Bakanlar
Kurulu Toplantısı sona erdi. Toplantı sonrasında
Hükümet Sözcüsü
Cemil Çiçek açıklama yaptı.
Açıklanan
milli gelir rakamlarıyla ilgili
TÜİK yetkililerinin toplantıda sunuş yaptığını ifade eden Çiçek, ''Neden bu dönemde böyle hesaplama yapmak ve bunları açıklamak durumu hasıl olmuştur? Bu,
Türkiye'nin geldiği yeni durumun yeni kriterlere göre tespitinden ibarettir'' değerlendirmesinde bulundu.
Her
ülkenin, belli aralıklarla ülkesiyle ilgili tahminlerinde, zaman zaman güncellemeler, değişikler yaptığını anlatan Bakan Çiçek, şöyle konuştu:
''Bunlardan bir tanesi aradan geçen süre içinde, önceki değerlendirmelerle, bugün yapılan değerlendirmeler arasındaki geçen süre içinde her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de çok önemli değişmeler meydana gelmiştir. Her alanda bu değişikliklerin rakam olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu, bir çok bakımdan önem arz ediyor. Planlamalar açısından önem arz ediyor, Türkiye'nin dış değerlendirmeleri açısından önem arz ediyor. Çünkü bütün
ekonomik, siyasi ve başkaca değerlendirmeler bu rakamlara dayalı olarak yapıldığı için dolayısıyla aradan geçen zaman içinde hangi konularda farklılıklar olmuştur ve bunun ekonomiye yansıması nelerdir, bunlar ister istemez bu güncellemeyi gerekli kılmaktadır.
Türkiye belli konulardaki gelişmeleri yine belli zaman dilimleri içinde geçici olarak değerlendirmektedir. Dolasıyla yıl sonuna geldiğimizde geçici olarak değerlendirdiğimiz hususları kesin bir rakama bağlanması icap ediyor.
Türkiye bir çok konuda AB ile uyumda paralelliği sağlamak üzere mevzuatında değişiklik yaptı. Her alanda AB'ye uyum söz konusu olacaksa, bu milli gelir hesaplarıyla ilgili olarak kullanılacak ölçekler, kriterler açısından da lazım. Bu güncellemenin temelinde yatan sebeplerden bir tanesi de bu uyumun sağlanmasıyla ilgilidir. Yani İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, bir AB ülkesinde milli gelir hangi kriterlere göre hesaplanıyorsa, Türkiye'nin de buna paralel, dünyadaki gelişmelere paralel bu yöntem değişikliğini yapması gerekiyor. Ayırca bir de kapsam da değişiklik var. Onun da bu ister istemez bu hesaplara yansıtılması önemlidir.
Mesela, 2002 yılında
iş yeri bazlı anketlerde, çalışan sayası 2 milyon 133 bin iken bugün 3 milyon 545 bine çıkmıştır.
Konut sektöründe 2006 yılında 15.2 milyon olan konut sayısı, bugün 23.5 milyon olmuştur. Ortalama kira bedeli, eski hesaplamalara göre, 163 YTL iken, bugün 299 YTL'le çıkmıştır.
Demek ki rakamlarda ve kapsamda değişiklikler olduğu zaman, yöntemde değişiklik olduğu zaman son durumu belirlemek için bu değişikliklerin, bu çalışmaların yapılması gerekiyordu.
Kaldı ki en önemli bir şey daha yapılmıştır. Adrese dayalı nüfus sistemine göre, Türkiye'nin artık ne kadar nüfusunu kesin olarak belli olduğuna göre bu rakamların güncelleşmesi gerekir.''
-İZMİR-
Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
İzmir'e hafta sonundaki ziyaretinde gündeme gelen
serbest bölgeler konusunun da toplantıda ele alındığını belirten Bakan Çiçek, bununla ilgili bir kısım soruların çözümüne yönelik adım atılacağını kaydetti.
İlgili bakanların,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren başkanlığında bir değerlendirme yapacağını anlatan Bakan Çiçek, ihtiyaca göre, yasal
düzenleme ya da başka bir çalışma ihtiyacı duyulursa onun yapılacağını bildirdi.
-TALAT'IN ZİYARETİ-
Bakan Çiçek,
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali
Talat ile
Irak Devlet Başkanı Celal
Talabani'nin Türkiye'ye yaptığı ziyaretlerin de
Bakanlar Kurulu toplantısında ele alındığını bildirdi.
Güney Kıbrıs'taki seçimlerden sonra 2008 yılında Kıbrıs konusunun yeniden gündeme geleceğinin uluslararası
toplumun beklentisi olduğunu anlatan Bakan Çiçek, Talat'ın ziyaretinde, bu konuda gelinen noktanın en üst seviyede değerlendirildiğini bildirdi.
