulüm etmemesi gerektiğini bir hadisle açıklayan Kamalak, "Elhamdülillah hepimiz de Müslümanız. İslami açıdan da buyuruyor ki; ‘Bir topluma, bir kavme olan husumetiniz, kininiz sizi adaletten ayırmasın.’ Adalet bakımından da inanç açısından da uygun bulmuyorum. Böyle dediğimiz için de paralelci diyorlar. Ne yapalım bu konuda da hakem sizin vicdanlarınız olsun diyorum." dedi.