Ancak Bakan Ala, haddini aşan yorumları sebebiyle özür dileyeceğine ‘paralel’ ithamına sığındı. Üstelik açıklamayı doğrudan kendisi değil Basın Müşavirliği aracığıyla yazılı olarak yaptı.
BUNU DA PARALELE BAĞLADI
Bakanlık açıklamasında Ala’nın Peygamberimiz hakkında kullandığı ifadelerin mecrasından saptırıldığı ve iftira kampanyasına dönüştürüldüğü ileri sürüldü. Açıklamada şöyle denildi: “Bu dezenformasyonu yapanlar, siyasi hesaplarını dini istismar ederek meşrulaştırmak için Efendimiz’i haşa kamyona bindirenler, sazlı sözlü eğlencelerine katıldığını alenen ifade edenlerdir. En kutsal değerlerimizi, ticaretten siyasete her alanda araç olarak kullanmaktan çekinmeyen bu müflis zihniyetin yaptığı dezenformasyon bir hezeyandan ibarettir. Sayın Bakan gençlerle yapılan sahur programında, AK Parti döneminde dini alanda sağlanan özgürlükleri ve kaldırılan yasakları anlatmış, bu meyanda sağlanan Siyer-i Nebi’nin okullarda ders olarak okutulması imkanının önemini ifade etmiştir. Tevazuun ehemmiyetini dile getirdiği konuşmasında Sayın Bakan, bu başarıların da ancak Allah’ın yardımıyla olduğunu vurgulamıştır.”
Zaman'ın haberine göre, ses kaydı ise Efkan Ala’yı yalanlıyor. İşte ses kaydındaki o skandal ifadeler: “Peygamberimiz Mekke’yi fethedip oraya girerken muhtemelen tabii şimdi buradan biz çıktık, geri geldik ve Mekke’yi fethettik, insanlar fevç fevç İslam’a giriyorlar. Muhtemelen kendisine bir pay çıkardı oradan. Bakın biz böyle bir medeniyetin, böyle bir inancın temsilcileriyiz. İnsanın biraz gururlanması doğal bir şeydir, insanidir. Ama hemen ikaz ediliyor. ‘İstiğfar et, Allah tövbeleri çokça kabul edendir.’ Onun için biz kendimize pay çıkarmıyoruz başörtüsü yasağını kaldırdık diye. Allah yaptı diyoruz. Kur’an-ı Kerim’i her yere askeri okullar dahil biz sokmadık. Kendisi yaptı, bizi de onunla imtihan etti.”