Çiçek, şunları söyledi:
''Türkiye ve KKTC, tekrar ifade ediyoruz ki bu sorunun biran evvel çözülmesini arzu etmektedir. Yakın tarihin de en uzun süren uluslararası uyuşmazlıklarından, itilaflarından biridir. Türkiye de KKTC de bugüne kadar yapılan bütün müzakerelerde soruna kalıcı çözüm için çaba sarf etmiştir. Tabii, bunun kuralları var, parametreleri var. Tekrar ifade ediyoruz ki orada iki ayrı devlet, iki ayrı toplum, iki ayrı
demokrasi, iki ayrı eşit
halk var. Türkiye'nin garantileri var. Bu manada, BM'nin hazırladığı, Türk tarafındın kabul edip, Rum tarafının reddettiği bir
Annan Planı var. Bundan geriye gidilmeksizin, bu müzakerelerin bu sene içinde tekrar ele alınacağı bilinmektedir. Bunu için bir değerlendirme için Sayın Talat Türkiye'yi ziyaret etmiştir.''
-TALABANİ'NİN ZİYARETİ-
Irak Devlet Başkanı Talabani'nin beraberinde 5 bakan ile Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Bakan Çiçek, ''Tabii Irak bizim komşumuz ama epey sorunlu bir komşumuz. bu sorunların da Türkiye'ye olumsuz yansımaları var'' dedi.
Bu nedenle Irak ile ilişkilerin yeni baştan gözden geçirilmesinde ve en üst düzeyde ele alınmasın sayısız faydaları olduğunu anlatan Bakan Çiçek, bu ziyaretin bu anlamda önemli olduğunu kaydetti.
Çiçek, şöyle devam etti:
''Tabiatıyla Irak ile ilgili sorunlarımızın başında
terör meselesi gelmektedir. Bunu hep konuştuk, konuşuyoruz. Türkiye'yi rahatsız eden
terör örgütünün, orada yuvalandığını, oradan imkan temin ettiğini,
lojistik destek sağladığını, orada barındığını hep beraber biliyoruz. Artık bütün dünyanın da kabul ettiği bir gerçektir.
Bu nedenle bu görüşmelerde terör konusu kapsamlı şekilde ele alınmıştır. Kamuoyuna da ifade edildiği şekliyle, bu terör örgütü Irak ile Türkiye arasındaki ilişkileri zehirleyen bir unsur olarak ifade edilmiştir. Aynı zamanda bir beladır, ya da yine ifade edildiği şekliyle bir afettir. Bunun ortadan kaldırılması için bir mutabakata varılmıştır. Bu alanda somut
işbirliği yönündeki iki taraf iradesini ortaya koymuştur.
Irak meselesinin, Türkiye ile olan ilişkilerde terör konusu maalesef ilişkileri engelleyen, ilişkilerin gelişmesinin önünü tıkayan bir faktör olarak bulunuyor. Ama onun ötesinde Irak'ın bu sene içindeki yatırıma ayırdığı para 25 milyar dolardır. Yani Türkiye'deki yatırım bütçesinin iki katından daha fazladır. İstenmektedir ki gelen heyetin kompozisyonuna da baktığınızda, Türk iş adamlarının ve Türk şirketlerinin ve Türkiye'nin, ekonomik ilişkileri geliştirmek, orada yatırım yapmak, ticaretimizi artırmak ve kalıcı işbirliğini bu manada sağlayabilmek için her seviyede çok kapsamlı görüşmeler yapılmıştır.
Türkiye-Irak ilişkilerinde neler yapılabileceği kapsamlı olarak konuşuldu. Hatırlayacaksınız, bütün bu ilişkilerin belli bir seviyede sürdürülmesi ve izlenmesi bakımından Irak tarafının bir üst kurul oluşturulması yönünde bir teklifi gündeme geldi. Türkiye olarak inceliyoruz. Varılan mutabakatlar itibariyle şunu söylemek mümkündür ki ülke iki arasında kapsamlı, derin ve yeni bir işbirliğinin başlatılması açısından önemli ve faydalı bir ziyaret olmuştur. Şimdi bütün mesele bundan sonra varılan mutabakatların altının doldurulmasıdır. Bu da iki tarafın daha alt seviyede, bakan düzeyinde veya bürokratlar düzeyinde daha sık bir yakın ilişkiyi gerektirmektedir.
Bugün bunlar konuşulmuştur. Her bakan veya birlikte, bu ilişkileri daha hızlı götürebilmek noktasında bir çabanın içine girmiş olacaktır. Eğer bu üst kurul değerlendirmesi Türkiye açısından faydalı olacaksa, olumlu olacaksa, başka bir formatta ilişkiler sürdürülecek demektir.''