Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, okullarda anlatılan tarihin önemli bir kısmının gerçek dışı olduğunu, ''resmi tarih anlayışının yetiştirdiği nesillerin bugün ülkeyi yönettiğini'' savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''
Dersim özrü'' ile başlayan
tartışmanın, ''çok geç kalmış bir tartışma'' olduğunu ifade eden Demirtaş, ''Başbakan'ın açıklamalarını küçümsemiyoruz, hiçleştirmiyoruz. Bu özür, bir Başbakan'ın ağzından çıkmış olması vesilesiyle elbette ki önemlidir'' dedi.
Parlamentonun, ''meselenin Başbakan'ın niyetinden bağımsız şekilde tartışılabilmesi, doğru rotaya oturtulabilmesi için geçmişle, tarihle yüzleşmek, hakikatleri araştırmak gibi bir görevle karşı karşıya'' olduğunu ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
''Madem ki Başbakan Dersim'de bir
katliam yaşandığını kabul ediyor, o halde parlamento üzerine düşen görevi yapmalıdır. Çünkü özür meselesi hükümetlerin işi değildir.
Özür dilemesi gereken devletin siyasi iradesidir. Özellikle parlamento kararıyla hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması ve bütün gerçeklerin ortaya çıkarılmasıyla birlikte, sayın Başbakan'ın ağzından
Meclis kürsüsünden özür dilenmesi gerekir. Bizce Türkiye'de doğru olan ritüel budur.
Bu parlamento, Dersim'den başlayarak, Şeyh Sait'ten köy yakmalara, darbelerden faili meçhullere, Çorum'dan Maraş'a, Sivas'a, Gazi'ye kadar, bu ülkenin tarihinde karanlıkta bırakılmış olayları araştırıp, açıklayıp, her biri için Başbakan Meclis kürsüsünden devlet adına özür dilemedikçe, geçmişle yüzleşmenin ve çokça bahsedilen kardeşleşmenin kalıcı hale gelmesi neredeyse imkansızdır.''
-''Arşivler açılsın''-
Geçmişle yüzleşmenin ''toplumsal kesimlerin birbirini suçlaması'' anlamına gelmeyeceğini dile getiren Demirtaş, ''Bu olaylar açığa çıktıkça Türkün Kürde, Kürdün Türk'e olan güveni artacaktır. 'Geçmişle yüzleşme bir ayrışmaya, etnik çatışmaya, iç çatışmaya neden olur' gibi tezler, bütün karanlık noktaları örtmek üzere oluşturulmuş senaryolardır'' diye konuştu.
Türkiye'de bir arada yaşanmak isteniyorsa, geçmişle yüzleşmekten çekinilmemesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, ''Başbakan'ın bu konuda samimiyeti varsa, sırf bir siyasi partiyi sıkıştırma adına yapılmış bir siyasi atraksiyon değilse, bütün arşivler, oluşturulacak Meclis komisyonuna derhal açmalıdır'' dedi.
Demirtaş, Dersim'de nelerin yaşandığını Dersimlinin zaten bildiğini, geri kalanların da öğrenmesi gerektiğini dile getirerek, ''Eminim ki o belgeler açıklandıkça, kirli geçmişle yüzleşildikçe, herkes kendini daha fazla arınmış hissedecektir. Bu da toplumsal barışı ve demokrasiyi getirecektir'' diye konuştu.
Böylesine ağır trajik, dramatik, ağır bir olayla ilgili kayıkçı kavgası yapılmayacağını söyleyen Demirtaş, ''
CHP mi AKP mi? Tek partideki zihniyet 1950'de ikiye bölünmüş, biri AKP'de biri CHP'de kendini ifade etmiş. Şimdi birbirini suçlamanın ne anlamı var? Aynı geleneğin devamısınız. Hepinizin bunda sorumluluğu var. Kim ki bugüne kadar devleti yönetmişse, bu devlette
yönetim erkini elinde tutmuşsa, tamamının sorumluğu var'' görüşünü savundu.
Sözlerini ''Dersim ile
KCK operasyonları aynı şey'' diyerek sürdüren Demirtaş, şu görüşleri dile getirdi:
''Dersim'de de amaç tek millet tek dil yaratmaktı. Dersim'e
bomba yağdırıldı. Bugün binlerce insan niye cezaevlerine atılıyor? Aynı mantık, aynı anlayış.
Dersim katliamı ile arasındaki tek fark; uçaklardan şehirlere bombalar atılmıyor, dağlara atılıyor. Yaklaşım aynı.
Dersim ile yüzleşmek, günümüz politikalarının iflas ettiği anlamına gelir. Dersim ile ilgili özür dileyen Başbakan'ın, çıkıp KCK operasyonları nedeniyle de özür dilemesi lazım. Çünkü ikisi de aynı şey.''
Her gün neredeyse KCK adı altında tutuklamalar yapıldığını belirten Demirtaş, ''Ya biz de içeri gireceğiz ya onlar da dışarı çıkacaklar, başka yol yok'' dedi.
KCK operasyonlarıyla ilgili ''30 yılın en başarılı operasyonu yaptık'' denildiğini aktaran Demirtaş, ''Samimiyetimle söylüyorum; son 30 yılın en aptalca işini yapıyorsunuz. Sizden öncekiler daha zeki, daha akıllıydı. Siz en aptalca yöntemi seçiyorsunuz. Siz KCK'yi tutukladığınızı sanıyorsunuz ama dışarıda milyonlarca KCK'li yarattınız'' ifadelerini kullandı.
-Bedelli ilgili tasarı-
Bedelli askerlikle ilgili tasarıda yaşın 25, bedelin 5 bin TL'ye indirilmesi ve yoksullardan hiç bedel alınmaması için önerge vereceklerini söyleyen Demirtaş,
bedelli askerlik ve
TBMM Teşkilatıyla ilgili tasarıları destekleyeceklerini söyledi.
Demirtaş, 3
Aralık Cumartesi günü de Diyarbakır'da miting yapacaklarını sözlerine ekledi.