CHP lideri Deniz
Baykal siyasette muhalefet yaparken, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer ve onun atadığı '
kamu görevlileri' aynı sözlerle
bürokrasi içinde muhalefeti sürdürüyorlar. Sezer ile onun atadığı YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç, rektörler ve
yüksek yargı temsilcilerinin 'siyasal muhalefet' girişimleri, bulundukları konumları da siyasallaştırıyor; giderek CHP'nin güdümünde olduğu görünümü vererek güvensizlik yaratıyor.
REJİM TEHLİKEDE KOROSU İŞ BAŞINDA
CHP lideri Baykal,
AK Parti hükümetine karşı 'siyasi arenada' muhalefetini "rejim tehlikesi" eksenine oturttu. Cumhurbaşkanı seçimi
tartışmaları sırasında "Biz bu uyarıyı 2002'de yapmıştık" diyen Baykal'ın zaman zaman askeri işaret eden tehditlerine siyasi rakiplerinden ve
iktidar kanadından yine "siyasi" tepkiler geldi, cevaplar verildi.
Ancak Cumhurbaşkanı Sezer de aynı söylemi 'siyaset dışı kalması gereken' ortamlara taşıdı. Sezer,
Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada, "Türkiye'de siyasal rejim hiçbir dönemde günümüzde olduğu kadar tehlikeyle karşı karşıya kalmamıştır. Laik
Cumhuriyet'in temel değerleri ilk kez açıkça tartışma konusu yapılmaktadır" dedi.
Aynı söylem, daha sonra
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok tarafından 'yargı' alanına taşındı. "Laik sisteme" vurgu yapan Ok, "Demokrasiyi korumak adına yapılan girişimler, bu sistemin son bulmasıyla sonuçlanabilir" ifadesini kullandı.
HALKIN SEÇMESİ TEHLİKELİ!
Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde
Genelkurmay sitesinde, yalanlanmış haberlere dayalı
bildiri yayınlanmasına sadece CHP lideri Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer, YÖK Başkanı Teziç tepki göstermedi. Aynı isimler,
cumhurbaşkanını
halkın seçmesine de
ağız birliği etmişçesine karşı çıktı. Sezer,
Çankaya Köşkü'nde kabul ettiği bazı
sivil toplum örgütleri aracılığıyla cumhurbaşkanını halkın seçmesine açıkça karşı çıkarken, Baykal da, "Halk seçerse milletin egemenliği parçalanmaya başlamış olacak” yorumu getirdi. Aslen bir anayasa hukuku profesörü olan Teziç de "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yönelik
düzenleme Türkiye'de otoriter rejime davetiye çıkarma sonucunu doğurur. Çok tehlikelidir. Halk tarafından seçilmesi çok tehlikelidir" diyebildi. Bürokrasideki CHP kadrolaşmasının alt seviyelerinde ise
demokrasi ve millet iradesine yönelik tepki daha sınır tanımaz boyuta vardırıldı.
Malatya İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu'nun, "Cumhuriyetin kuruluş felsefesine uyan uyar; uymayana devletin çeşitli kurumları gereken cevabı verir. Yüzde 35 ile değil isterse yüzde 95 ile gelsin" diyebildi.
Yenişafak